Paranın yine başı döndü…
Piyasalar geçen hafta adeta lodos vurmuşçasına sallandı.
Lodos memleketi kırıp geçirmeden önce; ilk provasını Türk para piyasaları üzerinde denemişçesine bir çalkantı yaşandı.
Aşırı oynak seanslar geçiren Borsa İstanbul‘da ortalama kayıp yüzde 2 seviyesinde gerçekleşti.
Buna karşın; döviz cephesindeki yükseliş TL’yi tam anlamıyla hırpaladı!
Euro yüzde 4,2 prim yaparken dolar yüzde 3,7 oranında yükseliş kaydetti.
Üstelik dolardaki yükselişe dönük Merkez Bankası’nın sözlü müdahaleleri de işe yaramadığı gibi…
Rekor üstüne rekor kıran dolar TL karşısında 2,45’le yeni zirvesini ilan etti.
Peki yatırımcıyı şaşkına çeviren bu çalkantının nedeni neydi?
Sürprizlerle başlayan ocak ayının yine sürprizlerle son bulması…
Piyasalarda yerinden oynamaya başlayan taşların daha da hareketlenmesine neden oldu.
Hangi sürprizler?
Öncelikle merkez bankaları şaşırtan tavırlarıyla yine sahnedeydiler!
İsviçre Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası‘nın önceki haftalarda attıkları beklenmedik adımların piyasalarda yarattığı dalgalanmaya…
Geçen hafta Türkiye ve Amerikan merkez bankaları da yaptıkları açıklamalara katkıda bulundu.
MB Başkanı Erdem Başçı‘nın yılın ilk enflasyon raporunu açıkladığı toplantıda…
4 Şubat’ta ara toplantıyla erken ve güçlü bir faiz indirimine gidilebileceğini söylemesi…
Piyasalarda hareketi fırtınaya çevirerek doları uçuşa geçirdi!
Doların küresel çapta değer kazandığı bir dönemdeki bu sürpriz açıklama TL’nin iyice güçten düşmesine neden oldu.
ABD Merkez Bankası Fed’in ‘sabırlı davranacağız’ demesine karşın…
Faiz artışını fazlaca ertelemeye niyetli olmadığına yönelik işaretleri de vermiş olması işleri daha da kaşıştırdı.
Özellikle de Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalar açısından!
Yunanistan’da Syriza‘nın beklentileri de aşan başarısının yarattığı gerilim…
Ve not darbesi alan Rusya’nın 2 puanlık ani faiz artırımı da ocak ayının hararetli bir kapanışa imza atmasına yolaçtı.
Gözler MB ve ABD’de
Bu ağır mirası devralan şubatın ilk haftası da çalkantılara sahne olmaya aday!
Öncelikle 3 Şubat’ta enflasyonla yüzleşip... Bu cepheden gelen verilere göre piyasalar yol alacak.
Ardından da Merkez’in atacağı adıma odaklanacak gözler.
Ancak, zamansız faiz indirimi açıklamasıyla doları raydan çıkaran Erdem Başçı, çok temkinli bir adım atacağının sinyalini de geçen haftaya sığdırdı!
Enflasyonu yeniden tırmandıracak bir kur tablosunu istemediklerini… Yani aşırı bir faiz indirimi ve likit akışına izin verilmesinin beklenmemesi gerektiği görülüyordu MB açıklamasında.
Buna karşın siyasi cepheden gelen faiz indirimi beklentisinin sıkça vurgulanması piyasaların kafasını karıştırmış durumda!
Üstüne bir de ABD’nin kritik istihdam verileri ile Avrupa ve Çin’den önemli rakamlar beklendiği için… Oynaklığın hafta boyunca sürmesi gündemde.
Teknik beklentiler
Piyasalarda yön bulmanın zor olduğu bu dönemdeki teknik beklentilere baktığımızda…
BIST Ulusal 100 Endeksi’nin iyimser tabloların sahne almasıyla kendini yeniden 90 bin puanın üstüne atma çabasına karşın…
Endeksin 87 bin 300 seviyesindeki ilk desteği korumak zorunda kalacağı gelişmeler de yaşanabilir!
Yine de kötümser gidişatta 86 bin 700 puanda güçlü bir destek olduğu unutulmamalı.
Dövizde ise son haftalarda fazlasıyla hakim olan anormal dalgalanmalar nedeniyle…
Bu hafta sürpriz paylarını daha geniş tutarak analiz yaptığımızda…
Dolarda 2,38 – 2,51 TL, Euro’da ise 2,69 – 2,82 TL’lik bantlarda öngörüler öne çıkıyor.