Olay Gazetesi Bursa

Tüketicinin nabzı

Vatandaşın ekonomiye bakışı nasıl? Bu sorunun istatistiksel yanıtı kısmen de olsa TÜİK’le Merkez Bankası’nın ortaklığında şekillenen tüketici güven endeksine yansımış durumda. Kasın rakamları beklentilerdeki bozulmayı gözler önüne sermeye devam ediyor. Vatandaşın çeşitli alanlardaki sorulara gelen yanıtlarla oluşan endeks kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 3,2 oranında azaldı. Ve neticede kasımda tüketici güveni 65,2 seviyesine indi. Bu endeks değeri aynı zamanda […]

Vatandaşın ekonomiye bakışı nasıl?

Bu sorunun istatistiksel yanıtı kısmen de olsa TÜİK’le Merkez Bankası’nın ortaklığında şekillenen tüketici güven endeksine yansımış durumda.

Kasın rakamları beklentilerdeki bozulmayı gözler önüne sermeye devam ediyor.

Vatandaşın çeşitli alanlardaki sorulara gelen yanıtlarla oluşan endeks kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 3,2 oranında azaldı.

Ve neticede kasımda tüketici güveni 65,2 seviyesine indi.

Bu endeks değeri aynı zamanda 2017’nin en düşük düzeyine inildiğini gösteriyor!

Peki tüketicinin geleceğe bakışında temel bozulma nedenleri neler?

Öncelikle genel ekonomik duruma bakış giderek kötüleşiyor.

Vatandaşın önümüzdeki bir yıla dönük beklentileri içeren sorulara verdiği yanıtlar diyor ki;

Genel ekonomik duruma olan güven düzeyi 87,1 puan düzeyinde.

Ekim ayına göre endekste yüzde 3,7’lük azalma dikkat çekiyor!

Bunun anlamıysa gelecek 12 ayda ekonominin daha kötü olacağını bekleyenlerin sayısı artmış demektir.

Geçmiş dönem trendlerine baktığımızda tüketici algısındaki bozulmanın 4. ayını yaşıyor olması düşündürcü.

Bu tablonun yansımalarıysa gelir ve tasarruf beklentilerine çarpıcı biçimde yansımış durumda!

Çünkü…

Alt endekslerde hane halkı bazında maddi durum beklentisinin yüzde 2,8 azalması dikkat çekiyor.

Yani bu veriye göre gelecek bir yılda maddi durumunun daha kötü olacağını bekleyenlerin artmış görünüyor.

Keza tasarruf etme ihtimalini vatandaşın minimize bir seviyeye indirgediğini görüyoruz!

 

Enflasyon ve kur etkisi

 

Vatandaşın önümüzdeki bir yıla ait tasarruf etme ihtimalini ölçen endeks bir ayda yüzde 14,4 oranında azalmış durumda.

Peki neden?

Gerçek anlamda tüketiciye yansıyan pahalılığı yansıtmasa bile enflasyon rakamları gelirin nasıl eridiğini net biçimde gösteriyor.

Özellikle akaryakıt fiyatlarındaki artış trendi artçıl etkileri nedeniyle bu manzarayı daha da riskli hale getiriyor!

Ve asıl önemlisi döviz kurları fiyatları patlatıp gelirleri eksilten bir havaya bürünmüş durumda.

Dolardaki rekorların yarattığı psikolojik baskı ise genel ekonomiye bakışı da bozmakta.

Dolayısıyla ekonomi yönetiminin öncelikli gündeminin fiyat artışlarının durdurup gelirleri artırmak olduğunu görmek zor değil!

Bu arada işsiz sayısı beklentisinin yerinde sayması ise istihdam seferberliğine dönük pozitif algının gücünü koruduğunu gösteriyor.

 

Bursalı otomotivcinin başarısı

 

2017 tam anlamıyla otomotivcilerin yılı oldu.

Özellikle ihracat cephesindeki manzara çarpıcı rakamları karşımıza çıkarıyor.

 

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Başkanı Orhan Sabuncu ihracatta tarihi zirve gelirine imza attıklarını duyurdu.

2008’e ait 24,7 milyar dolarlık rekor, 17 Kasım itibarıyla 24,8 milyar dolarla kırılmış durumda!

Küresel kriz sonrası bir ara 15 milyar dolara kadar inen otomotiv ihracatının bu yıl 10,5 aylık sürede tarihi rekora imza atması büyük bir başarı.

Sektörel anlamda da arka arkaya gelen 12. ihracat şampiyonluğu şimdiden garantilenmiş görünüyor.

Yılsonu ise 28 milyar doları aşan bir rakamla rekor çıtasının daha da pekişmesi beklentiler arasında!

Bu başarıda Bursalı sektör temsilcilerinin payının büyük olduğu da unutulmamalı.

Ana sanayideki inovatif yatırımların karşılığını aldığını söylüyor rakamlar.

Yan sanayinin de tetiklendiği bu süreçler neticede Türkiye ihracatını sürükleyen bir tabloya dönüşmüş durumda.