Piyasaların zorlu seçim haftası başladı.
Ramazan Bayramı’na dış rüzgarların baskısı altında giren Türk para piyasaları tatil yapmanın avantajını kullandı.
Çünkü…
Dış belirsizliğin hayli oynak seanslara yolaçtığı günlerden geçiyoruz.
Geçen haftanın özetine baktığımızda merkez bankalarının hamle ve açıklamalarıyla küresel ticaret savaşlarındaki kızışmanın olumsuz yansımalarını görüyoruz!
Bir yanda Amerikan Merkez Bankası Fed ile Avrupa Merkez Bankası’nın AMB’nin daha güçlü parasal duruş politikalarına ait icraatlarını sergiledikleri toplantıları.
Diğer yanda G-7 zirvesinde bir kez daha Kanada özelinde su yüzüne çıkan küresel ticaret savaşlarının Donald Trump’nın Çin’e dönük adımlarıyla daha da kötü bir hal alması.
Bu iki temel gelişme dış dünyadan Türkiye’ye dönük rüzgarları sertleştirdi.
ABD’de tetiklenen faiz artışı ve bu yıl 4 kez faiz arttırımını içeren öngörülerin güçlenmesi TL’nin zayıflamasında önemli bir pay sahibi oldu!
Avrupa Merkez Bankası ise faizlere dokunmadı. Ama yıl sonu itibariyle parasal genişleme politikasını sonlandırma kararını netleştirdi.
Ancak AMB Başkanı Mario Draghi sert söylemlerden kaçınmaya çalıştı.
Neticede hem dolar hem Euro tarafında bir güçlenme trendi ile karşı karşıyayız!
Bu atmosferi bir miktar belirsiz kılan ise 50 milyar dolar tutarında yeni gümrük duvarları ile yine Çin’e hamle yapan Trump yönetiminin…
Komşusu Kanada’ya bile vergilerle saldrıması oldu.
Kaçınılmaz misilleme olasılığı ise doların çıkış trendini bir miktar da olsa frenlemekte! TL’nin dış baskı ile zayıflamaya maruz kaldığı geçen haftanın ardından Türkiye’nin kritik seçim tarihi olan 24 Haziran öncesindeki son viraja girildi.
Yani artık seçime dönük son fiyatlamaların yapılacağı günlerdeyiz!
Dolayısıyla bu hafta oynaklık katsayısının artma ihtimali söz konusu.
Neticede dış riskler ve seçim beklentilerine bağlı olarak kurlarda yeniden rekor deneme ihtimali mevcut.
Ancak Merkez Bankası yönetiminin tetikte olduğu da artık net biçimde aşikar!
Yani dalgalanmaları azaltacak proaktif adımların sakinlerştici etkisi piyasalar için önem taşıyor.
Sözün özü; bir geçiş haftasına girmiş durumdayız.
Her türlü senaryoya karşı hazırlıklı olmakta fayda var.
Muhakkak ki soğukkanlı olmak başarının anahtarı olacaktır!
Merkez’in tutumu önemli
Bu çerçevede haftalık piyasa beklentilerine baktığımızda Borsa İstanbul tarafında 96 bin puanın kritik seviye olduğunu görüyoruz.
Endeks bu suyun üstüne kendine attığı taktirde 98 bine doğru pozitif beklentiler önüne çıkacaktır.
Tam tersi senaryoda ise endeksin önce 92 bin 750 ardından da 90 bin puana kadar inme ihtimalini karşımıza çıkarmakta!
Dolara geldiğimizde ise çıkış yönünde 4,92 TL’lik rekora kadar kapıların anlık da olsa açılma ihtimali mevcut.
Ama Merkez’in proaktif tutumum sergilemesi halinde bu seviyelere gelinmesini engelleyebilir!
Hatta aşağı yönlü baskılama potansiyeli de unutulmamalı.
Dolayısıyla doların lira karşısında tekrar 4,50 TL – 4,60 aralığına çekilme potansiyeli mevcut.
Euro’daki haftalık ise beklenti 5,30 – 5,63 lira aralığında bulunuyor.
Gram altını ise 188 ile 202 TL’lik bantta bir hareket bekliyor.