Piyasalar mart ayına kararsız bir seyirle başladı.
Yön bulmakta zorlanan yatırım araçları geleceğe dair net bir ipucu vermekten uzaktı geçen hafta.
Peki neydi bu belirsizliğin nedeni?
Amerikan Başkanı Donald Trump’ın estirdiği küresel ticaret savaşları rüzgarı kafaları karıştıran temel argümanı niteliğinde.
Ancak, henüz düşük dozda kalan gerilimin mevcudiyeti ticaret savaşlarının piyasalaradaki yansımasını da sınırlı tutmakta.
Bu atmosferde elbette ki yatırımcı için asıl önemli kriter faiz hareketleri ve parasal daralma sinyalleriydi!
Amerikan Merkez Bankası Fed 21 Mart’taki toplantısında faiz artırımına hazırlanıyor.
ABD’den gelen ekonomik veriler de bu faiz artışının daha güçlü sinyalleri beraberinde getireceği yönünde!
Şubat ayına ait tarım dışı istihdam verisi beklentilerden iyi gelen Amerika’da ekonomik düzelme işaretleri sürmekte.
Ancak dış ticaret açığının vahim boyutlarda devam etmesi küresel ticaret savaşları için bir zemin oluşturmaya aday!
Haliyle çelik ve alüminyuma konulan yüzde 25’lik ek vergilerle ilk mermileri ateşlenen ticaret savaşlarının…
Ne oranda genişleyeceği, firma verimliliğini nasıl etkileyeceği ve piyasalarıda nasıl bir baskı kuracağı soru işareti barındırıyor.
Diğer tarafta Avrupa Merkez Bankası daha güçlü ve daha sıkı bir para duruşunun ilk sinyallerini son toplantısında verdi!
Euro da TL karşısında tarihi zirveleri gördü.
Kısacası gözler ticaret savaşındaki kıvılcımlardayken Amerika ve Avrupa’da sıkı para politikalarının izleri piyasaları tedirgin etmekte.
Ancak yine de küresel çapta iş yapan büyük fonlar hala yatırım iştahlarını koruma gayretinde!
Dolayısıyla riskler şimdilik çok fazla fiyatlanmıyor.
Bu nedenle de kararsız seyir daha fazla göze çarpmakta.
Türkiye’nin direnci
Türkiye’nin iç dinamikleri açısındansa bir basamak düşürülen kredi notu herhangi bir negatif etki yaratmadı.
Moody’s tarafından atılan sürpriz not adımı çok gerçekçi bulunmadığı gibi!
Türkiye’nin yatırım yapılabilir ülke sınıfından daha önce düşürülmüş olması da yatırımcının notu kaale almamasını sağladı.
Piyasalarımızdaki hassasiyet daha ziyade beklentilerden yukarıda gelen enflasyon rakamlarındaydı.
Haliyle Merkez Bankası yine para politikasında “sıkı duruşa devam” dedi!
Çünkü enflasyonda belli bir direnç oluşma havasında.
Yani faizlerdeki yüksek seyir gündemde kalmaya devam edecek.
Piyasalarımız kararsız
Bütün bu atmosferde hisseleri dar bantta ciddi şekilde oynaklık gösteren Borsa İstanbul haftayı neredeyse yerinde sayarak tamamlamış oldu!
Yeni haftadaki temel teknik beklenti BİST 100 endeksinde 112 bin 500 ile 118 bin 500 puan aralığında değişmekte.
Pozitif haber akışı kritik direncin kırılmasını sağlayarak 120 bine yürüyüşü başlatabilir.
Tam tersi bir senaryoda ise gözler 111 bin desteğinde olacaktır!
Dövize geldiğimizde ise TL’nin gücünü koruma çabası yine öne çıkıyor.
Doların bu hafta 3,78 – 3,83 TL aralığında hareketi normal koşullardaki beklentiler arasında.
Daha geniş bant aradığımızda ise 3,75 – 3,87 TL öne çıkmakta.
Euro/TL’de ise beklenti aralığımız 4,65 – 4,77 TL seviyesinde!
Gram altındaki haftalık hareket beklentimiz ise 156 ile 164 lira aralığında bulunuyor.