Pişmiş aşa dün yine su katıldı.
Suyu katansa Merkez Bankası yönetimiydi!
Yılın ilk Para Politikası Kurulu toplantısından çok bir beklentisi yoktu aslında piyasaların.
Ama politika faizinde de…
Faiz koridorunda da bir icraat göremediğimiz gibi…
Son aylarda adını sıkça telaffuz ettiği “sadeleştirme” operasyonunun adını bile anmadı…
MB Başkanı Erdem Başçı ve ekibi!
Dünyadaki gelişmeler hiçbir tepki vermeden hareket eden Merkez…
Haliyle bir miktar hayalkırıklığı yarattı.
Ve ucuz petrol sayesinde…
Gelişmekte olan piyasaların olumlu ayrışan oyuncusu Türk para piyasaları…
Yine bir fırsatı tepmiş oldu.
Neticede Çin’den gelen ve beklentilere yakın büyüme verisinin…
Dün sabah piyasalarımızda yarattığı pozitif tablo…
Mekez’in daha önce işaretini verdiği adımlardan hiçbirini atmayınca tersine dönüverdi!
Borsa İstanbul’daki yükseliş hız keserken döviz kurları yeniden yönünü yukarı çevirdi.
Dolar 3,02 liraya kadar gevşemişken; MB kararı sonrası 3,04 TL’yi aştı.
Euro da 3,29 seviyesinden dönüş yaptı. Ve 3,32 lirayı test etti.
Oysa Erdem Başçı, işaretini verdiği sadeleştirmeye dair sembolik de olsa bir hale yapsaydı…
Piyasalarımızdaki pozitif havaya güç katardı.
Toplantı sonrası gelen açıklama metninde…
Enflasyona bağlı olarak para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği ifade edilmiş!
Yani enflasyon hatırı sayılır biçimde düşmeden…
‘Faiz değişikliği beklemeyin’ diyor Başçı.
Aslında enflasyon bahane.
Adım atmaya çekinen bir MB yönetimi var sahnede!
Dövizde de yüksek seyrin devamı anlamına gelen bir tablo bu.
Enflasyonu ateşleyenlerden birinin de döviz kurları olduğu dikkate alınırsa…
Merkez’in pasif politikasını sürdürüp olayların seyretmekle yetineceği gibi bir sonuç çıkar!
Kısacası MB’den bir süre umudu kesmekte fayda var.
Çünkü…
Faizlerin piyasa koşullarına uygun seviyeye gelmesine müsaade etmiyor.
Düşmesine zaten taraftar değil…
Dövizin ateşini düşürecek faiz artışına da izin yok.
Özetle ekonomiyi en azından bir yönüyle destekleyecek…
Bir politikanın izleneceğine dönük bir işaret de söz konusu değil!
Alımları ertelemeyin
Faiz konusunda bir beklentiye girerek hareket etmek akıl karı değil bugünlerde.
Keza faiz hareketlerinden etkilenecek döviz ve hisse gibi alanlarda da…
Dikkatli olmakta fayda var.
Konut faizlerinde indirim umuduyla alımlarını erteleyenlerin,
başına gelen maliyet yükü en basit örnek!
2015’te konut kredisi faizlerindeki 25 baz puanlık artış…
Finansman maliyetini yüzde 14 artırdı.
Buna konut fiyatlarındaki yüzde 20 civarı artışını eklediğinizde…
Bir yılda yüzde 30’un üzerinde bir kayıp söz konusu!
Daha önceki uyarılarımızı tekrarlamakta fayda var.
İnşaat sektöründe maliyetler artmakta…
Talep de mevcut.
Neticede fiyat artışları sürecek!
Üstelik, konut kredisi faizlerinde bu yıl da kayda değer bir düşüş beklenmiyor.
Sözün özü; ne yapıp edip alım fırsatını ertelemeyin.