Türkiye’nin dünya ile ticareti ekonomik seyir açısından büyük öneme sahip.
Çünkü öncelikle döviz hareketlerini en fazla etkileyen alan dış ticaret.
Yani ithalat ve ihracat.
Döviz ihtiyacımızın ana kaynağı ihracat gelirlerimiz.
Dolayısıyla dünyaya sattığımız ürünlerden elde ettiğimiz kazanç kritik önemde.
Ama hassas olan bir diğer alan ithalat.
Çünkü büyük mücadeleyle kazandığımız dövizi…
İthalat canavarı yutup gitmekte!
Kısacası dış ticarette olabildiğince az açık vermek…
Hatta mümkünse Almanya ve Japonya gibi fazla verebilmek…
Ekonominin çok daha sağlıklı olabilmesi ve refah üretmesi için elzem bir durum.
Peki dış ticaretten gelen son sinyaller nasıl bir tablo çiziyor?
Haziran verileri bir trend değişiminin işaretiye karşımıza çıktı.
İhracat yüzde 8,1’lık artışla 12,9 milyar dolara çıkarken…
İthalat yüzde 7 artarak 19,5 milyar dolara yükseldi.
Böylece dış ticaret açığı temmuz 2015’ten bu yana ilk defa tırmanışa geçti.
Haziran 2015’e göre yüzde 5 artan açık 6,6 milyar dolar oldu.
İthalat canavarının başını yeniden yukarı kaldırması…
Neredeyse bir yıldır daralan dış açığı yeniden genişleme sürecine sokmuş görünüyor.
Peki niye?
Aslında dünya pazarlarındaki durgunluk itibarıyla ihracat seviyesi normal.
Özellikle de 1,1 milyar dolarla ihracata 6,3 puan katkı yapan altın grubunun desteği dikkate alınırsa…
Dış açığı aşağıya çekecek bir potansiyel görülüyor:
Keza otomotivin 1,3 puan ve demir çelik sektörünün de 0,9 puan katkı yapması da…
İhracatın dış açığı baskılamasına yardımcı olmuş vaziyette.
Ancak, ithalat cephesinde ani bir hızlanma olması…
Bir tür trend değişimi görüntüsü veriyor.
Nasıl mı?
Enerji faturasındaki düşüşe rağmen gerçekleşen ithalat artışı…
İthalatın dolayısıyla da dış açığın…
Artık yukarı yönlü olacağı algısını oluşturuyor.
İhracattaki riskler ve fırsatlar
Ama bu görüntünün geçici olma ihtimali hayli yüksek!
Çünkü…
Hazirandaki genel ithalatı 4,2 puan artıran en güçlü faktör…
Havayolu firmalarının alımlarıyla zıplayan hava taşıtı ithalatıydı.
Bu alımların kalıcı olmayacağını dikkate alırsak…
İthalatın yeniden ivme kaybetmesi kaçınılmaz görünüyor!
Yine de elektrikli ürünlerle makine ithalatındaki ciddi artış…
Olumsuz bir opsiyon olarak duruyor.
Bu negatif gidişatı kısmen önleyecek olansa…
Temmuzda yükselişe geçen döviz kurları.
Yılın ikinci yarısında bir de Avrupa Birliği’nin büyümesindeki yavaşlama nedeniyle…
İhracatın bir miktar hız kesme ihtimali ufukta var!
Buna karşın Rusya, İsrail ve İran pazarları yeni fırsatlar sunmaya başladı.
Ağustosta başlayacak küresel çaptaki tanıtım seferberliğiyle de…
15 Temmuz darbe girişiminin izleri tamamıyla silineceğinden…
2016’nın ikinci yarısında ihracatın formunu koruması kuvvetle muhtemel görünüyor!
İthalatın da düşük bir hızda artmasıyla…
Dış ticaret açığının sorun yaratmayacak bir tablo sergilemesi…
Kaçınılmaz bir sonuç olacaktır.
Kısa bir mola
Yoğun iş temposunun ardından mola vakti.
Yıllık iznin bir bölümünü kullanmak üzere…
Müsaadenizle yazılara 20 günlük bir ara zamanı.
Görüşmek üzere.