Yılın son ayına ait öncü veriler ilginç bir kapanışa hazırlandığımızı söylüyor.
Nasıl mı?
Son çeyreğe hızlanan bir daralma trendiyle giren Türkiye ekomisinde gidişatın nispi olarak değişimi yönünde sinyaller geliyor!
Dün açıklanan kapasite kullanımı ve güven endeksleri ekonomik yavaşlamanın hız kesme eğilimine girdiğini gösterdi.
Peki bu tablo 2019’a nasıl yansıyacak?
Mevcut durum çerçevesinde verilerin çizdiği gelecek senayolarına bakalım.
Öncelikle ekonominin lokomotifi olan sanayi cephesindeki durumu gösteren kapasite kullanımında kötüye gidiş durmuş vaziyette.
Aralıkta kapasite kullanım oranı yüzde 74,1’le kasımdaki seviyesini koruduğunu gösterdi.
Hatta mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanımı bir önceki aya göre 0,3 puan artarak yüzde 74’e yükseldi!
Yani devredeki çark sayısının azalmadığı gibi uygun mevsimsel koşullarda daha fazla çarkın üretim sürecine katılabileceğini söylüyor bu istatistikler.
Ara mallardaki kapasite artışı ihracat bazlı bu genel trendi desteklerken vatandaşın azalan alım gücü iç talepte sıkıntı olduğuna işaret etmekte.
Gıda, tüketim malları ve yatırım mallarındaki kapasitenin formdan düşmesi iç pazar daralmasının vergi desteklerine rağmen bir müddet gündemde kalabileceğini gösteriyor çünkü!
Sanayicinin gidişata dair fikrini içeren reel kesim güven endeksine ait aralık ayı verileri de iç piyasaya yönelik kaygılar olduğunu teyit ediyor.
Endeks bir önceki aya göre 1,3 puan azalarak 91,5 seviyesine gerilemiş durumda.
Mevcut toplam sipariş ve gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarına ilişkin beklentilerin yukarı yönlü olması toparlanma umutlarını yansıtmakta.
Nitekim toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğu yönündeki değerlendirmeler bir önceki aya göre zayıflama trendinde görünüyor.
Ancak, siparişlerin artacağına dair bu beklentilerin stok eritme ağırlıklı olduğunun da altını çizmekte fayda var!
Çünkü sanayici gelecek üç aydaki üretim hacmilerinde düşüş öngörmüş.
Keza yatırımlar adına da beklenti zayıf seyrediyor.
İlgili ankete katılan sanayicilerin duygusal durumunu yansıtan verilerdek iyimserliğin de yüzde 8’e inerek zayıfladığını görüyoruz!
Ancak ücret artışları, akaryakıt ucuzlaması ve kur faktöründeki baskının azalması 2019’un ilk aylarında iç tüketimdeki daralmanın önüne bir müddet geçebilir.
Umutlar tazelendi ama…
Nitekim ticaret sektörüyle hizmet sektörüne dönük güven endeksleri kasım aayına göre aralıkta beklentilerin toparlanma çabasına girdiğini söylüyor.
Hizmet sektörü güven endeksi yüzde 2,2 oranında artarken perakende ticaret sektöründeki güven artışı yüzde 6,3 gibi yüksek bir seviyede gerçekleşti!
Aralık ayındaki satışların dipten çıkma eğilimi gösterdiğini söylüyor alt endekseler.
Gelecek dönem iş hacmi-satışlar beklentisi de yüzde 3,3 artış göstermiş vaziyette.
Talebin aşırı düştüğü inşaat sektöründeki güven kaybı ise aralıkta gündemde kalmaya devam ediyor.
Neticede ihracat tarafında umutlar kısmen korunurken iç pazara dair kötümser beklentiler nispeten törpülenmiş görünüyor!
Ama işlerin bir anda düzeleceğini de göstermiyor öncü veriler.
Görünen net manzara gelişmelerin kötüye gidişi frenlediğini söylüyor.
Güçlü bir büyüme içinse epey bir zaman beklememiz gerekebilir.