Paranın zor yılıydı 2014.
Çünkü…
Dalgalanmaların zirve yaptığı, sürprizlerin eksik olmadığı bir yılda…
Yön bulmakta zorluk çeken paranın da başı döndü haliyle!
Bu nedenle 2014’ün zikzaklı manzarası… Hafızalardan kolayca silinmeyecektir.
Silinmemeli de!
Çünkü, 2015’te daha fazla ve istikrarlı kazanç sağlamak için geçen yılın verdiği dersleri hatırlamakta fayda var.
Mesela, merkez bankalarının politikalarının istikrar kazanmaktan henüz uzak olduğu unutulmamalı…
Ambargoların bölgesel sıcak çatışmaların dayattığı jeopolitik risklerin küllenme konusunda gösterdiği direç de dikkate alınmalı.
Avrupa ve Çin’in artan zayıflıklarının ne getireceği de yeniyılın kafa karıştıran soruları arasında.
Bu dış turda elbette Rusya ve petrol ikilisinin hala sürpriz yapma payları olduğunun altını çizmekte fayda var!
İçte ise iki seçimli bir yılın ardından tek seçimli bir yıla girdik.
Teorik olarak çok sürpizli geçen 2014’ün ardından 2015’te suların biraz daha durgun akması beklenebilir.
Ama atasözünü unutmamakta da yarar var elbette…
“Evdeki hesap çarşıya uymaz”!
Kısacası taşlar yerine oturana kadar yatırım kararlarını yere sağlam basarak vermeli.
Yine de sabırlı davranan yatırımcı için daima kazanç olduğunu hatırlatalım.
Mesela 2014’e 68 bin puanın biraz üzerinde başlayan Borsa İstanbul Ulusal 100 Endeksi’nin…
Yılı 85 bin puanın üzerinde kapaması gibi!
Yani, arada fazlasıyla dalgalanmalar yaşanması hatta endeksin 61 bin puanlara kadar inmesine rağmen…
Yılsonunu sabırla bekleyen yatırımcının ortalama yüzde 25’in üzerinde kazancı oldu.
Buna karşın rekor kıran doların yıllık getirisi ise yüzde 8 civarında kaldı.
Tahvil ve bonunun faiz artışlarına karşın sağladığı kazanç da bu seviyenin pek de üstünde değildi.
Vatandaşın geleneksel yatırım aracı olan altınsa gram bazında yüzde 5’yi bulmayan bir prime imza attı.
Merkez istikrar peşinde
Dalgalanmaları, riskleri ve kazançları özetleyen 2014’ün kısa analizinden sonra…
2015’in ilk haftasına dönük beklentilere bakalım.
Geçtiğimiz cuma yani yılın ilk işlem günü,Euro’nın zayıflamasına karşın doların prim yapmaya devam etmesi lirayı da etkiledi.
TL’deki değer kaybı BIST’in de performansına olumsuz etki yaptı.
Merkez Bankası’nın bu haftaya yansıyacak olan müdahalesi ise biraz geç geldi!
MB bankaların döviz cinsi yükümlülükleri için zorunlu karşılık oranlarını ve rezerv opsiyon katsayılarını değiştirdi.
Merkez bir yandan bankaların elindeki dövizi kendine bağlarken…
Diğer yandan TL’ye güç katacak esnek bir döviz likiditesi için bankalara fırsat sundu.
Dolayısıyla Merkez’in son adımıyla piyasalar üzerinde ciddi bir etki yapması zor görünüyor!
Ancak, kurlardaki hızlı hareketlerin ve oynaklığın önüne geçme konusunda bu adımın faydası var.
MB’nin son manevrasındaki bir amacı da buydu zaten…
Yani ‘2015’te kur istikrarını sağlamak üzere çok çeşitli enstrumanlarla heran adım atabileceğini göstermek’!
ABD ve Avrupa öncelikli
Merkez’in desteğinde başlayan yeni haftaya yön verecek 3 temel argüman var.
Amerika ve Avrupa’dan gelecek verilerle… Bugün açıklanacak 2014’e ait enflasyon rakamları.
Başta ABD’deki istihdam olmak üzere tüm bu veriler önem arz etmekte!
Dolayısıyla dar bantta da olsa dalgalanmalar beklenebilir.
Olumlu veri akışının BIST’i önce 86 bin, ardından da 87 bin puan seviyesine taşıyabileceği bu ortamda…
Kötümser rakamların çoğalması halindeyse 84 bin 400 düzeyinde ilk desteğin, 83 bin puanda da güçlü desteğin ne kadar işleyeceği önem kazanacak!
Parite baskısının arttığı kur cephesinde ise…
Dolarda 2,31 – 2,39 TL’lik geniş bir bant hareketi gündemde.
Euro’da 2,78 – 2,86 TL’lik aralık, normal koşulların ortaya koyduğu dalgalanma bandını göstermekte.