2017’ye zirve rakamlarla başlamıştık.
Ocak ayı işsizlik oranı yüzde 13’le rekora koşmuştu.
2016’nın yani 15 Temmuz’un ekonomik ve sosyal hayattaki faturasıydı karşımıza çıkan!
Ve eğer tedbir alınmazsa tarihte hiç görülmemiş işsizlik rakamlarıyla karşılaşmamız kaçınılmazdı.
Dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun öncülüğünde başlatılan Milli İstihdam Seferberliği bu gidişe ‘dur’ dedi!
Vergi ve prim destekleri ek istihdamı kolaylaştırdı.
KGF ve KOSGEB üzerinden açılan kredi muslukları da büyümeye katkı koyarak işsizlikle mücadelede mesafe alınmasını sağladı.
TÜİK’in dün açıkladığı 2017 Ekim dönemi rakamları iyileşmeyi ortaya koydu.
Üç aylık ortalamayı içeren ekime ait işsizlik oranı yüzde 10,3 olarak gerçekleşti.
Yani eylül-ekim-kasım döneminde Ekim 2016’ya göre 1,5 puan iniş kaydedildi.
Eylül 2017 dönemine göre ise 0,3 puanlık bir azalma söz konusu!
Ve yılbaşına oranla da 1,7 puanlık iyileşme var işsizlik oranlarında.
Ve özellikle yüzde 19,3’le hala çok yüksek seyretse de genç işsizliğinin 1,9 puanlık azalışa sahne olması sevindirici.
Demek ki alınan tedbirler belli ölçülerde işe yaramış vaziyette.
Duruma istihdam yani işe yerleşenler tarafıyla baktığımızda da toparlanmanın izleri görülüyor!
Çünkü Ekim 2017’de istihdam edilenlerin sayısı 1 milyon 378 bin kişi artarak 28 milyon 645 bin kişiye çıkmış durumda.
Yani istihdam oranında 1,4 puanlık artış var.
Ancak, yüzde 47,6’lık istihdam oranı Türkiye için hala çok yetersiz bir rakamı temsil ediyor!
Çünkü işgücüne katılma oranı 0,7 puan artışla yüzde 53,1 seviyesine ulaşmış durumda.
Yani çalışmak üzere iş piyasasına girenlerin sayısında da ciddi bir artış var.
Özellikle de kadınlarda!
Erkeklerde işgücüne katılma oranı 0,3 puan artarken kadınlarda 1,1 puanlık artış gerçekleşmiş.
İş talebinin yüksek seyretmesi işsizlik oranlarının hızlı düşmesini engelleyen başlıca faktör durumunda.
Ayrıca hızlı büyümenin aynı oranda iş olanağı yaratmadığını görüyoruz!
Çift hane riski
Ana sektörler açısından ekimde sadece hizmet sektöründe 0,4 puanlık bir pay artışı olmuş çünkü.
Yüzde 54’lük payla istihdam deposu olan hizmetler sektörü kendine gelirken…
Tarım, sanayi ve inşaatta ekonomik büyümeye eşlik eden bir gelişme yansımıyor rakamlara.
Yani üretken sektörler daha ziyade mevcudu korumayı başarmış görünüyor!
Neticede yeni yatırımların devreye girmesi hayati önem taşıyor.
Önümüzdeki dönemde ilave teşviklerin sahaya sürülmesi elzem.
Çünkü…
2016’yı yüzde 10,6’lık işsizlik oranıyla kapatmıştık.
2017’nin son göstergeleri Orta Vadeli Ekonomik Program’daki yüzde 10,8’lik hedefin altında kalınacağını net biçimde gösteriyor!
Büyük olasılıkla 2016’nın da biraz altında bir gerçekleşmeyle tamamlanabilir.
Ancak, temel göstergeler çift hanedeki seyrin gündemde kalmaya devam edeceğini söylüyor.
Yani istihdam yaratan büyüme oranlarının devamı için daha fazla gayret gösterilmesi gerekiyor.