Zorlu eylül virajına girdik.
Piyasalar için çok kritik bir dönemeç zamanındayız.
Amerika ile yaşanan çok boyutlu sorun yumağında düzelmeye dair umut kıvılcımları henüz ufukta yok.
Diğer yanında gelişmekte olan diğer ülkelere ait artan bir sorun tablosu karşımızda.
Mesela Arjantin geçen hafta bin 500 baz puanlık faiz artışına rağmen kendini toparlamakta epey zorlandı!
Ancak IMF’nin son anda verdiği pozitif mesajlar sayesinde Arjantin bir parça kendine gelebildi.
Piyasa gerginliği Hindistan’ın para birimi Rupi’yi bile dip seviyelere çekti geçtiğimiz günlerde.
Haliyle gelişmekte olan piyasalardaki hava bize de kısmen yansımakta.
Yani Türkiye’nin kendi iç dinamikleri devre dışı sayılsa dahi pek de kolay olmayan bir dış konjonktür ile karşı karşıyayız.
Özellikle de Amerikan Merkez Bankası Fed’in bu ay yeniden faiz artışına geçmesi beklenirken tablo daha da problemli bir hal alabilir!
Küresel ticaret savaşlarında ise bazı pozitif adımlara rağmen henüz manzara net değil.
Bu sorunlu dış atmosfer içerisinde başladığımız eylül ayı ilk hafta itibariyle bizi enflasyonla sıkıştırmaya aday görünüyor.
Bugün açıklanacak olan ağustosa ait enflasyon verileri aylık bazda yüzde 2,5’e ulaşabilir.
Bu durumda yıllık bazda tüketici fiyatlarının yüzde 18’in üzerinde artış kaydetmesi kaçınılmaz bir sonuç olur!
Yüksek kur artışlarının damga vurduğu ağustos zam fırsatçılığının da zirve yaptığı bir dönemdi.
Keza doğalgaz ve elektrik zamları da başka bir yönden körükleyici vazife gördü.
Nitekim eylüle de yeni enerji zamlarıyla girdik.
Kısacası giderek büyüyen bir kartopuna dönüşmekte olan enflasyon başa bela olmaya devam edecek!
Enflasyonun kur üzerindeki baskısı yanında yüksek dış borç ödemeleri ve cari açığın finansman ihtiyacı döviz cephesini fazlasıyla hassas tutmaya devam ediyor.
Öyle bir hassasiyet ki; hata olduğu ileri sürülen bir internet bankacılığı dolar satışı bile bin 700 küsur fırsatçıyı gündeme taşıyıverdi!
Bu anlamda ekonomi yönetiminin dövizin cazibesini azaltmak üzere attığı adamların…
Kurdaki köpükleri azaltsa bile genel trendi kırmaya gücü olmadığının altını çizmekte fayda var.
Kısacası yüksek enflasyonun ve spekülatif ortamın etkisiyle dolarda dalgalanma trendi yeni haftaya ve eylül ayına da damga vuracak gibi görünmekte.
13 Eylül‘deki Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısına kadar oynaklığı gündemde tutacak bir manzara söz konusu!
Ayrıca bu hafta itibarıyla Amerika’dan gelecek olan tarım dışı istihdam verileri piyasayı etkileme potansiyeline sahip.
Gecikme ihtimali doğan yeni OVP de yakın takip konuları arasında yer alıyor.
Haftanın teknik beklentileri
Dolar/TL’ deki teknik beklentilerde geniş bant olasılığı bu hafta itibarıyla hayli fazla görünüyor!
Geri çekilme opsiyonlarında 6,20 TL’lik bir dolar kuru olasılıklar dahilinde yer almakta.
Çıkış trendinde ise ilk önemli durak 6,84 TL seviyesi.
Ama sürpriz gelişme olasılığı ise 6,02 – 7,20 TL aralığında bir dalgalanma ihtimalinin de gözardı edilmemesi gerektiğini söylüyor!
Euro‘ya geldiğimizde ise benzer bir dalgalanma opsiyonu içerisinde 7,07 ile 8,15 TL aralığı karşımıza çıkmakta haftalık bazda.
Gram altının seyri doların lira karşısındaki gidişatına bağlı olarak 230 – 270 TL arasında değişiyor.
Negatif ataklara direnme çabasındaki BİST 100 endeksine gelince haftalık bazdaki beklenti aralığı 88 bin – 96 bin puan bandında bulunuyor.