Olay Gazetesi Bursa

Türkiye ekonomisi gücünü koruyor

Ne cuntacı darbe girişimi… Ne not baskısı, ne de yabancının abartılı tepkisi… Hiçbiri piyasalarımızın direncini düşüremedi. Ekonomi yönetimi ve yerli yatırımcının sağlam duruşu… Yabancı yatırımcının tedirginliğiyle oluşan panik havasını büyük oranda önledi çünkü. Borsa İstanbul’un haftanın ikinci işlem gününde… Hızlı yükselişle kendini 78 bin puanın üstüne atması… Piyasalarımızdaki direncin gücünü de ortaya koydu. Üstelik başta […]

Ne cuntacı darbe girişimi…

Ne not baskısı, ne de yabancının abartılı tepkisi…

Hiçbiri piyasalarımızın direncini düşüremedi.

Ekonomi yönetimi ve yerli yatırımcının sağlam duruşu…

Yabancı yatırımcının tedirginliğiyle oluşan panik havasını büyük oranda önledi çünkü.

Borsa İstanbul’un haftanın ikinci işlem gününde…

Hızlı yükselişle kendini 78 bin puanın üstüne atması…

Piyasalarımızdaki direncin gücünü de ortaya koydu.

Üstelik başta Moody’s tarafından dün gece yöneltilen kredi notu tehdidi olmak üzere…

Piyasalarımızın güne çeşitli baskılarla başladığını unutmayalım.

Nitekim akşam saatlerinde Amerikan piyasalarının açılmasının ardından…

Türkiye’ye dönük satış baskısı da anormal bir tepki hareketi olarak dikkat çekti!

Oysa…

Hükümetiyle, meclisyle, tüm kurum ve kuruluşlarıyla dimdik ayakta duran Türkiye’nin

Kredi notunu düşürücü yönde sorgulamaya başlamak…

Ya da soruşturma sürecindeki gelişmeleri satış fırsatına dönüştürmek aşırı bir tepki niteliği taşıyor!

Darbe girişiminin önlenmesi yanında…

Milli iradenin sahip çıktığı demokrasinin varlığı bile…

Kredi notumuzu korumak için tek başına yeterli bir gerekçe aslında.

Ve tabii ki ekonomik hayatın 15 Temmuz öncesinden bir farkı olmadığını da…

Görmek zorunda reyting kuruluşları!

Çünkü demokrasi nöbetiyle yetinmiyor vatandaş.

Herkes işinin başında.

Çarşılar canlı. Üretim devam ediyor. İhracatımız sürüyor.

Turizmde kısa süreliğine yaşanacak duraklama ise…

Daha önce de gördük yerli turist tarafından telafi edilebiliyor.

Piyasalarda dıştan zaman zaman gelen aşırı tepki bir yana normale dönüş de başladı.

 

Haksız not baskısı

 

Peki bu durumda kredi derecelendirme kuruluşlarının derdi ne?

Ekonomik büyümemize ilişkin yüzde 3 gibi düşük bir öngörüyü ortaya atmak niye?

İlk çeyrekte unutmayalım ki; yüzde 4,8 büyüdü Türkiye ekonomisi.

İkinci çeyrekte de benzer bir hava vardı öncü göstergelerde!

İçinde bulunduğumuz üçüncü çeyrek az da olsa sıkıntılı geçebilir.

Ama 2016’ya ait yüzde 4’lük hedef hala geçerli.

En kötü durumda yüzde 3,5 – 4,0 aralığında büyürüz.

Dolayısıyla ‘yatırım yapılabilir’ statüsündeki kredi notumuzla kimsenin oynamaya hakkı yok!

Üstelik ekonomimiz bu süreçten daha da güçlenerek çıkacaktır.

 

Merkez’in faiz hamlesi

 

Merkez Bankası’nın zor koşullara rağmen dünkü Para Politikası Kurulu toplantısında…

Faiz indirimine gitmesi de bu tabloyu güçlendiren bir gelişme.

Bundan önceki son 4 toplantısında faiz koridorunun üst bandını 175 baz puan indiren MB yönetimi…

Dünkü toplantısında 25 baz puanlık bir indirime daha imza attı.

Ve toplamda 5 ayda 200 baz puan… Yani yıllık bazda yüzde 2 düşürülmüş oldu üst limit.

Aslında 50 baz puanlık bir indirim ihtimali mevcuttu.

Ancak, döviz kurlarının 15 Temmuz sonrasında alevlenmesi nedeniyle…

Faiz indiriminde temkinli bir adım atılması normal karşılanabilir!

Mevcut koşullarda 25 baz puanlık indirim aynı zamanda stratejik bir adım.

Çünkü sular biraz daha durulduğunda yeni bir indirim yapma fırsatı elde tutulmuş oldu.

Elbette reel ekonomiyi destekleme anlamında… Bankaların fonlama kaynaklarını biraz da ucuz hale getirecek adımlar da gelmeli.

Böylece krediler ucuzlar hem üretim hem de tüketim artar!