Piyasaların tadı tuzu yok bugünlerde.

Peki reel ekonomide manzara nasıl?

Mayısa ait son rakamların mevcut durum ve beklentiler anlamında ne dediğine bakalım.

Bu rakamların özel bir önemi de var aslında.

Çünkü seçim atmosferine girilen mayısta ciddi kur dalgalanmaları da yaşanıyor.

Gerçi ayın ortasında sonlandırılıp istatistiklere dökülen veriler var karşımızda!

Ama bu kritik geçiş döneminde reel ekonomiye dair bir fikir verebilmekte.

Bardağın dolu tarafıyla başladığımızda üretim tarafında güçlü sinyallerin gelmesi sevindirici!

Sanayide üretimin öncü göstergelerinden kapasite kullanımı mayısta sürpriz yaptı.

İmalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı, bir önceki aya göre 0,6 puan artarak yüzde 77,9 seviyesine çıktı.

Grup dağılımlarına baktığımızda daha ziyade dış piyasa talebini işaret eden bir manzara görüyoruz!

Ara mallarla dayanıklı tüketim mallarında kapasite artışı görülürken…

Dayanıksız tüketim malları ile gıda ve içecek grubunda azalış kaydedildi..

Yani iç pazara dönük yavaşlama sinyali yansımış rakamlara.

Yatırım mallarında değişim olmamasıysa bekle gör politikasının öne çıktığını gösteriyor!

Ancak, ihracat kaynaklı bu pozitif manzaranın değişme ihtimalini gösteren işaretler de var.

Çünkü sanayicilerin gelecek beklentilerini analiz eden reel kesim güven endeksinde düşüş kaydedildi.

Mayısta reel kesim güven endeksi bir önceki aya göre 1,3 puan azalarak 109,9 seviyesinde gerçekleşti.

Detaylara baktığımızda geçen 3 aya ve mevcut döneme ait siparişlerle mal stoku miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilemiş görünüyor.

Ama gelecek 3 aydaki ihracat sipariş miktarı, üretim hacmi, istihdamı, genel gidişat ve sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin beklentiler negatife dönmüş vaziyette!

Kısacası sanayicinin gelecek algısında bozulma var.

Peki ya diğer ana sektörler? 

 

Belirsizlik kaygısı

 

Hizmet sektörü güveninde adeta bir çakılma var.

Mayısta yüzde 5,3 azalan güven endeksi 92 puana düşmüş vaziyette.

Hizmet sektöründe de mevcut durum pozitif görünürken gelecek beklentileri hayli geri gitmiş.

Özellikle hizmetlere olan talep alt endeksindeki yüzde 6,3’lük azalma dikkate çekici!

Perakende ticaret sektörü güven endeksi ise mayısta yüzde 3,2 azalışla 97,1 değerine geriledi.

Bu ana sektörde de genel bir beklenti bozulması öne çıkarken iş hacmi-satışlar beklentisini içeren alt endeksin yüzde 4,6 azalması…

Geleceğe dair belirsizliğin sektör temsilcilerinin kafasını karıştırdığını gösteriyor!

Sektörel bazda en düşük güven kaybı ise yüzde 2,2 ile lokomotif sektörlerden inşaatta kaydedilmiş.

İnşaattaki en büyük alt endeks gerilemesi ise yüzde 3,3’le kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi ile karşımıza çıktı.

Zaten konut satış rakamları ne biçimde bu manzarayı yansıtmaktaydı.

Ancak faiz indirimi ve vergi desteklerinin sektörel bazda toparlanma için umut ışığı oluşturduğunu unutmayalım.