Ekonomide son haftaların en kritik günlerinden biri geride kaldı.
Gözlerin çevrildiği Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısından faiz artışı kararı çıktı.
Ancak beklentileri aşan hatta şok sayılabilecek bir artış gerçekleşti!
Politika faizi yüzde 17,75’ten yüzde 24’e çıkarıldı.
Ve neticede Merkez Bankası’nın şimdiye kadar çekingen ve geç gelen faiz kararlarına alışan piyasalarda kısa süreli bir şok yaşandı.
Karar açıklanmadan hemen önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TESK Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada verdiği yüksek faize dönük karşı duruş mesajı da beklentileri törpülemişken gelen 625 baz puanlık artış ciddi bir şaşkınlık yarattı.
Merkez’in kafaları karıştıran kararı dövizde de ilginç bir dalgalanmaya yol açtı!
Günde 6,34 TL civarında başlayan dolar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları sonrasında 6,53 seviyesini test etti.
Saat 14:00 itibarıyla açıklanan faiz artışı ise kuru anlık olarak 6 liranın az altına itti.
Ancak dakikalar içinde dolar 6,15 lira civarına demir attı!
Oysa bu çaptaki bir faiz artışının doları 6,10 TL’nin altında tutması gerekiyordu.
Öncelikle TCMB son dönemde yüzde 17,75 seviyesinden haftalık repo ihalesi yapmayıp, yüzde 19,25’lik faiz koridorunun üst bandından fonlama yapmaktaydı.
Yani pratikte ortalama fonlama faizinde 475 baz puanlık bir artış gerçekleşti dünkü artışla!
Ayrıca dün alınan kararla gecelik vadede gerçekleştirilen fonlama artık haftalık vadede yapılacak.
Bu gelişme ise bankaların zamansal olarak reaksiyon alanını daraltan bir opsiyona da işaret etmekte.
Ayrıca devletin zirvesinden yüksek faize dönük gelen sert mesajlar ve beklentileri zorlayan faiz artışı…
Bundan sonra adım atılmasının zorlaştığı algısına da yol açtı!
Ve piyasaların sadece faiz adımına bakmadığını da dünkü kur hareketleri bir kez daha teyit etmiş oldu.
Nitekim Merkez Bankası’ndan gelen açıklamanın satır aralarında da atılması gereken diğer adımlara atıfta bulunulmuş.
Ayrıca bu adımların gelmemesi halinde faiz silahı için bir de açık kapı bırakılmış!
“Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları, para politikası kararlarının gecikmeli etkileri, maliye politikasının dengelenme sürecine vereceği katkı ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilecektir”.
Peki MB fazlasıyla yavaşlamış ekonomiye yüksek faiz yükü bindirmek istemediği halde niye sert bir artışa imza attı?
MB güven tazeledi
Açıklama metnindeki detaylara baktığımızda tercih nedeni anlaşılmakta.
“Yakın dönemde enflasyon görünümüne ilişkin gelişmeler fiyat istikrarı açısından önemli risklere işaret etmiştir.
Döviz kurundaki hareketlerin de etkisiyle fiyat artışlarının alt kalemler bazında genele yayılan bir nitelik gösterdiği dikkat çekmektedir”.
Teşhisini ‘yüksek enflasyonun nedeni döviz kurlarıdır’ şeklinde ortaya koyan Murat Çetinkaya ve ekibi…
Dövizi frenlemek üzere faiz silahını kullanmak zorunda olduğunun altını çizdi!
“İç talep koşullarındaki zayıflamaya rağmen fiyatlama davranışlarında gözlenen bozulma enflasyon görünümüne dair yukarı yönlü risk oluşturmaya devam etmektedir.
Bu çerçevede Kurul, fiyat istikrarını desteklemek amacıyla güçlü bir parasal sıkılaştırma gerçekleştirilmesine karar vermiştir”.
Neticede MB dünkü kararlarıyla güven tazeleyen bir duruş sergiledi.
Ancak, Merkez’in tek başına doları frenleyemeyeceği de net biçimde anlaşılmış oldu.