Artık her işin başı marka!
Markanız kadar konuşulur, markanız kadar değer biçilir yaptığınız işlere.
Yani bir markaya sahip olmanın ötesinde…
Neredeyse markanızın değeri kadar yaşam hakkınız var artık!
Özellikle de küresel pazarlarda boy göstermek istiyorsanız… Gücünüzü artırmanın en etkin yollarından biri markalaşma süreçlerinizi başarılı kılmaktır.
Hatta bırakın dışta at koşturmayı iç pazarda tutunmak ve uzun ömürlü olmak bile markalaşmaya bire bir bağlı!
Çünkü…
Markanız ürettiğiniz bir liralık mal ya da hizmeti 10 liraya satabilme opsiyonunu veren bir gücü temsil etmekte.
Ya da meşhur ‘ısırılmış elmanın’ yaptığı gibi yüz dolara ürettiğiniz bir cep telefonu veya tableti bin dolara satabilirsiniz marka gücünüz varsa!
Elbette Apple’ın neredeyse Türkiye’nin bir yıldaki milli gelirine eşit bir piyasa değerine ulaşmasında inovasyonun önemi yadsınamaz.
Ancak en yenilikçi buluşlara bile bir marka değeri katamazsanız…
Mucidi dahi aç kalabilir!
Yani sözün özü; ‘karlı ve uzun ömürlü işletmeciliğin anahtarıdır’ diyebiliriz markalaşma için.
Ama ‘benim markam var’ deyip geçmekle bu iş olmuyor.
Çok ciddi markalaşma yatırımlarını…
Bütçeniz, kredibiliteniz ve ufkunuz ölçüsünde…
Ve de profesyonellerin ellerinde yaparsanız;
kendiniz, firmanız ve de ülkeniz için önemli bir ekonomik değer yaratma yolunda doğru adımı atmış olursunuz.
Bu anlamda dünyanın 10. büyük ekonomisi olmaya aday Türkiye’nin atacağı daha çok adım…
Ve alacağı daha çok yol var!
Nereden mi belli?
İhracat ve ithalat rakamlarıyla dağılımı ciddi bir ipucu veriyor bize…
Hele de 2 doları bile bulmayan kilogram başı ihracat değerine bakmamız; durumu daha net anlamamıza yardımcı olmakta!
Ama daha da ötesi dünyadaki markaların gücünü, değerini, etkinliğini çok çeşitli datalara bakıp çok çeşitli enstumanlara ölçen kurumlar var.
Bunların en ünlülerinden Brand Finance’ın iki gün önceki son küresel raporu Türkiye’nin kulağına küpe niteliğindeydi yine!
2015 dünya markalar ligi sıralamasını içeren listenin başında Apple yer alırken…
Ülkemiz ne yazık ki; ilk 500 markayı içeren sıralamada kendine yer bulamadı.
Marka liginden çıkan dersler
Markanın gücü, karlılığı ve yarattığı ciro gibi kriterle belirlenen marka değeri sıralamasının oluşmasını sağlıyor.
Mesela lig şampiyonu Apple marka değerini 2014’e göre yüzde 23 artırarak 128,3 milyar dolara çıkartmış durumda!
En yakın rakibi Samsung ise marka değerini sadece yüzde 4 artışla 81,7 milyar dolara yükseltmiş görünüyor.
Peki küresel marka liginden Türkiye adına çıkarılabilecek dersler var mı?
İlk 10’da tam 8 Amerikan markası olması dikkat çekici!
Yani markaşalmanın piri Amerikalıları yakından izlemekte fayda var.
Ancak, Çinlilerin de doludizgin geldiğini söylüyor 16 sayfalık Brand Finance’ın marka raporu!
Mesela Baidu…
Adını bileniniz pek yoktur. Ama yüzde 161 oranında artırdığı ve 13,3 milyar dolara çıkardığı marka değeriyle…
Küresel marka liginde 84. sıraya hızla yükselen bu teknoloji firması…
İlk kez ilk yüze girerken Çin’in ucuz ve kalitesiz mallar ülkesi olmaktan çoktan çıktığını da teyi etmiyor mu!
Yani Çinlilerin markalaşmaya verdiği önem bize örnek olmalı.
Keza sektörel dağılım da gösteriyor ki; teknoloji, iletişim ve internet alanındaki markalaşmanın getirisi çok büyük!
Türkiye bu alanda treni bir şekilde yakalamak zorunda.
Bu açıdan devletin özel strateji üreterek, özel sektörü desteklemesi hatta yurdışı satın almaları teşvik etmesi büyük önem taşıyor!