Kaliteli ekonomik büyüme Türkiye’nin başlıca meselelerinden biridir.
Peki kaliteliden kasıt ne?
Herşeyden önce sürdürülebilir ve istikrarlı milli gelir artışlarını sağlamak şart!
Ortalama büyüme oranıysa Türkiye’nin mevcut gerçekliğinde en az yüzde 5 olmalı.
Ve hatta bu kritik sınırın üstünde rakamlarla ekonomiyi büyütmenin gerekliliği de ortada.
Çünkü nüfus hareketleri ve istihdam tablosu yüksek büyümeyi zorunlu kılıyor!
Ancak hızlı büyüme ithalatın sırtında ve borçla olmamalı.
Açıklarla finanse edilen bir milli gelir artışının ise hem yan etkileri bol olur.
Hem de üretken ve refah yaratan bir manzara içermekten kısmen uzak kalır!
Dolayısıyla istihdam yaratıp bireysel geliri yükselten büyüme modelinin cari açık ve borçtan uzak durması şart.
Türkiye de yapısal sorunları aşıp yüksek ve kaliteli bir büyümeyi yakalamak üzere adımlarını artırmış durumda.
Üretimde yerliliğin artırılması için çeşitli destekler şimdiye kadar sahadaydı.
Etkilerini de görmeye başladık. Özellikle Ar-Ge ağırlık teşviklerin önemi dana anlaşılıyor bugünlerde!
Ama dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ve adına kısaca süper teşvik paketi dediğimiz sistem…
Çok daha güçlü ve somut sonuçlarıyla ekonomik büyüme yolculuğumuzda bir kilometretaşı özelliğini taşıyor!
Çünkü…
Proje Bazlı Teşvik Sistemi 19 firmanın toplam 135 milyar TL tutarındaki 23 projesine destek verecek.
Ancak, ilgili teşvik belgelerinin kapsamı çok geniş.
Yani firmaların yatırımları için ihtiyaç duyduğu her konuda teşvik edilmesi söz konusu.
Mesela vergisel destekler, gümrük muafiyetleri, KDV istisnaları, bina inşaat harcamaları için KDV İadesi, yatırım tutarının 2 katına kadar kurumlar vergisi indirimi veya istisnası, istihdam ve prim destekleri, finansal destekler, enerji ve altyapı destekleriyle kamu alım garantisi gibi çok geniş bir yelpazede teşvik söz konusu.
Peki bu kadar desteği alan firmaların ekonomiye sağlayacakları katkı ne olacak?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vurgusuyla büyümeye katkı, cari açığı azaltma ve istihdamı artırma işlevi görecek bu projeler!
Mesela yaklaşık 35 bin kişiye doğrudan, 134 bin kişiye ise dolaylı istihdam yaratılması yani iş sunulması söz konusu bu projelerle.
Ağırlık yüksek teknolojide
Yüksek teknoloji ağırlıklı bu yatırımlar yerliliği artırarak cari açık sorununu azaltmaya ciddi bir katkı sağlayacak.
Yapılan hesaplamalar süper teşviklerin ihracata 6,318 milyar dolarlık artırıcı bir etki yartacağını söylüyor!
İhracata katkının yanı sıra ithalatı da 12,312 milyar dolar azaltması bekleniyor bu projelerin.
Neticede süper teşvikli projelerin hayat bulmasıyla cari açıkta yaklaşık 19 milyar dolarlık gerilemenin gerçekleşmesi söz konusu!
Bu ciddi katkının temel nedeniyse teşviklerin yüzde 75’inin yüksek ve orta yüksek teknoloji ağırlıklı olması.
Kıscası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da dikkat çektiği üzere cari açık, yüksek faiz ve borç prangası artan yerlilik, azalan dışa bağımlılıkla kırılacak.
Bursa’nın süper teşvikteki payı
Bu arada projelerin iller bazındaki dağılımına baktığımızda Bursa’nın payı da dikkat çekiyor!
Yatırımların bulunduğu 18 il arasında yer alan Bursa, Sütaş ve Oyak Renault ile devletin süper teşviklerinden yararlanmaya hak kazanmış durumda.
Sütaş 647 milyon lira tutarındaki entegre teknik büyükbaş hayvancılık yatırımı ile bin 90 kişiye istihdam sağlayacak.
Oyak Renault ise 493 milyon liralık hibrit motor yatırımı ile 110 kişiye ek iş olanağı sunacak.