Görünen köy kılavuz istemez.
Ekonomide yavaşlama göstere göstere geldi.
İhracat rakamları öncü olarak sinyali vermişti zaten…
Ve neticede 2015’e üretimde geri vitesle başlamak zorunda kaldık!
Çünkü reel ekonominin bel kemiği olan sanayi üretimi yeniyıla tekleyerek başlangıç yaptı.
Ve TÜİK’in açıkladığı veriler; iç dış talep anlamında ciddi sorunların kanıtı niteliğinde…
Nasıl mı?
Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinde;
2014’ün aynı ayına göre yüzde 2,2 düşüş kaydedilmiş durumda.
Yani geçen yıla oranla Türkiye sanayisi üretim kaybı yaşıyor!
Demek ki; eğer düzelme adına tedbirler alınmazsa...
2015’in yıllık yüzde 4’lük büyüme hedefinin tutması bir yana…
Çok ciddi sapmaların yaşanması kaçınılmaz olur.
Yıllık karşılaştırmanın gidişatı tam göstermeme ihtimaline karşı…
Mevsim ve takim etkisinden arındırılmış rakamlarra baktığımızda durum biraz daha iyi görünüyor.
Ama bu kıyaslamada da yüzde 1,4 gerileme var.
Üstelik mevsim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi;
Aralık 2012’den bu yana ilk kez azalma kaydetmiş vaziyette!
Ve 119,6’lık seviye ile de Ağustos 2014’ten beri en düşük endeks değeri söz konusu sanayi üretiminde.
Bu düzeyin 2012-2014 dönemini kapsayan son üç yıldaki yıllık ortalamanın da altında bir rakama denk gelmesi dikkate değer.
“Talep ve parite sıkıntısı yaşanıyor”
Peki çarkların yavaşlaması konusunda sanayici ne diyor?
Sanayicinin nabzını tutmak üzere bu soruyu yönelttiğim BUSİAD Başkanı Günal Baylan…
Öncelikle şu andaki tablonun, 2015’in kolay geçmeyeceğine dair bir işaret verdiğine dikkat çekti.
“Hem iç hem de dış talepte çeşitli nedenlerle daralma yaşanmakta.
Ve üstelik, dibe vuran Euro/dolar paritesi de…
Karlılıkları törpüleyerek sanayicinin rekabet gücüne darbe vuruyor.
Son dönemlerde faiz ve dövizdeki istikrarsız hareketlerin de üretimi baskıladığını söylemek mümkün”!
Ne yapılmalı?
Bu manzaraya rağmen sanayicinin yine de fazla karamsar olmadığının altını çizen BUSİAD Başkanı…
Bazı adımların atılması halinde çarkların biraz daha hızlanabileceğine dikkat çekti.
“Son verilerin de söylediği gibi ekonominin gündemin öncelikli maddeleri arasında artık yer alması garekiyor.
Üstelik sanayi yani üretim ağırlıklı bir tercihin devlet desteklerine yansıması koşulu da dikkate alınmalı!
Gidişatın üretimi cezbeder hale gelmesi için…
Kısa vadede istikrarlı bir para politikası ince ayarlarla sağlanmalı ki; sanayici önünü görebilsin”!
Orta ve uzun vadede ise istihdam dostu politikaların önemine vurgu payan Günal Baylan…
Orta gelir tuzağından çıkmanın öncelikli hedef haline getirilmesi gerektiği görüşünde.
“İçine düştüğümüz orta gelir tuzağından çıkabilmek adına…
Yapısal dönüşümün hayata geçmesi için şimdiden adım atıp…
Sadece ana çerçevesi çizilmiş olan teşvik sistemin altını biran önce doldurmak şart”!