Olay Gazetesi Bursa

Küresel ekonominin Trump sınavı

Altı ay öncesine kadar kimsenin kaale almadığı Donald Trump… Artık dünyanın bir numaralı gündemi haline geldi. Ve Trump, Amerika’nın yeni başkanı olarak farklı kişiliğinin ötesinde…. Radikal politika değişimlerinin de sinyallerini açık biçimde vererek göreve başladı. Peki bir haftalık resmi başkanlık döneminde hangi ipuçlarını verdi? Öncelikle “dediğim dedik” tarzını net biçimde ortaya koydu! Yani vaatlerinden taviz […]

Altı ay öncesine kadar kimsenin kaale almadığı Donald Trump…
Artık dünyanın bir numaralı gündemi haline geldi.
Ve Trump, Amerika’nın yeni başkanı olarak farklı kişiliğinin ötesinde….
Radikal politika değişimlerinin de sinyallerini açık biçimde vererek göreve başladı. Peki bir haftalık resmi başkanlık döneminde hangi ipuçlarını verdi?
Öncelikle “dediğim dedik” tarzını net biçimde ortaya koydu!
Yani vaatlerinden taviz vermeden….
Söylemlerini tek tek hayata geçireceğini gösterdi.
Hatta aşırı bir hızda icraatlarını sergileyerek… Sadece ABD’ye değil dünyaya da nefes aldırmayacağı mesajını verdi!
Bu hızlı tempoysa özellikle ve öncelikle Amerikan hisse piyasalarına yaradı.
Dow Jones endeksinin 20 bin puan sınırını…
Roket hızıyla geçip rekorlara imza atması boşuna değil elbet.
Çünkü…
Trump, Amerikan şirketlerini memnun eden yatırımlara başladı bile!
Altyapı yatırımlarını hızlandıran kararnameye imza attı.
Sırada gümrük duvarlarıyla ithalatta azaltma var. Yani sadece iç ekonomiyi etkilemiyor Donald Trump’ın faaliyetleri.
En yakınındaki Meksika’dan başlayarak… Tüm dünyanın ticaretini de…
Sallamaya aday bir sürece girdiğimizin işaretlerini veriyor Trump!
Yeni Başkan “kurnaz tüccar” imajı yaratacak kadar da…
Kâr maksimizasyonunu kendi ülkesi adına öne çıkararak…
Amerika ile iş yapmanın daha da zorlaşacağını gösterdi.
Mesela…
Kendi icadı olan Meksika sınırına duvar projesinin parasını bile…
Komşu Meksika’nın tümüyle üstlenmesini açıkça isteyebiliyor!
Yani uluslararsı ilşkilerde öne çıkan “win-win”, “kazan-kazan” kavramı…
ABD’nin dış ilişkilerinde geri plana itiliyor yavaş yavaş.
Neticede Trump sadece bilanço rakamlarına bakıp…
Kararlarını ona göre veren bir şirket patronu gibi…
Amerika’yı yönetme gayretinde.
Doğal olarak insani meseleler de ikinci hatta üçüncü plana atılma sürecine giriyor!
7 Müslüman ülkeye kısıtlama koyma gayretleri en net göstergeler arasında.
Üstelik Trump’ın kurduğu kabinedeki isimlerin dünyaya bakışı da benzer.
Yani çeşitlilik ve demokratik temsil anlamında… Pek de iyi bir dönemden bahsetme şansımız yok gibi! Çünkü Trump kabinesi daha milliyetçi, korumacı ve radikal politikalara yatkın insanlardan oluşuyor.

Sert rekabet ve kur savaşları

Dolayısıyla 60 milyar dolarlık dış açık nedeniyle…

Hedef tahtasına koyduğu Meksika gibi…
Birçok ülkeyle hem ticari hem de siyasi açıdan sıkıntıların yaşanacağı aşikâr!
Trans Pasifik Anlaşması’nın iptaliyle yetinmeyip…
NAFTA’nın da revize edilmesi için kollar sıvanmış bile.
Keza Trump’ın açıklamalarıyla…
Dolaylı yolla kur savaşlarını yuan üzerinden hortlatması da boşuna değil!
Neticede dünya ticaretinde sert bir rekabet kapıda demektir.
Bu arada yeni Amerikan hükümetindeki zengin işadamı sayısı hayli yüksek… Servetlerinin de bir o kadar kabarık olduğu düşünülürse…
Fakirlere ne kadar söz hakkı kalacağı gibi kritik bir soruyla karşılaşıyoruz.
Hali hazırda döviz kurları üzerinden Türkiye’ye olumsuz yansıması olan…
Trump yönetiminin Suriye politikalarıyla da etki ihtimali yüksek!
ABD’nin Rusya ile ilişkilerinin nasıl şekilleneceği ise…
Dolaylı olarak Türkiye’ye ekonomik açıdan yansıyacak bir konu.