Üniversiteye girme hayali olanlar sınav haftasını atlattı.
Sıra kritik günlerin peşpeşe geldiği paranın sınav haftasında!
Yatırımcı, yaralarını sarmaya fırsat bulamadan…
Yeni risklerle yüzleşmek zorunda kalabilir.
Yatırımcının hassasiyetini yansıtan rakamlar sıkıntılı havayı net biçimde ortaya koyuyor!
Borsa İstanbul 100 Endeksi tam 5 bin 114 puanlık dev bantta sert biçimde dalgalandı.
Ve endeks haftayı yüzde 4,57 kayıpla 76 bin 642 gibi bir dip seviyede kapamak zorunda kaldı.
Dolar, dünya paralarını ezip geçerken en fazla tahribatı TL üzerinde yaptı!
Ve rekor serisine 2,649 TL ile yeni bir halka ekledi.
Dipten dibe dolaşan Euro ise TL karşısında bile yüzde 2,90 çakıldı geçen hafta.
Peki ne oldu da TL, dolar kaşısında ezilirken… Euro’ya karşı ciddi bir üstünlük sağladı?
Dolar, ABD’den gelen verilerin kısmi desteği ve diri tutulan faizde artış sinyalleriyle gücüne güç kattı.
Buna karşın…
Avrupa bir yandan 1,1 trilyon Euro’luk parasal genişlemeyi resmen başlatırken… Diğer yandan Yunanistan’la ilgili sorunlarla boğuşmak zorunda kaldı.
Netice ise Euro’da kan kaybı olarak karşımıza çıktı.
Euro/dolar paritesi 1,04 gibi bir tarihi seviyeyi görerek…
Tüm yatırım araçlarını etkiledi!
Dünya piyasalarında bu dalgalanmalar yaşanırken… Türkiye, güvenilir bir para politikası manzarası oluştururak kendini savuşturmaya çalıştı.
Merkez Bankası, elindeki çeşitli enstrumanlarla piyasaya müdahale etti.
Ancak, yapılan müdahaleler fazlaca etkili olamadı.
Az da olsa piyasalara doping olan gelişmeyse…
Siyaset cephesi, ekonomi yönetimi ve MB Başkanı Erdem Başçı arasındaki iletişim sorununun yapılan toplantılarla kısmen aşılmasıydı.
Neticede Merkez’in erozyona uğrayan bağımsızlık yönünün güçlendirilmeye çalışılması…
Piyasalara dönük daha kötü tabloların oluşmasını bir parça da olsa frenledi!
Yoksa doları 2,70 liraya bile alamazdık…
Ama, son aylarda faiz ve MB’nin bağımsızlığı üzerinden yapılan tartışmaların yarattığı tahribatın…
Tam olarak giderilebildiğini söylemek de pek mümkün değil!
Gözler MB ve Fed’e çevrildi
İşte bu gergin atmosferde başlayan yeni haftada…
Gözler öncelikle MB’nin salı günkü toplantısında olacak.
Merkez’in müdahaleleriyle yapılan toplantıları ve doların ulaştığı seviyeleri dikkate aldığımızda…
Erdem Başçı ve ekibinin daha önce kısmen fiyatlanan faiz indirimini pas geçmesi kuvvetle muhtemel görünüyor!
Olası bir indirim içinse en yüksek beklenti sadece 25 baz puan seviyesinde.
18 Mart’ta Amerikan Merkez Bankası Fed’in ne diyeceğini görmeden…
Başçı’nın ciddi bir adım atması pek mümkün değil zaten!
Çünkü şimdiye kadar izlediği politikalara ters düşmüş olur.
Ortada bir riskin olması Başçı’nın tedbirli davranmasını zorunlu kılmakta.
Nasıl bir risk?
Başkan Janet Yellen’in, Fed tutanaklarından faiz artışına ilişkin ipucunu veren
“sabırlı” ifadesini kaldırması halinde piyasalar sert tepki verebilir!
Ayrıca cuma günü, şok bir karar beklenmese de Fitch’in Türkiye not değerlendirmesi var.
Neticede bu atmosferdeki teknik beklentiler geniş bant aralıklarını karşımıza çıkarıyor.
Kötümser senaryoda doların önce 2,66 TL… Ve ardından 2,70 TL seviyelerine hareketlenmesi mümkün!
İyimser rüzgarların esmesi halindeyse… Dolar, 2,60’ın altına inecektir.
Ancak, iniş trendinin güçlü olması halinde 2,55 seviyesi gündeme gelebilir!
BIST‘te ise endeksin 76 bin puanın üstünde tutunması yukarı yönde umutları artırabilir.
Yükseliş trendinin ağırlık kazanması halinde 77 bin 500 ve 79 bin 500 dirençleri karşımıza çıkacaktır.
Buna karşın düşüşün hızlanması önce 75 bin puan… Ardındansa 73 bin 500 puanlık destek seviyelerinin önemini artıracaktır.