Ekonominin lokomotifi ne durumda?
İnşaat sektörü önemli ekonomik göstergelerden biri durumunda.
Altyapı ve kamu yatırımlarının kısmi canlanma sinyali verdiğini söylüyor sektör temsilcileri.
Ama şüphesiz ki konut arzı ve talebindeki değişimler daha net bir manzara çizmekte.
Çünkü kamuoyuna da yansıyan sağlıklı bir veri akışı var bu alanda.
Yapı inşaat izinlerine ruhsatlarına baktığımızda arzın tatminkar düzeyde yükseldiğini görüyoruz.
Özellikle ikinci çeyrekten itibaren hızlanan bir üretim artışı var konut sektöründe.
Kentsel dönüşüm de dikkate alındığında arz tarafında sıkıntı yaşanması pek mümkün görünmüyor.
Keza maliyet tarafına da atıfta bulunan yapı ruhsatlarında ilk yarıyılda yüzde 35’i aşan değer artışı sektöre yatırılmakta olan parasal büyümeyi gözler önüne sermekte.
Tabii ki özellikle kur değişkenliklerinden kaynaklanan maliyet artışları sektörün de vatandaşın da sorunsalı olmaya aday!
Ama analizler gösteriyor ki; henüz fiyatlara aktarılmayan bir maliyet artışı söz konusu.
Dolayısıyla konut talebini düşürücü bir fiyat trendinden bahsetmek de mümkün değil.
Neticede konut satışları da yukarı yönlü hareketini sürdürerek büyük olasılıkla rekora koşuyor!
Ağustos ayına ait açıklanan son veriler aylık 120 bin üzerinde konut satışını karşımıza çıkarmıştı.
Dolayısıyla çeşitli sorunlara rağmen genel anlamda pozitif bir hava hakim sektöre.
Peki bu trend kalıcı mı? Satışlardaki artış devam edecek mi?
Fiyatlar nasıl bir seyir izleyecek?
Konut kredilerinde ucuzlama ihtimali var mı?
Akıllara takılan bu soruların yanıtını önemli bir sektör temsilcisi ile masaya yatırdık.
Özak GYO Genel Müdürü Fatih Keresteci sektördeki pozitif gidişata dikkat çekerken… Özellikle marka projelerin doğru lokasyonlarda yüksek kazanç sağladığını vurguladı.
Yani doğru analizlerle yapılan alımların yüksek getiri sağlaması mümkün.
Fiyat artış riskininse maliyet kaynaklı olarak gündemde olduğunu söylüyor Fatih Keresteci.
“Maliyetler fiyatlara henüz tam olarak aktarılmadı.
Özellikle yeni projelerde kaçınılmaz olarak önümüzdeki dönemde bir yansıma olması söz konusu.
Şu an için çok hızlı olmamakla birlikte mevcut artış trendinin; 2018’de hızlanma ihtimali gündemde olabilir”.
Alım zamanı ve kriterleri
Peki ya kredi maliyetleri?
“Finansal maliyetlerde özellikle 2018’de enflasyonun düşüşe geçmesi ile birlikte bir gevşeme bekleniyor.
Yani faizlerde gerileme olasılığı hayli yüksek!
Dolayısıyla konut piyasasının kredi bazlı desteklenmesi de mümkün olabilir.
Yani vatandaş açısından bir fırdat doğabilir”.
Bu durumda alım için beklemek mi gerekiyor?
“Beklemenin sağlayacağı fazlaca bir avantaj yok. Çünkü maliyet artışlarının fiyatlara yansıması gündemde.
Yani kredi ucuzlamasını beklerken yükselen fiyatlar nedeniyle kayıp yaşanabilir.
Dolayısyla ‘ne kadar erken alım yapılırsa o kadar avantaj elde edilir’ diyebilirz”.
Markalı projelerde fiyat artış trendinin azımsanamayacak boyutta olduğuna da dikkat çeken Keresteci…
Alım kararı konusunda geç kalınmamasının önemine de vurgu yapmakta.
Peki ev alırken nelere dikkat edelim?
“Ulaşım bazlı lokasyon seçimi büyükşehirler açısından hayati önemde. Özellikle ana ulaşım arterleri ve metroya yakınlık ana tema.
Otopark ve sosyal donatılar da çevre faktörüyle beraber öne çıkmakta.
Ayrıca mimari kalite kadar malzeme kalitesine de dikkat edilmeli!
Tabii ki net ve brüt metrekare ayırımını da önemsemekte fayda var.”.