Ekim ayı bereketli başladı.
Borsa İstanbul, mini bir şahlanışa sahne olurken…
Dolar ve Euro’da uzun süredir görmediğimiz seviyeler test ediliyor.
BIST 100 Endeksi 77 bin puan sınrını aşmış durumda.
Dolar 3 liranın altında kalmaya çalışıyor!
Euro ise 3,35 TL’nin altını denedi.
Faizler de yüzde 11’in hemen altında kendine yer bulma çabasında.
Neticede piyasaların yatırımcıya ve Türkiye ekonomisine sunduğu bereketli sayılabilecek günler yaşıyoruz!
Ekime bir başka bereket yağmuru daha damgasını vurmaya aday…
Vatandaşın oyuna talip olan siyaset dünyası…
Vaat bombardımanıyla bereket dağıtmaya hazır görünüyor!
Elbette asgari ücret zamları, emekli ikramiyeleri, hibe kredileri, aile yardımları ve bedava internetiyle…
Uzayıp giden ekonomik vaat zincirinin şu anda kağıt üstünde olması nedeniyle…
Vatandaşa ve ekonomiye yansımalarını ancak 1 Kasım sonrasında görebileceğiz.
Ama seçim sonucu ne olursa olsun artık cin şişeden çıkmıştır!
Ciddi ekonomik beklentilerin oluşması…
Ve bu kez tüm partilerin seçim yarışında vaatlere sarılmış olması…
Ekonomik dengelerin de değişmesini kaçınılmaz hale getirmekte!
Dolayısıyla tüm Türkiye ekonomisini etkileyecek vaat silsilesini…
Oy almak üzere vatandaşa anlatmak zorunda olan siyasi partiler…
Aynı zamanda iş dünyasını hem doğrudan hem de dolaylı biçimde ilgilendiren vaatlerin getirisini götürüsü de anlatmak zorunda bence!
Yani siyasiler bir yanda doğrudan işdünyasının da oyunu talep ederken…
Diğer yanda işdünyasını karşılaşabilecekleri fırsatlar ve yüklenecekleri fatura konusunda bilgilendirmek zorunda.
Bu anlamda SİAD’lara ve odalara da konunun takipçisi olma yanında…
Siyasilere hedeflerini anlatmak üzere fırsat yaratma konusunda görev düşüyor!
Özellikle de üretimin ve ihracatın kalbi konumundaki Bursa’da…
Siyasilerle işdünyasının daha sıkı temasta olması şart.
Çünkü…
Riskler ve fırsatlar anlatılmalı
Görünen o ki; en az bin 300 liraya ulaşabilecek asgari ücret zamları…
Emekli ikramiyeleri, girişimciye dönük hibe destekler, esnaf ve çiftçi kredilerinin bollaşması…
Ve sosyal yardımlardaki artış bir yanda arz talep dengesini değiştirecek.
Diğer tarafta da firmaların maliyet ve karlıklıklarını etkileyecek!
Makro cephedeyse bütçe üzerindeki mali dissiplinle enflasyon üzerinde baskı oluşması olasılık dahilinde.
Yani vaatlerin hayata geçmesi tüketimi canlandırarak durgun iç piyasada işdünyasına can simidi olmaya aday.
Ancak, vaatlerin kısa vadede enflasyon ve bütçe açığını tetiklemesi riski hayli yüksek!
Üstelik Bursa özelinde olduğu gibi ağırlıklı olarak ihracata çalışan sanayicinin...
Rekortmen dolardan kaynaklanan girdi maliyetlerinde yaşadığı sıkıntı yanında…
Yüksek ücret zamlarıyla karşılaşacağı maliyet yükünün yaratacağı rekabet sorununu nasıl aşacağı gibi meselerle de yüzleşebiliriz!
Özetle herkesin kendini yeni döneme bir şekilde hazırlamasında fayda var.