Olay Gazetesi Bursa

Piyasaların cazibesi ve riskler

Geçen hafta borsa yükselirken döviz ve altın da yatırımcısına kazandırdı. Yükselen faizle artan kredi maliyetleri ise TL borçluları için kayıp anlamına geliyor. Bütün bu manzaranın temel nedenine gelince. Merkez Bankası’nın attığı adım çok yönlü etkileriyle karşımıza çıktı! Daha doğrusu attığı adımla “bende sahadayım” mesajını nisandan bu yana ilk kez net biçimde veren Merkez… Yabancı yatırımcının […]

Geçen hafta borsa yükselirken döviz ve altın da yatırımcısına kazandırdı.

Yükselen faizle artan kredi maliyetleri ise TL borçluları için kayıp anlamına geliyor.

Bütün bu manzaranın temel nedenine gelince.

Merkez Bankası’nın attığı adım çok yönlü etkileriyle karşımıza çıktı!

Daha doğrusu attığı adımla “bende sahadayım” mesajını nisandan bu yana ilk kez net biçimde veren Merkez…

Yabancı yatırımcının daha cazibeli faiz ortamıyla çekebildi.

Ancak piyasaların bir hafta öncesinde satın aldığı artış kararı 100 baz puanlık bir beklenti içermekteydi!

Buna karşın geç likidite penceresinden yapılan 50 baz puanlık artış heveslerin bir miktar yatırımcının kursağında kalmasına yol açtı.

Çünkü…

Murat Çetinkaya yönetimindeki Merkez Bankası’nın son enflasyon verileri ve maliyet davranışlarındaki gelişmeleri dikkate alarak…

Mevcut küresel piyasa koşullarında 100 baz puanlık bir artışla güçlü bir kontrol imkânına kavuşacağı düşünülmekteydi.

Ama Merkez’in büyümedeki seyrin devamını isteyen siyasilerin yüksek faize ilişkin rahatsızlıklarına kısmen de olsa maruz kaldığını söylemek mümkün.

Neticede “ne şiş yansın ne kebap yansın” tarzında tam orta noktadan bir hamle geldi.

Eğer MB, faiz enstrümanına hiç dokunmasa döviz kurlarında yeni rekorları görmemiz kaçınılmazdı.

Haliyle enflasyonun raydan iyice çıkması da söz konusu olacaktı.

Buna karşın piyasaların beklentisi olan 100 baz puanlık artış büyüme trendini kısmen de olsa riske atabilirdi.

Ayrıca siyasi cepheden esen rüzgarların yaratacağı olası sıkıntılar da göze alınamamış gibi görünmekte.

Bu atmosferde ara bir karar verilmiş demek ki!

Ortaya çıkan sonuçsa hızlı bir iniş trendi sergileyen dövizin yönünü yeniden yukarı çevirmesine yol açan bir tabloydu.

Ancak yükseliş trendi kısmen de olsa sınırlı kaldı.

Çünkü küresel koşullar gelişmekte olan piyasalara dönük sermaye akışına izin vermekteydi.

Doğal olarak yılın son iki işlem haftasına nispeten daha sakin havada girme imkanına kavuştu Türk para piyasaları.

Risk algısı zayıfladı

Atılan faiz adımının hisse cephesinde yarattığı pozitif etki şimdilik sınırlı kalsa da!

Küresel sakinliğin verdiği bir avantaj var.

Yeni hafta itibariyle ABD’deki Sarraf davasının herhangi bir sürpriz gelişmeye yol açmaması durumda çıkış trendi sürebilir.

Dolayısıyla Türk para piyasalarının sermaye çekme ihtimali; riski yansıtan CDS kağıtlarındaki düşüşle de kısmen kendini gösteriyor!

Doğal olarak özellikle yeni bir faiz artışı beklenmeyen bu ortamda dış koşulların yumuşak seyri halinde.

Enflasyonun düşebileceğine dair gelecek her sinyal hisse piyasalarını yukarı taşırken dövizi baskılama potansiyeli taşıyor!

Haftalık beklentiler

Yeni haftanın teknik beklentilerinde BİST 100 endeksinde çıkışın sınırlı da olsa gündemde kalma ihtimalini görüyoruz.

Geri çekilme anları da mümkün elbette.

Normal koşullara ait beklenti aralığı ise 106 bin 500 puan ile 112 bin 500 puan bandında bulunuyor.

Dolarda çıkışın güçlenmesi halinde 3,89 lira gibi bir sınır çıkıyor karşımıza!

Aşıldığı takdirde 3,99 liraya kadar çıkış ihtimali mevcut.

Geri çekilmelerde ise kurun ilk durağı 3,81 lira seviyesinde.

Pozitif haber ve veri akımının güçlendiği anlarda 3,75 TL’ye kadar geri çekilme ihtimali var.

Euro beklenti aralığı 4,47 lira ile 4,61 lira arasında bulunuyor.

Gram altın fiyatı ise 151 – 162 TL aralığında bir hareketle karşımıza çıkmaya aday.