Olay Gazetesi Bursa

Sanayi ne zaman canlanacak?

Büyümenin lokomotifinden iyi sinyaller gelmiyor. Sanayi üretimi net bir çıkış trendine giremediği gibi sürpriz düşüşlere de sahne oluyor. Öncü verilere göre ağustosta yüzde 1,1 civarında düşüş beklenirken yüzde 3,6 seviyesinde gelen düşüş oranı piyasaları fazlasıyla şaşırttı! Sanayi üretiminde yıllık bazda görülen bu düşüş beklentileri bir hayli aşmış durumda. Sadece yıllık değil aylık bazda da düşüş kaydedilmesi dipten çıkış beklentileriyle […]

Büyümenin lokomotifinden iyi sinyaller gelmiyor.

Sanayi üretimi net bir çıkış trendine giremediği gibi sürpriz düşüşlere de sahne oluyor.

Öncü verilere göre ağustosta yüzde 1,1 civarında düşüş beklenirken yüzde 3,6 seviyesinde gelen düşüş oranı piyasaları fazlasıyla şaşırttı!

Sanayi üretiminde yıllık bazda görülen bu düşüş beklentileri bir hayli aşmış durumda.

Sadece yıllık değil aylık bazda da düşüş kaydedilmesi dipten çıkış beklentileriyle uyuşmuyor.

Temmuz ayına kıyasla yüzde 2,8’lik üretim azalması çarkların dönmeye istekli olmadığının işareti sayılabilir mi?

Son aylara ait üretim trendi bu yıl için dibin görüldüğü ve çıkışın yavaş da olsa gündemde kalabileceğini gösteriyordu.

Ancak son veriler sürekli bir çıkış trendinin garanti olmadığını söylüyor!

Çünkü…

 Öncelikle sert gerilemenin neredeyse tüm alt sektörlere yayılması dikkat çekici bir tablo oluşturuyor.

Ağustos itibarıyla imalat sanayinde 24 alt grubun 18’i manşet üretim seviyesini 4,7 puan aşağı çekmiş vaziyette.

Ana gruplarda ise yatırımdan ziyade tüketimin öne çıktığını görüyoruz.

Dayanıklı tüketim malı üretiminin yüzde 9, ara malı üretiminin yüzde 6,5, sermaye malı üretiminin ise yüzde 5 daraldığı bir dönemde dayanıksız tüketim malı üretiminin yüzde 0,9 artması ilginç bir tablo oluşturuyor.

Negatif etki genelde inşaat, ana metal sanayi, otomotiv, makine ve mobilya üretimiyle lokomotif sektörlerde kendini göstermekte!

Peki ekonomiyi canlandırma çabalarının pozitif bir katkısı yok mu?

Şimdilik sadece dayanıksız tüketim mallarını içeren bir talep desteği yaratılmış durumda.

Faiz indirimlerinin asıl etkileri ise zamanla görülecek.

Ancak, sanayiciyi iç piyasanın yanında artık dış pazarlar da zorlamaya başladı.

İç tüketimde MB’nin ilk faiz indiriminin etkisini çok cılız hissettiğimiz ağustosta ihracatın da üretime destek vermemesi sert düşüş yaşanmasına yol açtı!

Neticede ihracat ağırlıklı sektörler toplam sanayi üretimine 0,5 puanlık negatif bir katkı sundu.

Dünyadaki gelişmeler ihracatçımızın işinin kolay olmadığını söylüyor.

Özellikle en büyük pazarımız olan Avrupa’daki yavaşlamanın yarattığı risklere karşı çözüm üretmemiz şart görünüyor.

 

İç piyasa kritik önemde

 

Yani iç piyasa yılın geri kalanında sanayi üretimindeki ana belirleyici konumuna gelmiş vaziyette! 

Bu anlamda öncü göstergeler eylülde iç pazarın nispeten umut verdiğini gösteriyor.

Faiz indirimlerinin kademeli etkisi konut ve otomotivi bir miktar hareketlendirdi.

Yıllık karşılaştırmada pozitif baz etkisi de eylülle beraber yükselişe geçiyor.

Kısacası üretim cephesinde artıya geçmek için bir fırsat penceresi mevcut!

Ancak son aylarda yapılan kamu zamlarının vatandaşın alım gücünü zayıflattığı da unutulmamalı.

Ayrıca kurda başlayan yukarı yönlü hareketin kalıcı hale gelmesi durumunda da benzer bir etki oluşabilir.