Yüzde 4’le çıkmıştık yola.
Ve kısa zamanda görüldü ki; 2014’te ekonomi zor bir yoldan geçecek.
17 ve 25 Aralık sendromuyla girilen yılda hemen sahne alan rekor faiz ve kur artışlarının…
ÖTV zamları ve kredi kartı düzenlemelerinin üzerine acı sos dökmesinin ardından…
ABD’nin para muslıuklarını kısması, Avrupa’daki durgunluk ve Irak, Suriye, Ukrayna gibi jeopolitik darbeler…
Türkiye ekonomisine pranga üstüne pranga taktı.
Yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin gerdiği siyaset sahnesi…
Ekonomiyi gündemin alt sıralarına itince de…
Bırakın yılbaşında açıklanan yüzde 4’ü… Revize edip yıl içerisine yüzde 3,3’e düşürdüğümüz büyüme rakamına bile ulaşamadık!
Neticede dün TÜİK’in açıkladığı 2014 ekonomik karnemiz pek de başarılı bir sonuç ortaya koyamadı.
Aslında, elektriğin önemini kavramak zorunda bırakıldığımız bir günde…
Ekonominin röntgenine bakarken yukarıdaki tablo ve dünyadaki gidişat itibarıyla…
Yüzde 2,9’luk büyüme rakamının yine de iyimser olduğunu söylemekte fayda var.
Ancak, piyasa beklentilerinin biraz üstünde… Benim öngörülerimiyse birebir karşılayan büyüme oranı…
Türkiye’nin ihtiyacı olan seviyenin altında olduğu gibi dolar bazında gerilemeyi karşımıza çıkarmış vaziyette!
Yani Türkiye’nin 2014’te yarattığı milli gelir…
Önceki yıla göre yüzde 2,9 artış kaydetmiş.
Lira bazında ve sabit fiyatlarla olan hesaplamada karşımıza çıkan büyüme rakamı bu…
Aşırı duyarlı olduğumuz dolar bazında yapılan hesapta ise ekonomimiz küçülmüş görünüyor.
2013’te 823 milyar dolardan 800,1 milyar dolara inen bir ekonomik büyüklük söz konusu.
Yani milli geliri dolara çevirdiğimizde yüzde 2,8 küçülen bir ekonomiyle karşılaşıyoruz.
Keza kişi başı mili gelir de 413 dolar azalmayla 10 bin 404 dolara inmiş vaziyette!
Neticede ilk 10 ekonomi arasına gireceğimiz yerde…
Bir basamak gerileyip 18. sıraya oturduk dünya ekonomi liginde!
Üstelik…
İstihdamı nüfus ve işgücüne katılım anlamında desteklemeyen bir büyüme performansı söz konusu.
Devlet baba sağolsun!
Detay rakamlara girmeden yaptığımız analiz diyor ki; devlet devreye girmese durum daha da vahim olurdu!
Çünkü…
Özel sektör yatırım yapmamış. İç talep çok zayıf seyretmiş.
İhracatın desteği de önceki yılların altında kalınca…
Kamunun yüzde 4,6 artan harcamaları büyümenin kurtarıcısı olmuş geçen yıl.
2015 daha umutlu
Durgun başlayan 2015’in yüzde 4’lük yılsonu büyüme hedefini tutturması da bu atmosferde zor görünüyor.
Ancak, 2014’ün ikinci çeyreğinden itibaren başlayan baz etkisi…
Az da olsa gevşeyen faizlerin konut ve otomotivde gördüğümüz…
İç tüketimi filizlendirme çabası…
Ve Avrupa pazarlarındaki toparlanma havası 2015’i yüzde 3,5 civarı bir büyümeyle kapamamızı sağlayabilir!
Öztürk Bursa’yı büyütmeye aday
Gerisayım hızlandı ve siyasette gözler 7 Nisan’a çevrildi.
Maliye dünyasının projeci temsilcisi AK Parti aday adayı Şener Öztürk…
Siyaset yoluyla da vatandaşa faydalı olma çabasıyla dikkat çekiyor.
Öztürk, çok çalıştı.
Meslek örgütleri ve STK’ların nabzını tutarak çıktığı yolda…
Partililerle STK’lardan temayül desteğini de bu nedenle aldığı inancında Şener Öztürk!
Sadece temasları ve açıklamalarıyla kalmayıp altı dolu projeleriyle…
Ankara’da Bursa’nın marka değerini yükseltecek çalışmaların mimarı olmaya aday.
Öztürk’ün vergi düzenlemeleri yoluyla vatandaşı rahatlatacak…
İş dünyasına ivme kazandıracak çeşitli projeleri var.
Şener Öztürk, çözüm sürecinin getirdiği barış…
Ve ardından gelecek yatırımlarla ekonomik kalkınma ve sosyal gelişmenin de tüm Türkiye’nin kazancı olacağını söylüyor.