Bursa’nın simge sektörü otomotiv ve yan sanayinde hareketli günler yaşanıyor.
Bu kritik sektörlerin yanı sıra beyaz eşya ve metal sektörlerini kapsayan pazarlık maratonu grev kararı ile sonuçlanmış durumda.
Türkiye çapında yaklaşık 120 bin çalışanı doğrudan ilgilendiren toplu iş sözleşme görüşmelerinde…
Türk Metal Sendikası, işveren temsilcisi MESS’in taleplerini kabul etmediği gerekçesiyle 2 Şubat tarihinde greve gitme kararı aldığını Bursa’da açıkladı.
Peki bundan sonra süreç nasıl işleyecek?
Süreci Olay TV‘deki yayında değerlendiren Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak’la sohbetimizde kararlılık mesajı öne çıktı!
Öncelikle sendikanın isteklerine bakalım.
“Kayıpları gidermek üzere ilk 6 ay için yüzde 38,28’lik artış istiyoruz.
Ve kalan sözleşme süresinde altışar aylık dönemlerde enflasyon artı yüzde 2 zam ücret talebi söz konusu”.
Sosyal haklarda yüzde 40 oranında iyileştirme talep edilirken Kurban bayramı harçlığına da yüzde 60 zam isteniyor.
İdari taleplerin çoğu ise işverence kabul görmekte.
Taleplerinin yüksek olmadığını ve geri adım atmak niyetinde olmadıklarının altını çizen Kavlak…
Grev kararına rağmen sorunu uzlaşma yoluyla çözmek istediklerini vurguladı.
Ama kırmızı çizgilere ve önceliklere dikkat çekti!
“Kıdeme göre artış kesinlikle bizim kırmızı çizgimizdir.
Daralan maaş makasının kalifiye elemanlar açısından uygun yere gelmesi şart.
Olmazsa olmaz kriterlerden biri de 2 yıllık sözleşme talebimizdir.
Taleplerimiz parasal ve sosyal haklar olarak nettir. Ve kararlı duruşumuz gerekirse grevle de tüm kamuoyuna kendini gösterecektir”.
Peki işverenlerin bu talepleri karşılayacak ekonomik güçleri var mı?
Başkan Kavlak’a göre tam kapasite çalışan, ihracat rekorları kıran otomotiv ve yan sanayi başta olmak üzere…
Pek çok firmanın istenilen zam oranlarını ve diğer ek ödemeleri karşılayacak ekonomik gücü mevcut.
“Şimdiye kadar biz fedakarlık yaptık. Sıra onlarda. Bu kez feda onların, kar bizim olsun”.
Ancak bu durumda olmayanlar da var!
“Bazı firmalar bu güçte olmayabilir. Eğer bir firma sıkıntıdaysa biz daima elimizi taşın altına koyduk.”.
Başkan Kavlak’a göre MESS’ten kopmalar da olabilir bu süreçte!
OHAL etkisi ve hakem kararı
Sorunun Yüksek Hakem Kurulu’na gitmeden çözümü ise Başkan’ın öncelikli hedefi!
Çünkü gelen açıklamalar hakem heyetinin kıdeme göre bir zaman öngörmeyeceği yönünde.
Uzlaşma konusunda ise umutlar hala taze. Başkan Kavlak, işverenin iddialarının aksine ülkedeki kritik dönemin uzlaşmayı da grevi de etkilemediği görüşünde.
“OHAL kapsamında grevimizi erteleyeceklerini düşünmüyorum.
Zaten grev kararı bir savaş ilanı değildir. Bizim MESS’le uzun bir geçmişimiz var.
Geleceğimiz de olacaksa uzlaşmamız kaçınılmaz”.
Peki ya grev ertelenirse?
“İşyerlerinin huzuru kaçar.
Bu gönülle yapılan bir iş. Neticede verim düşer.
İş durdurma ve yavaşlatmalar da adım adım ilerleyecek.
İşverenin böyle bir tabloyu arzulayacağını düşünmüyorum”.
Ekonomik anlamda olası grevin taraflara getirebileceği yükler de söz konusu!
“Sendika olarak üyelerimizi destekleme gücümüz sınırlı.
Ama işverenlerin de bir aylık bir grevi kaldırabileceğine yüzde 1 bile ihtimal vermiyorum.
Biz bunu doğru bulmuyoruz. Kazan kazan felsefesiyle hareket ediyoruz. Ve bizim işverenlerin de buna kayıtsız kalmayacağını düşünüyorum”.