Cari açık Türkiye’nin ekonomideki kronik belalarının başında gelmekte.

Yani kazandığımız döviz miktarı harcadığımıza bir türlü yetişemiyor.

Döviz açığının patladığı dönemlerde ise ciddi sıkıntılarla yüzleşmek zorunda kalıyoruz.

Bu tabloyu istikrarlı biçimde değiştirmek zorunda Türkiye!

Cari açıktaki kaderimizi değiştirmekse…

Dış ticaret fazlası veren sektörlerin desteklenmesine hayati biçimde bağlı.

Yabancı girdisi az katma değeri yüksek ve de ihracat potansiyeli geniş sektörlerle ürünleri baştacı etmemiz gerekiyor!

Sözün özü; bu toprakların hammaddesini en iyi şekilde değerlendirip küresel sahnede yer alabilmeliyiz.

En başta da bizzat toprağı yani tarımı yüksek dış fazla verir hale getirmeli.

Bu iş elbette kolay değil!

Çünkü sadece makro desteklerle tarım ürünlerimiz dünya markası olamaz.

Dünya standartlarında ileri teknoloji, bilim ve yöneticilik anlayışının işletelerde hakim kılınması bir o kadar önemli.

Ancak, Türkiye’de üreticiye de sahip çıkarak küresel pazarlarda rekabet edecek ürün çeşitliliğini yaratabilen az sayıda kuruluş var!

Bu anlamda bölgemizin toprağına değer katan Marmarabirlik, özellikle son yıllardaki yapılanma ve yeni stratejileriyle çok ciddi bir örnek oluşturmuş durumda.

Zaman zaman paylaştığı son 4 yıldaki bilanço verileri de bu değişimi çarpıcı biçimde gözler önüne seriyor.

Mesela…

Yıllık satış rakamı 23 bin tondan 36 bin 200 tona yükselerek rekor seviyeye ulaşmış durumda.

Marmarabirlik zeytin ve zeytinyağı ihracatını 4 yılda 13 milyon dolardan 24 milyon dolara da çıkararak…

Sektörel ihracatta iki kez birincilik ödülünü kapmayı başardı!

Sonuçta Başkan Hidamet Asa ve ekibinin inovatif yönetim anlayışı ve pazarlama stratejilerinin meyveleri Türkiye’nin cari açığını azaltmada pay sahibi olmakta.

Geçen yıl ciro büyümesi oranı yüzde 17 olarak gerçekleşen Marmarabirlik karlılık açsısından da örnek bir işletmecilik sergiliyor.

2004 ile 2009 yılları arasında yüzde 7’lik zararın kaydedilmesine karşın…

Marmarabirlik, Asa’nın göreve geldiği 2010’dan bu yana yüzde 11 oranında kara ulaşmış vaziyette!

Öz kaynaklarını 2014 yılında 245 milyon TL’ye çıkartan Marmarabirlik, net cirosunu ise 121 milyon lira artışla 265 milyon TL’ye yükselmiş durumda..

Peki ya bundan sonra?

 

Marmarabirlik 2023’ün sigortası

 

Başkan Asa’nın paylaştığı hedefler, Türkiye açısından da büyük önem taşıyor.

“ Ülke ekonomisine katma değer sağlamak amacıyla hedeflerimizi büyütüyoruz.

Bu kapsamda Türkiye’nin 2023 vizyonunda Marmarabirlik’in dünya markası olarak yerini alması için bir dizi planlama ile hedefler ortaya koyduk”.

Ne tür hedefler?

2023’e uzanırken önce 2015’in hedeflerine bir gözatalım…

Zeytin satış hedefi 43 bin ton. İhracat hedefi 30 milyon dolar.

Cumhuriyetin 100. yılında ise 70 bin ton zeytin satışından 50 milyon dolar ihracat geliri… Ve 500 milyon TL’lik net satış cirosu hedeflenmekte.

Bence daha çarpıcı olanıysa Türkiye’ye örnek özgün projeler için tam 90 milyon TL’lik yatırım bütçesinin hedeflenmesi!

Sonuçta 100 milyon TL kar olarak 2023’te karşımıza çıkacak.

 

Üreticinin tercihi

 

Ciddi başarılara imza atan Marmarabirlik yönetiminin performansında…

Üye kooperatiflerin uyum içinde sergilediği yoğun çalışmanın da büyük payı var.

Ancak, birer üretici örgütü olan bu STK’lardaki yönetim oluşumlarında ise siyasi kimliklerini öne çıkarmaya çalışanların tasvip görmediğini söylüyor sandık sonuçları!

Nasıl mı?

Mudanya kooperatifi seçimlerinde Ali Yıldız açık fark attı.

Üstelik Yıldız’ın bu başarıyı…

İkinci sırada kalan Murat Ünal’ın, Ak Parti il teşkilatındaki konumunu yönetimin uyarılarına rağmen kullanmaya çalışmasına karşın elde etiği söyleniyor!

Ancak, üreticinin kullandığı oylar da gösteriyor ki bu tür bir etki işe yaramamış.

Yani, zeytnci uzlaşma ve uyumdan yana tavır sergilemiş görünüyor.