Bursa’da tekstilin yeri daima bir başka olmuştur.
Çünkü sektör kentin ekonomik genlerinde yer alıyor!
Yani söküp atılacak geçici bir yanı yok.
İpekyolu’nun vazgeçilmez noktalarından Bursa…
Yüzyılların birikimini en modern teknolojiyle birleştirerek...
Tekstil ve konfeksiyonda dünyaya açılan Türkiye’nin en büyük penceresi haline geldi!
Geleneksel tekstilin yanısıra teknik tekstille büyüyen sektör…
Hazır giyim ve konfeksiyonun sunduğu tasarım ve katma değerle de…
Küresel pazarlarda daha fazla boy gösteriyor artık.
Peki kent ekonomisinin dışa dönük yüzlerinin başında gelen hazır giyim ve konfeksiyonda durum nasıl?
Bu soruyu yönelttiğim Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon Birliği Başkanı Şenol Şankaya ile gidişatı konuştuk.
“İlk iki ay hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı eksi değerdeydi.
Türkiye genelinde sektörün ihracatı…
Yüzde 8 civarı küçüldü bu dönemde.
Bursa ise yüzde 5,5‘lik daralmayla…
Nispeten daha iyi bir performans sergiledi”.
Sektör 2017’de niye zayıf bir başlangıç yaptı?
“Küresel anlamda pazarların zayıf olduğu bir süreçten geçiyoruz.
Aynı zamanda rekabet de çok yoğun.
Ama Türkiye’nin kendine has koşulları da söz konusu!
İhracat azalması aslında gelecek yıldan kendini hissetirmişti.
Çünkü Rusya ile yaşanan kriz, terör olayları…
Ve 15 Temmuz başarısız darbe girişimi…
Yabancı müşteriyi tedirgin etmişti.
Neticede Türkiye ziyaretleri bir dönem kesildi.”
Peki yabancının şimdiki ilgisi nasıl?
“Bir toparlanma var. Ama asıl bizim dünyaya kendimizi tanıtmamız gerekiyor.
Müşterinin ayağına gitmeli!
Satış ve pazarlamaya küresel ölçekte yoğun biçimde ağırlık verilmeli.”
Hangi pazarlar öne çıkıyor?
“Avrupa başlıca pazarımız.
İhracatımızın yüzde 77’si Avrupa’ya yapılmakta.
Bu pazarı kaptırmamalıyız!
Dev bir pazar olduğu için de oradaki en ufak canlanma bile bize olumlu yansıyor.
Avrupa’nın dışında Amerika ve Ortadoğu pazarları büyük öneme sahip.
Ortadoğu’daki jeopolitik gelişmelerin izin verdiği ölçüde…
Bölge ülkeleriyle olan ticaretimizi geliştirmemiz gerekiyor.”
“Amerika’ya gözümüzü dikelim”
Şankaya’ya göre Amerika pazarı ise…
Ölçek olarak büyük fırsatlar sunabilecek bir özellik taşıyor.
“Amerika’ya gözümüzü dikmemiz lazım.
Yoğun analizlerle bu pazarı geliştirmek için çalışmak şart.
Amerika’ya özel bir mercek tutarak…
Tüm sektör dinamikleriyle beraber daha fazla açılmamız gerekiyor”.
Ülke olarak ekonomik canlanma dönemine girildiğini belirten Şenol Şankaya…
16 Nisan sonrasında da daha dinamik bir süreç yakalanacağını…
Ve sektör ihracatının da artışa geçeceğini vurguladı.
“Güven tesisi önemli. Türkiye’nin yatırımcıyı çekmesi artan istikrarla birlikte kolaylaşacaktır.
Nisan sonrasında sektör adına da daha olumlu beklentilerimiz mevcut.
Yani ikinci çeyrekle beraber hazır giyim ve konfeksiyonda da…
Yukarı yönlü bir ihracat trendi görmemiz mümkün!”
“Hükümet önümüzü açtı”
Peki teşviklerin etkisi hissedilmeye başlandı mı?
“Teşvikler çok önemli. Alınan tedbirlerin ekonomi üzerindeki etkisini hissettmeye başladık.
Ama özellikle istihdam seferberliği ile hükümetin sunduğu olanaklar…
Bundan sonra çok daha etkili olacak.
İşdünyası olarak artık görev bizlere düşüyor.
Her kesime göre bir destek var çünkü.
Hükümet önümüzü açtı! Sıra özel sektörde.
Teşvikleri yerinde ve doğru biçimde kullanmak önemli olan.
Yani işdünyası da daha fazla elini taşın altına koymalı.”