2017’nin büyüme motoru sanayiden beklentileri aşan veriler geldi.
TÜİK’in açıkladığı kasım ayına ait veriler çarkların dönme hızında artış olduğunu gösterdi.
Böylece yılın son çeyreğinde de büyümenin en önemli öncü göstergelerinden olan sanayi üretiminin gücünü koruduğunu görmüş olduk!
Çünkü…
Yüzde 5 civarında beklenen bir artış oranı varken.
Sanayideki üretim artışı 2016 kasım ayına göre yıllık bazda yüzde 7 oldu.
Ekim 2017’ye göre de takvim ve mevsim etkisi arındırılarak bakıldığında…
Kasımdaki üretimin yüzde 0,3 artış gösterdiğine şahit oluyoruz.
Oysa sanayi üretiminin aylık bazda değişim göstermesi beklenmiyordu!
Böylece oluşan son tablo ekimdeki yıllık yüzde 7,3 ve aylık yüzde 0,7 artışla birlikte değerlendirildiğinde pozitif atmosferin sürdüğünü söylemek mümkün.
Baz etkili de olsa yıllık büyüme hayli yüksek.
Ama daha önemlisi aylık büyümenin sınırlı da olsa devam etmesi!
Vergi indirimlerinin devredışı kaldığı ve iç talep üzerinde baskılayıcı unsurların oluştuğu son çeyrekte…
Çarkları hızlı döndürecek bir dış talep olması yanında iç dinamiklerin de hala normal seviyesinden uzaklaşmadığını söylüyor rakamlar.
Bu durumda sanayi cephesindeki büyüme eğiliminde henüz bir bozulma olmaması…
Mill gelir artışı yani büyüme hızında da son çeyreğin beklentilerden iyi sonuçlanabileceği görülüyor!
Detaylarda bu izleri daha da net biçimde görmek de mümkün çünkü.
Mesela ana sektörlerde başı yüzde 7,7 artışla imalat sanayi çekiyor.
Keza enerji üretimi de kasım itibarıyla yüzde 7,3 artmış vaziyette.
Sanayi toplamındaki büyümeye katkılarında da 5,9 puanla imalat sanayinin başı çektiğini görüyoruz!
Ve imalat sanayini 0,8 puanla enerji üretimi izliyor.
İmalatın 24 alt sektöründe de genel bir iyileşme trendi mevcudiyeti söz konusu.
Sadece 4 gruptaki ivme kaybı verilere yansımış durumda.
Genel imalat sanayindeki paylarıysa yüzde 5,8 seviyesinde bu grupların.
Yani yüzde 94,2’lik paya sahip olan 20 alt grupta üretim tırmanışı sürüyor!
İhracatçı sektörler çıtayı yükseltiyor
En başta da yüzde 7’lik büyümede tek başına 1,3 puanlık katkıya sahip olan otomotiv gelmekte.
Makine sektörü ile tekstil ve konfeksiyon da üretim artışlarında formda görünüyor.
Kısacası ihracatçı sektörlerin ağırlıkla yükselişini koruduğu bir dönemdeyiz.
Çünkü dış talep güçlü ve liranın zayıf seyri destek vermekte!
Hatta bu tabloya beyaz eşya ve mobilyayı da katabiliriz ihracat anlamında.
Ancak, vergisel desteklerin devredışı kalması sonrasında zayıflayan iç talep nedeniyle bu sektörlerin genel üretim hızları negatif bir havaya bürünmüş durumda.
Netice itibarıyla ihracatın aralıktaki seyri de dikkate alındığında…
Benzer bir sanayi büyümesinin 2017’nin son ayında da gerçekleşmesi mümkün.
Dolayısıyla geçen yılın 4. çeyreği beklentilerden daha olumlu bir milli gelir artışına sahne olacaktır!
Ve böylece yıllık bazda yüzde 7’nin üzerindeki bir ekonomik büyümenin somut işaretleri görülmüş durumda.