Ekonominin hal ve gidişatı için tüketici ne diyor?
Son veriler vatandaşın kafasının biraz karışık olduğunu gösterdi!
Tüketici güven endeksi, mayısta nisana göre yüzde 0,4 artışla 68,75’e çıktı.
Yılın ikinci en yüksek rakamı bu!
Ancak endeksin yükselmesini sağlayan tek bir alt gösterge var.
Genel ekonomik durum beklentisi endeksi yüzde 3 artarak mayısta 93,71’e çıkmış durumda. Yani önümüzdeki 12 aylık dönemde ekonomik durumun daha iyi olacağını bekleyenlerde kayda değer bir artış söz konusu!
Ama ‘ekonomi düzeliyor’ algısına karşın…
Vatandaşın maddi durum beklentisini gösteren endeks az da olsa azalmış.
İşsiz sayısının azalmasını bekleyenler de yüzde 0,1 düşmüş. Yani işsiz sayısında
azalış beklenmiyor artık!
Ve daha önemlisi tasarruf etme ihtimalinin yüzde 5,9 azalması.
Sözün özü; tüketici genel manzara için umut mesajı verirken…
Kendi ekonomik durum için negatğif beklenti açıklamış.
Ülke düzeliyorken bireylerin kendileri için aynı umudu taşımaması ilginç!
Geçmişten geleceğe Bursa ekonomisi
Türkiye ekonomi tarihinden Bursa’yı çıkarsak geriye ne kalır?
Sanayi ve ticaretin kalbi…
Ve sayılamayacak kadar öncü fonksiyonu olan bir şehirden söz ediyoruz.
Dolayısıyla kentin ekonomik hafızası taze tutulur ve analizlerle geleceğe pencere açılırsa… Bursa’nın dünyada adı bilinen bir marka şehir olma şansı da artar!
Ama sadece akademisyenlerin gözüyle değil…
Özellikle işdünyası temsilcilerinin birikimini dikkate alan…
Ekonomist ve yazarların donanımıyla vücut bulan eserlerin yol göstericiliği özel bir öneme sahip.
Bu anlamda da BTSO’da 33 yıl genel sekreterlik yapmış duayen sanayici…
Ergun Kağıtçıbaşı’nın yıllarını verdiği 3 ciltlik “Bursa’nın Ekonomi Tarihi” serisi…
Bursa ve Türkiye adına üst seviyede bir örneklik teşkil ediyor!
Eserin ilk cildi; sosyal ve ekonomik yolculukla 1326`dan 1900 yılına pencere açmıştı.
Ardından da zengin istatistik ve belgelerin 1900-1960 dönemine ışık tuıtuğuna şahit olduk ikinci ciltle.
Üçüncü ve son cildi ise taze yayınlandı.
1960- 2014 dönemini inceleyen bu bölüm Bursa’nın sanayi kentine dönüşüm sürecine ışık tutmuş!
Bu en kritik dönemi yakından incelemekte fayda var. Özellikle de kent dinamikleri için bir başucu kitabı niteliği söz konusu.
Çünkü küresel değişimi ıskalamamak şart!
Bu anlamda Kağıtçıbaşı’nın “Bursa Anayasası” vurgusu önem taşıyor.
Bursa’nın insani zirvesi
Ekonomik gelişmenin olmazsa olmazı insan kaynağıdır.
Dolayısıyla insan kaynağınız ne kadar zenginse…
Başarı çıtanız da o kadar yüksek olacaktır.
Bu zenginliği yaratmaksa o kadar kolay bir iş değil!
Hem bireylere hem de kurumlara görev düşüyor.
Üstelik maliyetli süreçler de söz konusu.
Mesela iyi eğitimli ve yaratıcı bireylerin yetiştirmek yetmiyor!
Kollektif başarının parçası olmalarını da sağlamak gerekiyor.
Kurumların insan kaynağını yönetme ve geliştirme performansları bu anlamda hayati öneme sahip.
İşte bu hassas konuda çalışan Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) önemli işlere imza atıyor.
Özellikle de Güney Marmara Şubesi‘nin Bursa’nın marka değerine değer katan 14. PERYÖN İnsan Kaynakları Zirvesi…
Türkiye’nin öne çıkan isimlerini çok özel konularla 26-27 Mayıs‘ta Merinos’ta bizlerle buluşturmaya aday.