Piyasaların istikrar kazanma çabası zorlu bir mücadele ile devam ediyor.
Kritik barometre konumundaki doların 6 lira civarına demir atarak stabilize olma çabası geçen hafta itibarıyla darbe aldı.
Başarıyı engelleyen en temel faktörse enflasyon canavarının şaha kalkmasıydı!
Bütün beklentileri aşıp roket hızıyla yükselen enflasyon aylık bazda yüzde 6,30’u bulunca yıllık rakam yüzde 24,52’ye çıktı.
Merkez Bankası politika faizinin de üzerine çıkmış olan enflasyon yeni faiz artışı beklentilerini de kızıştırdı haliyle.
Enflasyondaki aşırı yükseliş dolar üzerinde de baskı oluşturdu.
Ancak ironik olan şudur ki; MB’nin de son raporuna yansıdığı üzere yüksek fiyat artışlarının temel nedeni döviz kurlarının yansımasıydı.
Ve üstelik Merkez’e göre kur artışları fiyatlara, fırsatçılık sonucu olması gerektiğinden fazla yansımıştı!
Bu süreçse yükselen enflasyon üzerinden doları da tekrar yükseltmiş oldu!
Sonuçta bu sarmal niteliği taşıyan etkileşim; gelecek adına da ciddi riskler barındırıyor.
Çünkü tüketici fiyatlarına henüz yansımamış yüksek bir üretici fiyat artışı da karşımızda durmakta.
Yüzde 46’yı aşmış olan yıllık Yİ-ÜFE, tüketici fiyatlarının daha da yukarıya gidebileceğini göstergesi.
Enflasyonu kontrol altına alma çabaları açısından bir risk de petrol fiyatlarının yükselişi olarak gündemdeki yerini almış durumda.
Diğer yanda ABD ekonomisinden gelen güçlü sinyaller Amerikan tahvillerine olan ilgiyi arttırınca…
Doların küresel çaptaki güç kazanma çabası da işimizi zorlaştıran bir başka faktör olarak kendini hissettiriyor.
Bütün bu atmosfere jeopolitik gelişmelerle dış kaynaklı riskleri de eklemekte fayda var.
Mesela…
Bu haftanın temel gündem maddesi rahip Brunson davası.
Her ne kadar ekonomi ile doğrudan ilgili görünmese de dava piyasalar tarafından çok yakından takip ediliyor.
Yabancı basında fazlasıyla angaje olan serbest bırakılma durumu piyasaların pozitif yönde fiyatladığı bir senaryo konumunda!
Bu olasılığın gerçeğe dönüşmesi durumunda doların 6 seviyesinin altına doğru baskılanma ihtimali mevcut görünüyor.
Brunson ve enflasyon etkisi
Genel konjonktürün de pozitif bir seyir izlemesi halinde kurun 5,77’ye kadar gerileme pozisyonu teorik olarak mevcut.
Ancak, enflasyon ve faiz ikilisinin fazlaca bir gevşemeye şimdilik izin vermesi zor.
Serbest kalma olasılığının devre dışı kalması halinde ise negatif bir fiyatlama da zaten kaçınılmaz bir gelişme niteliğinde!
Dolayısıyla karar günü olan 12 Ekim’e kadar piyasalar belirsizlik fiyatlamasıyla yüzleşecek.
Yatırımcının yakın takibinde olacak konularından biri de enflasyonla mücadele konusunda açıklanacak çerçeve program.
Çünkü bu açıklamaların tatmin seviyesine göre piyasalardan az da olsa reaksiyon gelebilir.
Petrol fiyatları ve ABD tahvil faizleri de bu haftanın yine yakın takip konuları arasında kalmaya devam edecek!
Haftalık beklenti aralıkları
Bu hafta daha geniş bant aralıklarını takip etmekte fayda var.
Dolar/TL’de 5,82 – 6,43 TL aralığı teknik olarak olasılık senaryolarındaki yerini almış durumda.
Euro ise 6,80 ile 7,35 TL bandında dalgalanmaya aday görünüyor.
BIST 100 Endeksi, 90 bin ile 99 bin puan aralığında hareket etme potansiyeli taşımakta.
Gram altına baktığımızdaki tablo ise 225 – 252 TL’lik fiyat aralığını karşımıza çıkarıyor.