Ekonominin sağlık sıhhati ne durumda?
Makro cephedeki rakamlar 2014’ün nihai tahlilini çıkarmak üzere gelmeye devam ediyor.
Ekonomik büyüme adına son ipuçları sanayi cephesinden geldi.
Aralık ayına ait sanayi üretim verileri karışık sinyallerle karşımıza çıktı.
Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi aylık bazda yüzde 2,6 oranında artış kaydetti.
Olumlu ancak beklentilerin biraz altında kalan bir rakam bu!
Yine de yıllık bazda son 3 yılın zirvesine çıkılmasına katkısı olduğu yadsınamaz.
2014 yılı ekonomin belkemiği olan sanayi üretiminde yüzde 3,6 ile noktalanırken, büyüme adına da ince mesajlar verdi.
Sanayi üretimi 2012’de yüzde 2,5 olarak kaydedilirken büyüme yüzde 2,2 oranıyla kayıtlara geçmişti…
2013 yılında ise yüzde 3,4’lük sanayi üretim artışı yüzde 4,1’lik büyümeyi karşımıza çıkarmıştı.
Peki yüzde 3,6’lık son 3 yılın zirvesi olan artış oranı 2014’ün büyümesini hedefin üzerine taşıyabilir mi?
Biraz zor!
Çünkü…
Geçen yılın büyüme bileşenleri içinde özellikle cari açığa karşı alınan tedbirler ve küresel riskler neticesinde…
İthalat, özel tüketim ve yatırımların negatif etkisi olduğunu görüyoruz.
Keza son aylardaki canlanmaya rağmen ticaret ve hizmet sektörüyle tarım kesiminin büyümeye çok ciddi bir katkı sağladığını söylemek zor!
Dolayısıyla revize edilerek yüzde 3,3’e indirilen 2014 hedefinin biraz uzağında bir milli gelir artışı ufukta görünüyor.
Ancak, sapma oranı yine de makul sınırlar içinde kalabilir.
Merkez’e destek işe yaradı mı?
Piyasalarımız alev alev…
Hem dış hem de iç etkiler Borsa İstanbul’u aşağı iterken doları yeni rekorlara taşıyor.
ABD, Avrupa, Yunanistan ve Çin gibi dış kaynaklı gelişmeler bir yana…
İçte son haftalara damgasını vuran….
Ve siyasilerle Merkez Bankası’nı karşı karşıya getirip bağımsızlık tartışmalarını alevdiren yüksek faiz polemiği doların 2,50 TL’nin üzerini görmesinde büyük pay sahibi!
Tam piyasaların alev alev yandığı ve gözlerin Merkez’e çevrildiği anda ise…
Başkan Erdem Başçı ve ekibi dün gelen destek mesajlarıyla moral bulmaya çalıştı.
Nasıl mı?
Türkiye’nin G-20 Dönem Başkanlığı ile Uluslararası Finans Enstitüsü’nün düzenlediği konferans, Merkez adına özellikle yabancıların algısını iyileştirme fırsatı olarak değerlendirilmeye çalışıldı!
Küresel oyuncuların olduğu bir toplantıda bilimsel bir dille kendini savunma fırsatı bulan MB Başkanı Erdem Başçı’ya dün iki ayrı cepheden destek de geldi.
Yüksek faiz eleştirileriyle başlayan ‘enflasyon – faiz’ ikilemine dönük tartışmaya…
“Amerika enflasyonu yüksek faizle düşürdü” cümlesiyle karşılık veren Başçı…
Hem ekonomi yönetiminden etkin bir isimin, hem de özel sektörün en tepe temsilcilerinden birinin övgü sözlerinden destek aldı!
Ancak…
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan,”Merkez Bankası’nda gayet yetkin bir ekibimiz var, doğru zamanda doğru kararlar aldıklarına inanıyoruz” diyerek güven mesajı verirken…
İşdünyası adına TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu‘ndan gelen “MB Başkanı Erdem Başçı, küresel kriz sonrasının en başarılı merkez bankası başkanlarından biridir” açıklaması…
Merkez’in bozulan imajını düzeltmeye yetmediğini piyasadaki gidişata bakıp anlayabiliriz!