15 Temmuz’da Türkiye ekonomisine de darbe vurulmaya çalışıldı.
Peki bu girişim reel ekonomiyi yolundan ne oranda saptırdı?
TÜİK’in açıkladığı son veriler temmuzdaki kayıplarımızı gözler önüne serdi.
Önce sanayideki duruma bakalım.
Hazirana göre yüzde 7 oranında azalma gerçekleşmiş sanayi üretiminde!
Keskin bir düşüş dikkat çekiyor üretim grafiklerinde.
Sanaiinin alt ana sektörlerinde ise en büyük kayıp yüzde 7,7 ile imalat sanayinde görülüyor.
Ve temmuz itibarıyla üretim endeksi sadece 2016’nın değil…
Geçen yılın tüm aylarının da altında kalmış durumda.
Yani ekonominin lokomotifi geri vitese zorlanmış bu dönemde!
Neticede ancak bu kadar olağanüstü koşullarda gerçekleşebilecek bir üretim azalmasıyla karşı karşıyayız.
Neyse ki 2015’in Temmuz ayına göre yüzde 4,9 gibi nispeten daha ılımlı bir oranda düşen sanayi üretim rakamıyla karşılaşıyoruz.
Kritik önemdeki imalat sanaiinde ise daralma yüzde 6,5 seviyesinde.
Ancak, yüzde 16,6 küçülen dayanıklı mal üretimi...
Vatandaşın ilk andaki tedirginliğini yansıtan bir veri niteliğinde!
Keza temmuz istibarıyla ihracat rakamlarına da yansıdığı üzere…
Dışta yaratılmaya çalışılan olumsuz algının bir yansıması olan…
Dış pazarlardaki durgunluğun öne çıktığı bir dönemden söz ediyoruz.
Dolayısıyla temmuzdaki endüstriyel üretim kaybımız için “telafi edilebilir cinsten” diyebiliriz!
Çünkü…
Öncelikle ağustos ayı ihracatı çarkların yeniden hızlandığını gösteriyor.
Yani Türkiye’ye dönük güven artışa geçmiş durumda.
İç talepte de temmuza oranla hayli toparlanma var öncü verilerde.
Zaten demokrasi ve milli iradenin galip geldiği bir ortamda…
Ekonominin de yükselişe geçmesi kaçınılmaz bir sonuç.
Sadece hain darbe girişimi öncesi seviyeye kavuşmak için biraz zaman lazım.
Nitekim ticaret tarafında temmuzda bir önceki aya göre yaşanan…
Yüzde 3,1’lik daralmanın ağustosta telafi edilerek…
Eylül itibarıyla yükselişin yeniden başlaması kuvvetle muhtemel.
Büyük konuta küçük KDV
İnşaat sektörüne dönük bir doping hamlesi daha geldi.
Sektörün maliyet ve vergi yükü nedeniyle satışta zorlandığı konut tipleri için fırsat doğdu.
Alınan son karara göre konut teslimlerinde yüzde 18 olarak uygulanan KDV oranı…
150 metrekareden büyük konutlarda yüzde 8’e düşürüldü.
Uygulama 31 Mart 2017’ye kadar geçerli.
Peki gerekli miydi bu indirim?
Markalı konut satışlarının temmuzdaki KDV dağılımlarına baktığımızda…
Yüzde 18’lik oranın tüm pazar içinde sadece yüzde 1,3’lük bir payı olduğunu görüyoruz.
Keza 150 metrekare altı konut tercihi yüzde 80-85 aralağında değişmekte.
Yani vatandaş giderek daha fazla oranda küçük ve KDV’si düşük konut tiplerini tercih ediyor.
Bu tercihin pek çok sebebi var elbette.
Ama en baştaki unsurlardan biri şüphesiz ki;
Yüksek vergi yükünün maliyetlere ek baskı yapmasıdır.
Dolayısıyla piyasadaki talebi daha geniş konutlara yöneltebilecek olan son KDV indirimi…
Bir süreliğine de olsa hem vatandaşı hem de sektör temsilcilerini rahatlatacaktır.