2018’in son işlemleriyle bugün yüzleşiyor piyasalar.

Hayli hareketli ve sürprizlerin eksik olmadığı bir yıla son noktayı koyma zamanı.

Küresel piyasaların büyük oyuncularını geçen hafta sahne dışında bırakan Noel tatilinin getirdiği rehavetle kapatıyoruz yılı.

Yani son hafta itibarıyla öne çıkan düşük hacimli işlemlerin dar bantta dalgalandırdığı yatırım araçları ne üzdü ne de sevindirdi yatırımcıları!

Bu sıkışıklıksa 1 Ocak’taki yılbaşı tatilinin hemen ardından aşılabilir.

Çünkü 3 Ocak itibarıyla aralık ayı enflasyonu açıklanacak.

Bu kritik verinin beklenti sınırlı dışına taşması halinde piyasaların dalgalanmalara sahne olması kaçınılmaz olur!

Özellikle yabancı yatırımcının üzerinde hassasiyetle durduğu enflasyon riskinin ne oranda değişim gösterebileceğine dair önemli bir sinyal özelliği taşıyor aralık rakamları.

Beklenti yüzde sıfırla eksi 1 aralığında aylık TÜFE rakamını öne çıkarıyor.

Bu yöndeki bir gerçekleşme ılıman bir 2019 başlangıcı anlamını taşımakta.

Ancak beklentileri aşan bir enflasyon rakamı yaratacağı şüpheler itibarıyla sancılı bir başlangıç anlamını taşıyabilir!

Ücret ve emekli maaş artışlarıyla oluşabilecek talep enflasyonuna dair henüz net bir projeksiyon elimizde yok.

Üreticilerin işgücü maliyetlerini etikletlere ne zaman ve ne oranda yansıtacağına bağlı bir belirsizlik mevcut hem ÜFE hem de TÜFE bazlı senaryolarda.

Halen diğer maliyetlerini fiyatlara yansıtamamış üreticilerin varlığı da bir başka risk etkeni.

Elektrik ve doğalgazdaki yüzde 10’luk indirimin enflasyon üzerinde ciddi boyutta baskılayıcı bir etki oluşturabilmesi ise akaryakıt indirimlerinin devamına bağlı!    

Akaryakıtta ise ham petrolün bir miktar daha ucuzlama ihtimaline bağlı kısmi bir umut söz konusu.

Bir başka önemli etken olan doların seyri ise Amerikan Merkez Bankası Fed ve ABD Başkanı Donald Trump’ın politikalarına sıkı sıkıya bağlı durumda.

Bu nedenle cuma günü açıklanacak ABD’nin aralık ayı istihdam rakamları Fed’in veri odaklı politikalarına yön vermeye aday görünüyor!

Kısacası istihdam etkisini bu hafta güçlü biçimde hissedebilir piyasalar.

 

Fed ve Trump etkisi

 

Gözler bir taraftan da Başkan Trump’ın icraatlarında olacak elbette ki.

Meksika duvarı tartışmaları sonucunda kapanan federal hükümetin ne zaman tekrar işlev kazanacağı merak konusu.

Küresel ticaret savaşlarının dozunu Trump’ın nasıl ayarlayacağı kritik gündemlerin başında geliyor.

Trump’a dönük Rusya soruşturması da 2019’u domine edebilecek konular arasında!

Diğer yanda başta Suriye politikası olmak üzere Ortadoğu bağlamındaki ABD stratejileri de özellikle Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor.

Türkiye’de yaklaşmakta olan yerel seçimlerse henüz fiyatlanma aşamasında değil.

 

Beklenti aralıkları genişliyor

 

Bu atmosfer 2019’un ilk işlem haftasında daha geniş beklenti aralıklarının dikkate alınması gerektiği ortaya çıkmakta.

Dolayısıyla BİST 100 Endeksi için 88 bin 500 ile 94 bin puan aralığında olmalı gözler.

Dolardaki düşüş denemeleri sınırlı kalmakta. Bu anlamda 5,21 TL seviyesi kırılmadığı sürece kurun kendini 5,30’un üstüne atma opsiyonu mevcut.

Hafif dozda sürprizleri de içeren haftalık beklenti aralığı ise 5,18 – 5,42 lira bandına bulunuyor.

Euro açısından bu hafta 5,90 – 6,15 TL aralığı öne çıkmakta.

Gram altındaki seyirse son zamanlarda ons ağırlıklı oldu.

Ama artık dolar/TL de kendini hissettirecek.

Buna bağlı olarak haftalık öngörü bandı gram altında 205 – 222 liralık aralığı işaret ediyor.