Belirsizliklerin kısmen azaldığı günlerden geçiyoruz.
Suriye bağlamındaki jeopolitik risklerin Ankara ve Soçi mutabakatlarıyla hafiflediği bir hafta geride kaldı.
Askeri başarının diplomatik alanda desteklenmesi ülke risk primini de düşüren bir etken oldu çünkü.
Piyasaların olumlu tepkisine yol açan bu sürecin uygulama safhası fiyatlanan bir unsur olarak artık karşımızda.
Geride kalan bir başka belirsizlik alanıysa faiz cephesiydi.
Merkez Bankası 250 baz puanlık beklentilerin üstündeki faiz indirimiyle kafalardaki soruları yanıtladı!
Belirsizliğin azalması ve genel konjonktürün destek vermesi sayesinde bu yüksek indirime dövizin verdiği tepki çok sınırlı kaldı.
Aynı gün Avrupa Merkez Bankası’nın da düşük faiz ve bol para döneminin sürmesi yönünde duruş sergilemesi piyasa istikrarı açısından katkı sunan bir gelişmeydi.
İç pazarda cılız da olsa canlanma olduğuna dair veri akışının gündemde kalmaya devam etmesi de yatırımcının pozitif algısında pay sahibi olmakta.
Yeni faiz indiriminin aynı oranda olmasa da bankalarca vatandaşa yansıtılacak olması makro ekonomik toparlanma açısından bir fırsat penceresi açmış durumda!
Tüm güven endekslerinin de başını yukarı çevirmesi bu tablonun teyidi niteliği taşımakta.
Ancak durumun sürdürülebilir olduğuna dair henüz çok güçlü bir kanıt yok.
Özellikle piyasa yatırımcısı açısından bu çarşamba Amerikan Merkez Bankası Fed’in açıklayacağı faiz kararını görmek gerekiyor.
Faiz indirimine kesin gözle bakılmasına karşın bundan sonrasına dair verilecek mesajlar belirsizliğini koruyor çünkü!
Fed’in özellikle dolaylı da olsa bilanço büyütmeye ne oranda devam edeceği ciddi bir soru işareti.
Sakinleşme sürecine girmiş görünen ABD-Çin kapışmasının nasıl evrileceği de yakın takip konuları arasında kalmaya devam etmekte.
Ve elbette ki daima bir Donald Trump sürprizi ihtimalini de ajandada bir yerde tutmak şart.
Bu arada saçmalığa dönen Brexit’le ilgili gelişmelerin en azından Avrupa piyasaları açısından önem taşıdığı da unutulmamalı!
Dar bantlar ön planda
Bu atmosferde başlangıç yaptığımız yeni haftanın teknik beklentilerinde daha dar bantlardaki salınım bu kez sahnede olacak.
Tabii ki olağanüstü bir gelişme olmazsa.
BİST 100 Endeksi’nde 98 bin 500 ile 103 bin puan aralığında sıkışma ihtimalini içeren bir trend var.
İyimser haber ve veri akışı endeksi 105 bine doğru taşıyabilir.
Ama zor bir ihtimal olduğunun altını çizmekte fayda var.
Eğer endeks 101 binin üstünde tutunamaz ise 97 bine kadar yolu olduğu da dikkate alınmalı!
Dolarda 5,72 TL’nin altını görürsek 5,64’lik seviyeye kadar iniş olabilir.
Ancak teknik açıdan mümkün görünse de bu seviyeler için konjonktür çok da müsait değil.
Ekonomi yönetiminin de daha değerli bir lirayı isteme lüksü yok zaten.
Kurda yükselişin ağır basacağı bir trendin öne çıkması halinde ise 5,84 desteğinde olacak gözler!
Bu hafta çok olası olmamakla birlikte 5,95 TL’deki destek de dikkatlerden kaçmamalı.
Euro/TL açısından 6,33 – 6,54 aralığı normal koşullardaki takip bandını oluşturmakta.
Gram altındaki beklenti aralığı ise 272 – 286 lira olarak karşımıza çıkıyor.