Eskilerin ifadesiyle ‘dert ayı’ başladı!

Şiddetli faiz tartışmaları arasında merhaba diyen martın ilk getirisiyse…

Düşük ihracat rakamları oldu.

Şubat eksi ihracat artışıyla geride kalırken… Gözler enflasyon ve onun ekseninde dolaşan faiz tartışmalarına odaklanmış durumda.

Geçen hafta yaptığı 2015’teki ikinci faiz indirimine rağmen…

Siyasilere yaranamayan Merkez Bankası martta nasıl bir yol izleyecek?

Şimdi bu soru önemli!

Çünkü…

Bir yanda her ne kadar yalanlamış olsa da, MB Başkanı Erdem Başçı‘ya dönük istifa iddiaları…

Diğer yanda faizde atılması beklenen adımların ne getireceği…

Mart boyunca piyasaların yakın takip konuları arasında olmaya devam edecek.

Halihazırda Yunanistan sendromunun geçici olarak atlatılmasına… Ve Amerikan faizlerine dönük endişelerin az da olsa hafiflemesine rağmen…

‘Yüksek kur düşük faiz’ baskısının yarattığı dalgalanmaların artçı şoklarıyla yüzleşiyoruz!

Şubatın son haftasında Borsa İstanbul‘da işlem gören hisse senetlerinin yüzde 1,57 değer kaybetmesi…

Dolarınsa TL karşısında rekor kırıp yüzde 2,15 prim yapması; bu tablonun net bir göstergesi.

Peki marta kötü bir miras bırakan şubatın izleri silinebilecek mi?

Ayın ilk haftasında içte takip edilecek konuların başında enflasyon rakamaları ve siyasi tartışmalar olacak.

Siyasi tansiyonun piyasaları ne zaman ve ne oranda etkileyeceğini söylemek kolay değil.

Buna karşın ihracattaki düşük performansla yeni haftaya başlayacak olan piyasalar açısından

Salı günkü enflasyon rakamları kritik önemde!

Çünkü şubat enflasyonu hem Merkez’in olası faiz indirimleri konusunda bir ölçü niteliği taşıyor.

Hem de reel ekonominin seyrine ilişkin önemli ipuçlarını da karşımıza çıkarma potansiyeline sahip!

Peki nasıl bir enflasyon bekliyoruz?

Teknik beklentilerin kesiştiği ortalama nokta…

Aylık TÜFE’nin yüzde 0,70 artış kaydedeceğini söylüyor.

Ancak, baz etkisi sayesinde yıllık bazda yukarı yönlü güçlü bir hareket henüz beklenmiyor!

 

Enflasyon ve Amerikan istihdamı

 

Piyasaların vereceği tepki açısından beklentileri aşan bir enflasyon… Faiz indiriminin düşük dozda kalması anlamını taşıyor.

Borsa açısından kötümser sayılabilecek bu tablo dövizi frenlemeye teknik olarak yardım edebilir.

Ancak, siyasi baskı faktörünü yine tetiklemesi halinde BIST’i daha aşağında… Dövizi daha yukarıda görmek de zor olmaz bu senaryoda!

Enflasyonda keskin bir düşüş görülmesi halindeyse...

Merkez’e faiz indirimi cesareti vereceğinden…

Özellikle kur yükselişinin az daolsa desteklenmesi mümkün görünüyor.

Piyasalar açısından dıştaki en kritik gösterge ise çarşamba günü açıklanacak Amerikan istihdam rakamları!

Şubata ait aylık istihdam artışının güçlü gelmesi… Doları daha da yukarı çekerek BIST’i aşağı baskılayabilir.

Tersi bir gelişme ise bir süreliğine nefes alma imkanı demek.

 

Teknik beklentiler

 

Kısa vadeli teknik göstergelere göre bu hafta BIST Ulusal 100 Endeksi’nde ilk direnç seviyesi 85 bin 140 puan seviyesinde.

Olumlu haber akışı gelirse gözler 86 bin 470 puanlık kritik direçte olacak.

Destekler açısındansa 83 bin 100 ve 82 bin 200 seviyeleri önem taşıyor.

Dolarda yeni rekor olasılığı var. Ancak yükseliş eski hızında olmayabilir!

Dalgalanma aralığı için 2,46 – 2,55 TL bandı bu hafta öne çıkıyor.

Parite mağduru Euro’da ise 2,77 – 2,87 TL aralığında bir hareket beklentisi mevcut.