Bölgemizin altın değerindeki tarım ürünlerinden zeytinde kritik bir sezon yaşanıyor.

Var yılının bolluğu, beyanların aşırılığı ve zorlu ekonomik koşullar biraraya gelmiş durumda.

Yani hem üretici hem de tüketici adına zor bir süreçteyiz.

Dolayısıyla iki tarafa karşı da yükümlülükleri olan Marmarabirlik gibi kuruluşların ayakta kalarak süreci yürütmeleri büyük önem taşıyor!

 Yeni alım dönemindeki strateji de hem mevcut tabloyu sürdürülebilir kılmayı, hem de geleceği şekillendirmeyi hedefliyor!

Nasıl mı?

Marmarabirlik, 12 Ekim’de başlayan alımlarda geçerli olacak fiyatları açıkladı.

Çeşitli kalibre türlerindeki ortalama fiyat artışı ise yüzde 10 olarak gerçekleşti!

Neticede tavan fiyat 12,60 liraya çıkarken taban fiyat 4,80 liraya yükseldi.

Yağlık zeytinde ise alım fiyatını 3,25 TL olarak belirleyen Marmarabirlik yönetimi, bu kampanya döneminde 52 bin ton ürün almayı hedefliyor.

Mevcut arz – talep dengeleri ve işletmecilik kuralları dikkate alındığında doğru bir fiyatlama stratejisiyle üreticinin karşısına çıkıldığı görülmekte!

Çünkü bir yanda arz çok fazla. Talepse eski formunda değil.

Yani piyasa koşullarına göre fiyatın düşebileceği bir dönemdeyiz aslında.

Üstelik maliyet baskısı tüm sektörleri olumsuz etkilemekte.

Bu atmosferde ve tarladaki, bahçedeki tarımsal ürün fiyatlarının genelde artmadığı bir dönemde alım fiyatlarını yükselmek kolay değil.

Öncelikle bu başarılmış!

Enflasyonla mücadele ortamında tüketicinin de yanında olma çabasının bir maliyeti olduğu unutulmamalı.

İşletme giderleri ve üretim maliyetlerinin ek yükü yanında tüccarın haksız rekabet yaratan ince taktikleri de Marmarabirlik yönetiminin işini zorlaştırmakta.

Hem üreticiyi hem de tüketiciyi koruma gayretindeki Marmarabirlik…

Aynı zamanda gelecek yıllarda da güçlü biçimde varlığını sürdürmeyi hedeflemek zorunda.

Yoksa zeytin üreticisini çok yönlü biçimde destekleyecek bir kurum bulmak pek mümkün olmayabilir.

 

“Destek verme sırası ortaklarımızda”

 

Dolayısıyla Marmarabirlik Başkanı Hidamet Asa’nın üreticiye dönük “destek verme sırası ortaklarımızda” çağrısı büyük önem taşıyor!

“Bugüne kadar üreticilerimizden gelen taleplere her zaman olumlu yaklaştık.

Üreticimizi mağdur edecek hiçbir eylemde bulunmadık, üreticimizin her zaman yanında olduk.

Böyle zor bir yılda ortaklarımızdan beklentimiz, kooperatiflerine sahip çıkmalarıdır. Her zaman kooperatif bizim denilmektedir.

Kooperatif sizin ise, zor günde sizin yanınızda olan kooperatifinize destek verme sırası da ortaklarımızdadır. İşte bu yıl, o yıl.”.

 

Türkiye kazanacak

 

Üreticinin sadece bir yılı düşünerek hareket etmemesi gerektiğini vurgulayan Asa’nın, önceliğin niye Marmarabirlik’te olması gerektiğine dair vurgusu da dikkate değer.

“Üretici piyasa koşullarında 0,10 kuruş fiyat farkıyla başka bir alıcıyı tercih etmemelidir.

İri daneyi tüccara satmak veya havuza koymak, ince daneyi de kooperatife getirelim düşüncesi olursa, Marmarabirlik için bir yıkım olur, buna da müsaade edemeyiz”.

Üreticiye sahip çıkan tek bir kuruluşun Marmarabirlik olduğunu vurgulayan Başkan Asa’nın  “Bu zorlu kampanya döneminde açıklanan fiyatlarla Marmarabirlik olarak üreticimizin bir kez daha yanında olduğumuzu gösterdik.” mesajına üreticinin de olumlu cevapla karşılık vermesi Türkiye adına kazanç olacaktır.