Olay Gazetesi Bursa

TL’ye Amerikan darbesi

Piyasalarda aşırı zikzakların zamanı. İçte ve dışta hızlı oduğu kadar sürpriz gelişmelerin sahneye çıkması… Özellikle kur cephesinden tüm ülke gündeminin kilitlenmesine yolaçıyor! Neyse ki bu toz duman arasında biraz geçte olsa… Nihayet doğru bir adım gördük siyaset cephesinde. Ucu açık, ‘güç odaklarıyla işbirliği’ eleştirileri… Hatta ‘vatana ihanet’ söylemiyle… Piyasaların pimini çeken siyaset dünyası deyim yerindeyse […]

Piyasalarda aşırı zikzakların zamanı.

İçte ve dışta hızlı oduğu kadar sürpriz gelişmelerin sahneye çıkması…

Özellikle kur cephesinden tüm ülke gündeminin kilitlenmesine yolaçıyor!

Neyse ki bu toz duman arasında biraz geçte olsa…

Nihayet doğru bir adım gördük siyaset cephesinde.

Ucu açık, ‘güç odaklarıyla işbirliği’ eleştirileri…

Hatta ‘vatana ihanet’ söylemiyle… Piyasaların pimini çeken siyaset dünyası deyim yerindeyse son dakika golü atmayı başardı.

Düne kadar faiz tartışması üzerinden Merkez Bankası‘nı en ağır dile eleştirip güven tahribatı yaratan siyasetçiler…

Ardı ardına yaptıkları açıklamalarla tansiyonu düşürmeyi akıl etti.

İyi ki de akıl etmişler!

Çünkü…

Doların tüm dünya paralarına karşı başını alıp gittiği bir ortamda…

İç tartışmaların spekülatörlere verdiği fırsatla da TL’nin dolar karşısında 2,63 seviyesine dayanması…

Tam anlamıyla bir kontrol dışı atmosfer yaratmıştı!

Ancak, siyaset cephesinden Merkez’e olan güven konusunda yara saran açıklamaların gelmesi…

Ve ‘dolara fazla yatırımın zarar yaratabileceğine’ dair açıklamlar…

Kurdaki yüksek tansiyonu biraz törpüledi.

Yani yaklaşık 5 kuruşluk bir düşüşü sağlayan bu gelişme olmasaydı…

Bugün doları 2,68 – 2,72 TL aralığında görmemiz zor olmazdı!

Çünkü…

Dün dolar dünya çapında yeni bir atağa geçti!

ABD’de faizlerin ne zaman artırılacağına dair net ipuçları peşinde koşan piyasalar…

Şok işaretlerle karşılaşınca dolar adeta şaha kalktı!

Hangi işaretler?

Amerika’da şubat ayı tarım dışı istihdam artış rakamı 295 bin olarak gerçekleşti.

Beklentinin 240 bin kişilik olduğu bir ortamda aşırı güçlü bir istihdamla karşı karşıya kaldık.

Ve naticede ABD’deki işsizlik oranı yüzde 5,5 seviyesine geriledi.

Bu tabloysa 18 Mart’taki ABD Merkez Bankası Fed‘in toplatısını daha önemli hale getirdi!

Çünkü son veriler; faiz artışı konusunda Fed’in kullandığı ‘sabırlı’ ifadesini bu toplantıda terk etmesini sağlayabilir.

Bunun gerçekleşmesi ise haziranda bir faiz artışı için olasalığının yüzde 60-70 düzeyine çıkması demek.

 

U dönüşü olmasaydı!

 

İşte bu algı doları tüm dünyada şahlandırdı.

Euro/dolar paritesi 1,085’e kadar inerken…

Dolar, TL karşısında; içte siyaset cephesinden gelen yatıştırıcı açıklamalara rağmen yeniden yükselişe geçip rekor tazeledi.

Ve 2,65 seviyesine dayandı!

Yani siyasetin ‘U’ dönüşü olmasa 2,70 TL’yi de geçen bir dolar kuruyla yüzleşmek zorunda kalırdık.

Bu seviyeye bu kadar kısa zamanda gelinmesi…

Özellikle psikolojik açıdan da daha yıpratıcı bir tablonun mimarı olabilirdi!

 

Herkese görev düşüyor

 

Elbette dün ABD verileri öncesi kurda yaşanan çekilmede MB’nin sıkılaştırma yoluyla yaptığı örtülü faiz artışının payı olduğunu da unutmayalım.

Yani herkes üstüne düşeni yaparsa küresel akımlara karşı daha sağlam durmamız mümkün olur.

Neticede para otoritesinin manevra alanını yeniden genişletme çabası az da olsa sonuç vermiş görünüyor.

Ancak, bu hassas meselinin sarf edilen her kelime sonucu yara açabilecek bir özellik içermesi…

MB Bşakanı Erdem Başçı da dahil olmak üzere her kesim adına çok dikkatli bir duruş sergilenmesini zorunlu kılıyor!

Çünkü…

Ekonomiye dönük dış baskı hayli fazla.

Ve Türkiye, siyasi ve ekonomik tüm aktörleriyle sağlam durmak zorunda!