Ekonominin lokomotifi sanayiden ilginç sinyaller geldi.
Büyümenin en somut öncü göstergelerinden olan sanayi üretimi üçüncü çeyrekte sürpriz yaptı!
Nasıl mı?
Sanayi üretimi ağustosta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,7 arttı.
Temmuzdaki yüzde 5,6’lık artışa oranla çok düşük gözükebilir bu rakam!
Ama piyasaların altüst olduğu rekor döviz kurlarının kaydedildiği ağustosa dönük beklentiler çok daha düşük düzeydeydi.
Nitekim kapasite kullanımı ve güven endeksleri de çok fazla umut vermiyordu.
Dolayısıyla gelen üretim artışı verisi 3. çeyreğin de büyümeye kısmi destek verebileceğine işaret ediyor.
Ancak, kaçınılmaz bir yavaşlama sürecinde olduğumuz da kesin!
Çünkü mevsim etkisi arındırılmış üretim endeksi temmuza oranla yüzde 1,1 geriledi.
Bu oran sanayicinin önceki aylara göre vites küçültmeye başladığını söylüyor.
Bundan sonra ise önemli olan yavaşlama hızının hangi düzeylerde denge kazanacağı.
Ağustosa ait üretim veri setlerinin detayları bazı ipuçları mevcut.
Ana sektörlerde imalat sanayi başrol oyuncusu olmayı sürdürüyor!
Sanayi üretimindeki yüzde 1,7’lik artışın 1,1 puanı imalat sanayinden gelmiş durumda.
Ancak katkı düzeyinde 3,8 puanlık net bir azalma dikkat çekiyor.
Yani imalat artı bir trend sergilese de eski gücünden uzaklaşıyor!
Madencilik ve enerji üretiminin katkıları manşet üretim endeksine katkıları ise çok hafif düşüş sergiliyor.
Alt sektör dağılımında imalat sanayinde 24 alt grubun 12’sinin geri gittiğini görüyoruz.
Bunlar içinde inşaat sektörünün cam, seramik, çimento gibi alt kalemleri dikkat çekmekte.
Sektörden gelen sinyaller dikkate alındığında çok doğal bir sonuç denebilir!
Fabrikasyon metal ürünleri imalatı da formdan düşenler arasında öne çıkıyor.
İmalatın lokomotiflerinden olan otomotiv üretimi de nisandan bu yana adım adım zayıflamakta.
Otomotiv üretimi ağustos itibarıyla da imalat sanayini 0,1 puan aşağıya çekti.
Ancak şimdilik negatif etki zayıf.
Üstelik ihracatın performansıyla kısmi bir toparlanma etkisi eylülde görülebilir!
Sonrasıysa özellikle iç pazar adına soru işaretleri barındırmakta.
Yük ihracatçının sırtında
İmalatın kurtarıcısı konumundaysa 1,5 puanlık katkıyla gıda grubu öne çıkıyor.
Ve ilginçtir ki otomotivin aksine gemi ve lokomotif gibi araçları temsil eden ‘diğer ulaşım araçları grubu’ 1,4 puanlık katkıyla imalat sanayinin artışa imza atmasını sağlamış vaziyette.
İç piyasa yansıyan durgunluk, dayanıklı tüketim mallarıyla ara malı üretiminde daralmaya yol açmış durumda.
Ancak ara malı üretimindeki düşüş hala sınırlı düzeyde.
Neticede eylül ve sonrasına dönük iç talepten gelen zayıflama sinyalleri sanayi üretimini dolayısıyla büyümeyi tehdit ediyor!
Sanayide bütün yük ihracatın sırtına binmiş görünmekte.
Ağustosta da ihracatçının katkısını net biçimde görüyoruz.
Çünkü ihracat ağırlıklı sektörlerin üretimine katkısı 2,5 puanla kendini gösteriyor.
Yüksek faiz ve artan maliyetlerin iç piyasayı yıl sonuna kadar daraltmaya devam edeceği dikkate alındığında…
Sanayi üretiminin hız kaybetmesi kaçınılmaz bir sonuç olarak karşımıza çıkıyor.
Neticede milli gelir tarafında yaşanacak küçülme ihracatın frenleyici etkisi oranında gerçekleşecek demektir.