Dünyanın değişik bölgelerindeki tektonik plakalar hareket ettikçe…
Önce piyasalar… Ardından da reel ekonomiler sallanmakta!
Peki küçük ve orta şiddetli bölgesel depremler sürecek mi?
Küresel çapta salayacak bir ekonomik depremin sinyalleri geliyor mu?
Eldeki göstergeler ve öngörü raporların baktığımızda ilk sorunun yanıtı kesinlikle ‘evet’ olur!
Çünkü…
Ana hatlarıyla bağımsız görünen birçok bölgesel sorun birikmiş durumda.
Ve çözümleri de bugünden yarına mümkün görünmüyor.
En yakın örnek komşu Yunanistan…
Avrupa’nın başka sorunlu ülkeleri de yok değil üstelik!
Hatta Türkiye‘de neredeyse duran bir ekonomik seyirden bile söz edilebilir.
Dünyaca etkin çok sayıda kurumdan gelen uyarıların dozajı da bu nedenle her geçen gün artmakta.
Bu anlamda en taze uyarı metni IMF’nin yayınladığı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu‘yla dün karşımıza çıktı.
Metindeki temel uyarı ise “güçlü dolar ve finansal piyasalardaki oynaklık” olarak dikkat çekiyor!
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler grubuna ilişkin 2015’e ait büyüme beklentisini düşüren IMF uzmanları…
ABD, Çin ve Yunanistan kaynaklı finansal dalgalanmaların tüm dünyayı etkileyebileceğini düşünüyor.
İlginçtir ki; benzer bir uyarı Amerikan Merkez Bankası Fed‘in son toplantı tutanmaklarında da yer aldı.
Önceki akşam ABD’nin olası faiz artırım sürecine ilişkin ipuçlarını bulmak üzere gözlerin çevrildiği tutanaklardaki ifadeler…
Kafaları karıştıran cinstendi!
Bir yanda “faiz artışı için şartlar uygun”…
Hatta “faiz artışına yaklaşıldığını gösteren koşullar gözleniyor” tarzı şahin ifadeler teyakkuza geçmemiz gerektiğine işaret ederken…
Diğer yanda “faiz artırımı için büyümede daha güçlü sinyaller görmek” diyen bazı Fed üyelerinin erken faiz artışının risklerine dikkat çekmeleri…
Amerikalıların da kafasının karışık olduğunu gösteriyor!
Amerikalıların Yunanistan ve Çin endişesi
Üstelik ilginç bir detay olarak dünyanın geri kalanındaki gelişmeleri…
Ve bu bölgelerde faiz artışıyla tetikleyebilecekleri sorunları önemsemezdi Fed yönetimi.
Bu kez farklı olarak dış risklere dikkat çekilirken buraların gözardı edilemeyeceği sinyalini de vermiş oldular!
Mesela Fed’in son toplantı tutanaklarında üyelerin çoğunun Yunanistan’a ilişkin endişelerini dile getirmesi önemli bir ayrıntı.
Çin’deki ekonomik büyümenin ciddi belirsizlikler içermesini de fazlasıyla önemsemiş görünüyor Fed yöneticileri…
Şangay Borsası’nın da son bir ayda yüzde 40’a yakın kayıp yaşaması endişelerin boşuna olmadığını gösteriyor!
Ufak çaplı küresel bir deprem
Tüm bu tablo ise dünyada işlerin pek de iyi gitmediğini... Ve Amerika’nın eylülden önce bir faiz artışına gitmesinin mümkün olmadığının kanıtı.
Ayrıca eylülde bir hareket olursa… Bu faiz artışının çok küçük miktarda kalacağını öngörmek zor değil.
Ancak, ABD’de 2006’dan bu yana yapılacak ilk faiz artışı…
Hem artık çok uzak olmaktan çıktı!
Hem de bir milat olarak küresel dengeleri değştirme gücüne sembolik de olsa sahip.
Dolayısıyla hazırlanmakta fayda var!
IMF raporu ve Fed tutanaklarına bakıldığında… Hatta buna hafta başındaki OECD raporu eklendiğinde.
Çok büyük boyutlu olmasa bile…
Küresel çapta bir depremin işaretlerinin gözardı edilemeyecği görüyoruz!