Türk para piyasaların bir haller oluyor bugünlerde.
Tam bir parça istikrar havası belirmişken…
Üstelik olumlu sürprizler içeren ekonomik verilerin geldiği bir dönemde…
Tüm yatırım araçları aniden yoldan çıkıverdi!
Ve piyasalardaki dengeler de okkalı biçimde yerinde oynamış oldu.
Nasıl mı?
Dolar, bankalararası piyasada 2,97 liraya dayandı.
Böylece 6 Ekim’den bu yana en yüksek seviyeyi gördü.
Oysa hafta başında 2,88 TL’lik bir düzey vardı.
Yani kısa zamanda ciddi bir atak yemiş oldu lira!
Ve neticede 1 Kasım seçimlerinin piyasalara sunduğu rahatlama da…
Dolar cephesinde tümüyle ortadan kalkmış oldu!
Kritik seviye niteliğindeki 2,935 TL’nin de hızla aşılması…
Yeni zirve denemelerini olanaklı hale getirdi.
Euro’da da 20 gün önce 3,01 liraya kadar gerileyen kurun…
Dün 3,26 düzeyini geçmesi yeni denge tablosunun işaretlerini veriyor.
Borsa İstanbul tarafındaki oynaklık ve kayıp düzeyi ise…
Çok daha çarpıcı bir manzarayı karşımıza çıkarmakta.
Perşembe günü 75 bin puanın üzerini gören BIST 100 Endeksi…
Dün bir ara 70 bin 500 puan seviyesinin altına bile indi!
Ve ardından gelen tepki satışlarıyla 71 bin puan civarında tutunmaya çalışsa da endeks…
Amerikan borsalarındaki negatif açılışın etkisiyle bu başarıyı gösteremedi.
Peki 24 saat gibi kısa sürede yaşanan bu dalgalanma normal mi?
Piyasalar nereye gidiyor?
Bu sorulara yanıt için perşembe ve cuma günlerinde yaşananlara bakmak gerek.
Öncelikle Türkiye tek başına değil.
Gelişmekte olan ülkeler grubunda 9 günlük bir düşüş süreci söz konusu!
Neden mi?
Öncelikli sebep Amerika’nın gelecek hafta faiz artışına hazırlanıyor olması.
Vakit yaklaştıkça pozisyonlar da daha güçlü biçimde değişime uğramaya başladı.
Bu manzaranın net göstergelerinden olan petrol fiyatları ve Çin para birimi Yuan’ın yaptığı dipler de…
Gelişmekte olan ülkelerin hırpalanmasında pay sahibi oldu.
Bu atmosfere rağmen diğer piyasalara göre az da olsa olumlu ayrışan Türk para piyasaları fazla direnemedi!
Türkiye’nin handikapları
Türkiye’nin cari açığı düşerken beklentilerin üzerindeki büyüme rakamı…
Ve hükümetin reformları içeren eylem planını açılaması…
BIST’de satış fırsatı olarak kullanılanılınca da durum hızla kötüleşti.
Büyüme ve raform cephesindeki detayların pek tatminkar olmaması da…
TL varlıkların satışına bahane oldu!
Mesela büyümenin büyük ölçüde baz etkisi, stok artışı ve kamu harcamalarından kaynaklanması…
Sürdürülebilirlik anlamında kafaları karıştırdı.
Keza cari açıktaki düşüşün enerjideki ucuzlamadan kaynaklanması piyasalara fren yaptıran unsurlar arasındaydı!
Reformlarla ilgili detay azlığı… Ve vaatlerin finansmanına dönük belirsizlik de…
Özellikle yabancı yatırımcıyı temkinli olmaya itti.
Bütün bu manzaraya düşük hacimdeki işlemlerin yarattığı baskıyı eklediğimizde…
Son iki işlem günündeki aşırı değişkeliğin nedenleri de netleşmiş olur.
Rüzgarlar sertleşirse
Bu atmosferin 16-17 Aralık‘taki Amerikan Mekrez Bankası Fed’in yapacağı toplantıya kadar dağılması zor!
Fed toplantısında alınacak kararların etki boyutunu öngörmek de kolay değil.
Artacak olan oynaklık kısa vadede doları 3 liranın üstüne...
Euro’yu da 3,30 TL ve üzeri seviyelere çıkarabilir.
Amerika’dan sert rüzgarların esmesi… Kısa süreliğine de olsa doları 3,05-3,10 TL aralığına dahi taşıyabilir.
Ancak, enseyi karartmayalım…
Teknik olarak 2,90 TL’ye doğru ters yönlü hareket de hala mümkün!