Bir, iki, üç…
Kurtar babam kurtar!
İyi de nereye kadar bu kurtarışlar?
Ve bu nasıl bir tiyatro oyunu!
Referandumda Avrupa Birliği’nin ağır koşullu destek paketine ezici çoğunlukla ‘hayır’ diyen Yunanistan…
Bu kez o paketin neredeyse aynısı bir kemer sıkma operasyonunu dayatan…
Euro Bölgesi yönetimine minneterlığını dile getiriyor!
Peki niye referandum yapıldı?
Çipras’ın elini güçlendirdiği iddia edilen yüzde 60 seviyesindeki hayır oylarının hiçbir gücü olmadığı…
Üzerinde taraflarca uzlaşılan paketle netleşti.
Yani Avrupa’ya kafa tuttuğu iddia edilen Çipras, daha ağır koşullu bir yardım paketine ‘evet’ diyerek…
Burnunun sürtüldüğünü de itiraf etmiş oldu!
Kemer sıkma politikalarını sona erdirme vaadiyle iktidar olan Çipras Hükümeti…
Referandum desteğine rağmen daha ağır kemer sıkma önlemleri için imza atacak.
İşte bu aşamada ciddi bir siyasi kriz de devreye girmiş olacak.
Çünkü…
Hükümetin detayları dün belli olan yeni paketin içerdiği reformları parlamentodan en geç çarşamba günü geçirmesi gerekiyor.
Yoksa büyüklüğü 86 milyar Euro’ya kadar ulaşan yeni paketinden bir Euro bile alamayacak Yunanlılar!
Paket, Euro’yu destekleyen sağ partilerin desteğiyle onay alır almasına da…
İktidardaki Syriza kaç parçaya bölünür bu oylamadan sonra tahmini zor!
Bu sol platformu çatırdatacak anlaşma maddeleriyle dolu yeni paket.
Üstelik Syriza’nın iktidara gelişiyle attığı adımları da geriye döndüren… Bir nevi aşağılayıcı maddeler de söz konusu.
Yani iptal edilmiş satış ve yasalar da yeniden yürürlüğe girmek zorunda.
Önce siyası ardından ekonomik kriz
Sözün özüyle ‘tükürdüğünü yalamayacak’ olanların gemiyi terk etmeleriyle başlayacak hükmet kriziyle bu kez de uğraşmak zorunda kalacak Çipras!
Gerçi hükümete ihtiyaç kalır mı paketin onaylanmasının ardından? Şüpheli!
Başta Almanlar olmak üzere Avrupa’nın…
Fiilen Yunanistan’ın devlet işleyişini değiştiren bir yönetime el koyma operasyonuna resmiyet kazandırmış olacak parlamento oylaması!
Peki bu kadar ağır koşulları kabul ederek destek alacak olan Yunanlılar kendilerini kurtarabilecek mi?
İmkanı yok çünkü…
Huylu huyundan vazgeçmez. Çalışmayan ve üretmeyen bir ülkenin bataktan çıkması mucizelere kalmıştır!
Tek argüman da bu değil.
Mesela… Kreditörlerin Yunanistan’ın borçlarını temizlemek üzere vaat ettiği finansal destek…
Borcunu ödemek için tel örgüye takılan koyun yünlerini satmayı planlayan Nasrettin Hoca fıkrasıyla anlatılacak cinsten!
Sözün özü; siyasi krizi atlatsa da Atina…
Yılsonuna doğru tutmaktan uzaklaşmaya başlayan ekonomik göstergelerle yeni yıla yeni bir ekonomik krizle merhaba diyecek.
Müftüoğlu’nun Bursa analizi
Bursa’nın sosyal ve ekonomik öncelikleri neler?
“İstanbul bir dünya kenti. Onu kenarda tuttuğumuzda Bursa Türkiye’nin bir numarası!
Üretimde, ihracatta, kalifiye insan gücünde… Birçok alanda Bursa hep önde”.
Gaziantep’e tayin olan Vali Yardımcısı Vedat Müftüoğlu’nun, veda ziyaretinde paylaştığı kente ilişkin tespitler dikkat çekiciydi.
“Sanayide yüksek katma değerli üretime geçemezsek. Kendimizi tekrarlarız.
İleri teknolojiyi adapte edemediğimizde ülke hedeflerine olan katkımız da yetersiz hale gelir“!
Altı yıllık görev süresiyle Bursa’daki en uzun ömürlü vali yardımcılarından olan Müftüoğlu’nun tarıma ve istihdama dönük uyarıları da hayli ilginçti.
“Bir de gıda kritik önemde!
Tarımı ihmal etmeden arazilerimizi koruyarak yola devam etmeliyiz.
Planlama doğru yapılamazsa; tarımda çalıştıracak insanı başka ülkelerden getirmek zorunda kalabiliriz”.