Mevcut ekonomik tablo ile beklentiler arasındaki makas açılıyor.
Son aylarda durgunluk dikkat çekerken geleceğe dönük bakış olumluya dönmekte.
Yaz aylarında piyasaları kavuran negatif havanın birikimli faturası reel kesime yansımış durumda.
Mesela…
İç piyasanın daralmasıyla eylülde sanayi üretiminde yüzde 2,7 gerileme yaşanmıştı.
Reel kesimdeki bu sürecin ekim rakamlarına da yansıyacağına yönelik öncü veriler de durgunluğu teyit ediyor.
Ama ne yazık ki; kasımda da tablonun iyileşmeye niyeti olmadığını söylemek mümkün!
Çünkü imalat sanayinde üst üste 3 aydır kapasite azalıyor.
İmalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı, kasımda bir önceki aya göre 1,3 puan azalarak yüzde 74,1 seviyesine geriledi.
Son 44 ayın en düşük seviyesiyle karşı karşıyayız!
Mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanımı da bir önceki aya göre 0,3 puan düşüşle yüzde 73,7’ye indi.
Bu manzaraya göre de kapasitede bir miktar daha düşüş payı var!
Yani sanayi üretiminin büyüme trendine girmesi için zamana ihtiyaç var demektir.
Alt detaylarda ise gıda ve içeceklerle dayanıksız tüketim malları gruplarında kapasitenin arttığı görülüyor.
Yani vatandaş zorunlu tüketimini kısmamış.
Buna karşın sanayinin asıl gücünü gösteren ara mallar, yatırım malları ve dayanıklı tüketim mallarında kapasitenin azaldığını söylüyor veriler!
Kısacası yılın son çeyreğine sanayi açısından net bir durgunluk görüntüsü hakim olmakta.
Peki ya bundan sonrası? 2019’a dair beklentiler nasıl?
Yanıt ararken imalat sanayi temsilcilerinin görüşlerini istatistiğe dönüştüren endeks çalışması faydalı bir barometre görevi görmekte.
Gelecek 3 ayın vaat ettikleri
Reel kesim güven endeksinin kasım ayında bir önceki aya göre 5,6 puan artışla 92,8 puana yükselmesi umutların tazelendiğine işaret ediyor!
Aslında alt endekslerde sanayicilerin son 3 aya dair çizdiği tablo sıkıntıları net biçimde ortaya koymuş.
Ama geleceğe dönük bir iyimserliğin oluştuğu görülüyor veri tablolarında.
Nasıl mı?
Sanayicinin gelecek 3 aydaki üretim hacmi, ihracat sipariş miktarı ve toplam istihdam miktarına dönük beklentileri pozitife dönmüş.
Keza genel gidişat, mevcut mamul mal stoku ve sipariş miktarı ile sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin değerlendirmeleri, güven endeksini yukarı taşıyan faktörler arasında görünüyor.
Gelecek 12 aya ilişkin negatif beklentilerde azalma sinyalleri de araştırmaya yansımış.
Ancak, beklentilerin çok tozpembe olduğunu söylemek için erken!
Çünkü…
Güven endeksini oluşturan anket soruları arasında iyimserlik ölçeni, güçlü bir iyileşmeye henüz işaret etmiyor.
Sanayici ne kadar iyimser?
İçinde bulunduğu sanayi dalındaki gidişat konusunda, bir önceki aya kıyasla daha iyimser olduğunu belirtenlerin oranı sadece yüzde 12,4 seviyesinde.
Ancak bir yükseliş söz konusu.
İyimserliğe yönelik değerlendirmesinin aynı kaldığını belirtenlerin oranı ise yüzde 65,2’ye yükselmiş.
Daha kötümser olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 22,4’e gerilemiş.
Yani aslında negatif görünümün azalmasıyla gelen bir iyimserlik var sanayicide.
Sanayi dışındaki ana sektörlerde de kasımda genel anlamda bir pozitif algı yükselmesi görülüyor.
Hizmet sektörü güven endeksi yüzde 5,4 artarken perakende ticarette güven endeksi yüzde 4,3 yükseliş kaydetti.
Buna karşın inşaat sektöründeki güvende yüzde 3,5 azalma söz konusu.