Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Türkiye’nin istihdam mücadelesi

Ekonomik yavaşlamanın yansımalarını istihdam alanında daha fazla görmeye başladık.

Azalan istihdam artan işsizliğe yol açmaya devam ediyor.

Daha da ilginci iş arayanlar da azalma trendine girmiş görünüyor son verilere göre.

Peki göstergeleren gelecek adına hangi ipuçlarını veriyor?

TÜİK’in 3 aylık ortalamaları içeren 2018 ekim ayı verileri yılın yüzde 12 civarında bir işsizlik oranıyla sonlanacağını gösteriyor.

2017’nin eş dönemine göre işsiz sayısı 501 bin kişi artışla 3 milyon 788 bine yükseldi.

Neticede işsizlik oranı 1,3 puanlık artış sonucu yüzde 11,6 seviyesine çıkmış durumda!

Bir önceki dönem olan Eylül 2018’e göre ise 0,2 puanlık bir artış söz konusu.

Ve son veriler Türkiye’de işsizliğin kesintisiz biçimde Mayıs 2018’den bu yana yükseldiğini ortaya koymakta.

Veri detayları ise üzerinde durulması gereken alanlara işaret etmekte.

Mesela istihdam artışı, işsiz kalanların yarattığı boşluğu doldurmaya yetmiyor.

Çünkü ekimde yıllık bazda istihdam sayısının 225 bin kişi artmasına karşın istihdam oranı 0,1 puanlık azalışa sahne oldu.

Tarım dışı işsizlik oranındaki 1,3 puanlık artışsa sorunun sanayi, inşaat ve hizmet sektörlerinde yoğunlaşmaya başladığını söylüyor.

Çünkü…

Tarım dışı sektörlerde çalışan sayısının 2017 ekim dönemine oranla 414 bin kişi artmasına karşın!

İstihdamdaki sayısal artışın işgücüne katılma oranındaki 0,6 puanlık yükselişe yetişen seviyelere ulaşamadığı ortada.

Üstelik işgücüne katılma oranın eylüldeki 54 seviyesinden 53,7’ye gerilemesine karşın dönemsel karşılaştırmada işsizliğin 0,2 puanlık artışıyla karşılaşıyoruz.

Diğer yandan genç nüfustaki işsizlik oranının 3 puan tırmanması da istihdam kayıplarının tecrübesiz eleman ağırlıklı olduğunu gösteriyor.

Üzerinde durulması gereken yüzde 22,3’lük bir genç işsiz oranı söz konusu.

Eğitim durumlarına göre işsiz dağılımına baktığımızda yüzde 13,3’e yükselen üniversite mezunlarının başı çekmesi de düşündürücü!

 

İşsizlik süreleri

 

İşsizlik sürelerine baktığımızda ise son aylardaki ekonomik yavaşlamayı net biçimde hissedebiliyoruz!

Çünkü son 1-2 ay içinde işsiz kalmışların oranında hızlı bir artış dikkat çekiyor.

Bu kategorideki işsizlerin toplam işsizler içindeki oranı 2,9 puan artışla yüzde 42,6’a çıkmış durumda.

Yine aynı süre kapsamında özellikle kadınlardaki artış düzeyi de 3,3 puanla dikkat çekici seviyede!

Toplamda da 308 bin kişilik artış söz konusu son 1-2 ay içinde işini yitirenlerde.

Süre açısından en yüksek ikinci sayısal artışsa 108 bin kişi ile 3-5 ay aralığındaki işsizlerde gerçekleşmiş.

Bir yıldan uzun süreli işsizlerde de 76 bin kişilik bir artış dikkat çekmekte.

 

Hem destek hem eğitim şart

 

Mevsim etkisinden arındırılmış rakamlarsa sonbahar döneminin negatif etkilerini yansıtıyor. Çünkü arındırılmış endeks verilerinde işgücüne katılımdaki 0,2 puanlık artış sayesinde işsizlik düzeyi de yüzde 11,5’le sınırlı kalmış görünüyor.

Bu veriler aynı zamanda mevsim faktörü pozitife dönse de çift hanedeki işsizliğin gündemde kalacağı anlamına gelmekte!

Yani istihdam artışı için bir yandan ekonomiyi canlandırıcı önlemlere ihtiyaç var.

Diğer yandan da mesleki eğitimi öne çıkaracak projelere.

Unutmayalım ki artan işsizliğe rağmen kalifiye eleman bulmakta zorlanan işveren de az değil.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X