Olay Gazetesi Bursa

Konut desteğinde sabır şartı

Ekonomik dönüşüm sürüyor. Dönüşün programı sürdürülebilir büyüme ve cari açıkta kalıcı düşüşü hedefliyor. Ana hatlarıyla açıklanan teşviklerin ortak özelliğini bu tema oluşturuyor! Başbakan Ahmet Davutoğlu‘nun açıkladığı ve vatandaşı heyecanlandıran konut desteğinin hedefi de aynı. Yani bir yandan tasarrufu teşvik ederek cari açığı azaltmak… Diğer yandan da inşaat sektörü üzerinden büyümeye katkı koymak. Konut desteğinin henüz […]

Ekonomik dönüşüm sürüyor.

Dönüşün programı sürdürülebilir büyüme ve cari açıkta kalıcı düşüşü hedefliyor.

Ana hatlarıyla açıklanan teşviklerin ortak özelliğini bu tema oluşturuyor!

Başbakan Ahmet Davutoğlunun açıkladığı ve vatandaşı heyecanlandıran konut desteğinin hedefi de aynı.

Yani bir yandan tasarrufu teşvik ederek cari açığı azaltmak

Diğer yandan da inşaat sektörü üzerinden büyümeye katkı koymak.

Konut desteğinin henüz tümüyle netleşmeyen detaylarına baktığımızda bu starteji açıkça görülüyor.

Çünkü yüzde 15’lik devlet katkısı ancak 5. yılda geçerli olmaya başlıyor.

Yani önce hatırısayılır bir parayı biriktirmeniz...

Ve ardından da devletin katkısını alarak konut edinmeniz mümkün.

Devletten daha erken katkı payı almak isteyenlerse daha az desteğe razı olacak!

Neticede yüzde 10’lara inen bir destek söz konusu bu tabloda.

Biriktirilmesi geren para miktarı da az değil bu arada. Çünkü ana şart alınacak konutun yüzde 25’i kadar bir paranın ilgili hesapta birikmesi!

Yani mevcut koşullarda bir ailenin barınabileceği standartta konut için en az 50 bin TL’lik peşinata ulaşılmalı.

Oysa en zoru zaten peşinatı biriktirebilmek!

Ve unutmayalım ki; para birikirken geçen sürede konut fiyatları da artacak.

Acaba birikim artış hızı konut fiyatlarındaki artış hızına yetişebilecek mi?

 

Merkez’in gözü enflasyonda değil!

 

Gözler Merkez Bankası’nda… Merkez gözü ise faizde.

Daha doğrusu MB Bşakanı Erdem Başçı öyle diyor!

Geçen hafta 50 baz puanlık indirimi zar zor yaptıktan sonra... Bu hafta yaptığı açıklamada ise “hemen şubat başında yeni bir indirime gidebiliriz” diyordu Başçı.

Peki birkaç günde Başçı’nın indirim merakını aniden palazlandıran neydi?

Siysi beklentiler olamaz. Çünkü ilk indirimi okkalı yapar beklentileri karşılardı.

“Enflasyon ocakta beklentilerden fazla düşerse faizi zamanından önce indiririz” tarzındaki son söylemi fiyatların gidişatını görüp de cesaretlendiği izlenimini veriyor!

Ancak, MB’yi asıl cesaretlendiren Avrupa Merkez Bankası’nın 1,1 trilyon Euro’luk parasal genişlemeye gideceğini açıklamasıydı.

Başçı’nın elini fazlasıyla rahatlatan bu gelişmeye Amerikan Merkez Bankası’nın da faiz artışı konusunda acele etmemeye dönük tavrını net biçimde eklemesi halinde.

Yeni bir faiz indirimiyle kısa sürede karşılaşmamız mümkün olabilir!

Ama reel ekonomiye canlılık katacak oranda bir indirim olup olmayacağı şüpheli.

 

Çepni’den geride kalanlar

 

MÜSİAD’ın Bursa şubesini Türkiye’de örnek hale getiren isim Hasan Çepni

Beş defa en başarılı şube seçilmesini sağlayan Çepni bayrağı bu cuma devrediyor.

Çepni ile veda ziyaretindeki sohbetimizde çalışmalarına ve gelecek beklentilerine değindik.

Beş yıllık başkanlığı döneminde yerinde durmayan Çepni, Bursa ve MÜSİAD’ı öne çıkarma konusunda somut adımlara imza atmayı başardı!

Mesela derneğe Bursa’da çok yönlü bir hizmet binası kazandırdı.

Otomotiv, makine, ulaşım ve tarım gibi kritik sektörledeki zirvelere evsahipliği yaparak Türkiye’yi Bursa’da buluşturdu.

Yabancı heyetlerin kentimizde misafir edilerek ekonomik katkılarını aratırmaya çalıştı.

Seminerler, konferanslar ve eğitimlerle de işdünyası temsilcilerinin potansiyelini artırma görevini yerine getirmeye çalıştı.

Başkan Çepni’nin Bursa’nın uçmasına dönük gayret ve isteğini de bilenler bilir!

Kent ve ülke ekonomisine dönük katkısını BEBKA Kalkınma Kurulu Başkanı ve BTSO Meclis Üyesi olarak sürdüreceğine dikkat çeken Çepni’den işdünyasına dönük mesajlar de geldi.

“Uluslararası çapta birçok organizsayona katıldım. Ve gördüm ki Türkiye’nin geleceği üretim ve ihracatta.

Bu anlamda ihracatçı sayısının artması şart. Sayının artmaması halinde işdünyası temsilcileri kendilerini başarılı saymasın.

Ve kendi mahallemizdeki gücümüzün küresel pazarlarda da yeterli olacak etkinliğe kavuşması gerekli”.