Piyasalar toz duman.

Kafa karışıklığına yol açan faktör listesi ise hayli uzun!

Mesela “faiz yükseltilecek mi, düşürülecek mi” hala belli değil.

Piyasalar faizin yükseltilmesi yönünde net bir beklenti ortaya koyarken ekonomi yönetimi çekinceli bir duruş sergiliyor.

Neticede piyasaların istediği olmayınca piyasa gerginliği kaçınılmaz hale geldi!

Fitch ve Moody’s gibi kredi derecelendirme kuruluşlarının ardı ardına yaptığı uyarı ve eleştiri açıklamaları da yaraya tuz ekti adeta.

Amerikan tahvil faizleri yukarı yönlü seyrini devam ettirirken…

Küresel çapta yükselen dolar, lira karşısında Kudüs ve İran gibi etkenlerle de daha fazla değer kazandı.

Kısacası dünyada dolar prim yapmakta.

İçeride de faiz tartışmaları yön bulmakta zorlanırken enflasyondaki kur kaynaklı yükseliş…

Liranın gücünü azaltmaya devam ediyor.

Sonuçta artan risk sendromu 4,5 TL’lik olası dolar rekorunun gerçek hale gelmesine yol açtı!

Enflasyona mini bir fren diye düşürnüşen akaryakıta tavan uygulaması da pek işe yaramış görünmüyor.

Keza cari açığın yükselişini sürdürmesi de bir başka handikap olarak dikilmeye devam etmekte.

 Özel sektör dış borcunun da 6 milyar dolar daha arttığı bir dönemde problemlerin eksik olması elbette ki beklenemez!  

Oluşan atmosferde Merkez Bankası’nın cari açığı fonlamak üzere rezervlerinden 4,8 milyar dolar harcamak zorunda kaldı.

Bu durum ise bir yanda sermayenin Türkiye’den uzaklaşmaya başlayıp daha pahalı hale geldiğine işaret ederken…

Diğer yanda müdahale için cephanenin azaldığına dair sinyaller de gelmeye başladı demektir.

Neticede sermaye çekme fonksiyonu yüklenen faiz arttırımı hareketinin gecikmesi, piyasalardaki yangının büyümesine yol açıyor!

Ve 29 milyar dolar seviyelerine kadar gerileyen kullanılabilir Merkez Bankası rezervi ise riskler adına bir başka soru işareti olarak gündemde kalmakta.

Dolayısıyla dövizdeki rekorlar kaçınılmaz bir trende girerken MB’nin sözlü müdahaleleri sadece yangına bir kova su atma görevini görüyor!

Sonuçta yeni haftanın beklentilerine baktığımızda dövizde yeni rekorların kırılma ihtimali kapıda duruyor demektir.

 

Müdahale gelmezse

 

Doların küresel çapta bir geri adım atmaması veya Merkez’in net bir müdahalede bulunmaması!

Rekorların yeni ufuklara açılması için açık kapılar bulunduğuna işaret edecektir.

Neticede…

Dolar/TL’de 4,53’ün kırılması durumunda 4,60 – 4,65 aralığına kadar giden bir rekor serisi için teknik görünüm oluşmuş durumda!

Euro cephesine baktığımızda ise 5,32 TL’nin üzerindeki kapanışlar 5,40 TL’ye giden bir yol anlamına gelmekte.

Küresel etkiler veya MB’nin somut bir adımıyla gelebilecek geri çekilmelerde ise…

Dolarda gözler önce 4,40’ta olacak.

Güçlü bir müdahale gelirse 4,18 – 4,22 liraya doğru geri çekilme ihtimali de güçlü demektir.

Euro da 5,01 – 5,08 lira bandına doğru çekilebilir böyle bir atmosferde.

 

Altın hayli hareketli

 

Borsa İstanbul Ulusal 100 Endeksi’nde 103 bin 500 puanın aşılması halinde 105 bin seviyesi denilebilir.

Geri çekilmelerdeyse 100 bin sınırından aşağıya iniş başlarsa 96 bin ile 99 bin bandı önem kazanmakta.

Gram altın cephesinde ise rekor ihtimali hala kapıda duruyor!

Çünkü ons fiyattaki gerilemeye rağmen doların TL karşısındaki her rekoru…

İç piyasada altını rekor düzeylere doğru itmekte.

Daha zayıf da olsa iniş ihtimalinin de mevcut olduğunu hatırlatalım.

Haftanın teknik beklentilerindeki dalgalanma aralığı ise 178 lira ile 190 lira aralığında bulunuyor.