Dow Jones piyasaları sallamakla kalmadı kafaları da iyiye karıştırdı.
Dünyanın en büyük borsasından yayılan panik küresel piyasaları da vurdu.
Panik satışların dünya genelindeki günlük faturası ise 4 trilyon dolar olarak hesaplanıyor.
Neyse ki Türk para piyasalarının direnci hayli güçlü çıktı!
Ve Borsa İstanbul yüzde 1,2 gibi az hasarlı bir bir tabloyla panik gününü atlattı.
Hatta dün bir miktar yara sarma fırsatını buldu BİST.
Ancak tüm dünyada artık aynı soru kafaları kurcalıyor.
“Acaba yaşananlar bir çöküşün ilk sinyali miydi?”
Yani panik satışların devamı gelecek mi?
Dow Jones endeksinde ani gelen satışın küresel anlamda kalıcılığı olup olmadığına karar vermek kolay değil!
Ama teknik analizlerde birkaç senaryo öne çıkıyor.
Ve toz bulutu şimdilik dağılırken orta çıkan ilk izlenim kısmi bir düzeltmeye işaret ediyor.
Çünkü tek günlük tarihi düşüşte oynaklık endeksi olan VIX’e yapılan aşırı yatırım yüklemesi, otomatik işlem yapan algoritmaların abartılı reaksiyonu ve panikle gelen sürü psikolojisinin epey bir payı var!
Bu etkenler ayıklandığında henüz kalıcı bir düşüş manzarasının ortaya çıkmadığını görüyoruz.
Ancak, son satış dalgasını tetikleyen istihdam ve enflasyon anlamında Amerikan ekonomisinde yaşanan iyileşme sürecinin ne getireceği belirsizliğini hala koruyor.
Gelişmeler ılıman para politikası anlamında statükoyu koruması beklenen ABD Merkez Bankası Fed’in yeni başkanı Jerome Powell’in şahin görünüme bürünmesine yol açabilir!
Yani en az 4 faiz artışı ve daha sıkı para poltikası ihtimali özellikle gelişmekte olan piyasaların en büyük riski konumunda.
BİST’in yönü
Ancak, Powell’in yine de güvercin duruş sergileme ihtimali olduğu unutulmamalı.
Keza veri akışı değişkenlik gösterebilir!
Teknik senaryolarda iyimserliğin artmasını sağlayacak çıkış için BİST’in 117 bin puan direncini kırması öncelikli şart.
Bu sınırda zorlanma olursa satışların endeksi geri çekme ihtimali güçlenir.
Satışların arttığı anlarda ise 111 bin 500 seviyesi başlıca desteklerden biri niteliğinde görünüyor.
Baskının daha da tırmanması halindeyse endeksi 105 binde görmek zor olmaz!
Bursa’nın teknolojisi TSK’nın emrinde
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ülkemizde tasarlanabilecek, üretilebilecek, geliştirilebilecek hiçbir ürünü, yazılımı, sistemi, acil durumlar haricinde dışarıdan hazır olarak almayacağız” mesajına en hızlı reaksiyon veren kent Bursa oldu.
Bu doğal bir sonuç zaten.
Çünkü dış ticaret fazlasıyla öne çıkan katma değerin başkentinden bahsediyoruz!
Katma değerini yüksek teknolojiyle ileriye taşıma gayretindeki Bursa iş dünyasının önceliğini TSK’nın ihtiyaçlarına vermesi de çok yerinde bir karar.
BTSO Başkanı İbrahim Burkay öncülüğünde başlayan fikri çalışmanın bir an önce meyve vermesi tüm ülke için de önem taşımakta.
Peki Bursa hangi ürünlerle öne çıkacak?
Öncelikli hedef Türk askeri için nano teknoloji, akıllı ve fonksiyonel tekstillerle elektronik teknolojilerini birleştirmek. Sonuçta da akıllı ve çok fonksiyonlu askeri kıyafetlerle teçhizatların üretimini gerçekleştirmek.
Burkay’ın ifadesiyle kanama sırasında tampon yapan, kalp atışı, stres, vücut ısısı gibi hayati değerleri anlık olarak ölçüp wireless ile merkeze gönderen akıllı tekstillerin ve giysilerin üretimi için kolları sıvanmış.
Ayrıca kentin misyonun da sadece akıllı tekstil ve giysiyle sınırlı kalmayacağı belirtiliyor!