Ekonomik hayatın önemli göstergelerindendir istihdam verileri. Bir ekonominin yarattığı iş olanaklarının çalışmak isteyenlere ne oranda yeterli olduğuna dair rakamlar…
O ekonomideki gidişata dair önemli işaretleri barındırır.
Ve ekonomi kadar sosyal hayatın da önemli belirleyicilerindendir istihdam verileriyle işsizlik oranları!
Bu anlamda son yıllarda Türkiye’nin en fazla efor sarf ettiği alanlardan birinin işsizlikle mücadele olması boşuna değil.
Milli istihdam seferberliği kapsamındaki destekler dışında ekonomik büyümeyi hızlandıran çok sayıdaki teşvik…
İşsizliği azaltmak üzere sahaya sürüldü.
Peki nasıl bir sonuç çıktı?
2017’de yüzde 7,4’e ulaşan büyüme hızı aynı oranda olmasa da işsizliğin frenlenmesinde pay sahibi oldu.
İşveren yükünü azaltan vergi ve prim destekleri de…
Yüzde 13’lere çıkmış olan işsizlik oranlarının yüzde 10 – 11 bandına geriletilmesinde etki gösterdi.
2018’e de bu zorlu mücadele atmosferinde girdik.
Ocakta yönünü tekrar yukarı çeviren işsizlik oranları dün TÜİK’in açıkladığı rakamlarla pozitif bir eğilime girildiğini gösterdi!
Çünkü…
Yılın ilk çeyreğini kapsayan ortalamayı içeren Şubat 2018’e ait veriler…
İşsizlik cephesindeki umut veren iyileşmeyi karşımıza çıkardı.
Yüzde 10,6’lık işsizlik oranı hem 2017’nin aynı dönemine hem de Ocak 2018 yani bir önceki döneme göre düşüş anlamına geliyor.
Yani yıllık bazda 2 puan, aylık bazda ise 0,2 puanlık bir düşüş var işsizlik oranında!
Üstelik…
İşgücüne katılımın 0,4 puan artışla yüzde 52,2‘ye yükselmesine rağmen düşüş görülmesi önemli.
İş arayanların sayısındaki artışa karşın işsizlik oranlarının düşmesi ilave istihdamın etkisini gösteriyor!
Şubat 2018 dönemi itibarıyla yıllık bazda net ilave istihdamın 1 milyon 210 bin olarak kayıtlara geçmesi…
Alınan tedbirlerin belli oranda sonuç verdiğinin göstergesi.
Yüzde 19’a gerileyen genç işsizliği de umutların tazelenmesi anlamına geliyor!
İstihdam artışında sanayi ve hizmetlerin öne çıkması işsizliğin frenlenmesinde en etkin alanların devreye girdiğini gösteriyor.
Çünkü yıllık bazda sanayi sektörü istihdamı 376 bin kişilik artış kaydetmiş vaziyette. Hizmetler sektörü ise inşaatla birlikte 887 binlik istihdam artışına sahne olmuş durumda!
Tek hane ne zaman?
Umut ışıkları artsa da işsizlik cephesinde tozpembe bir manzaradan söz etmek mümkün değil henüz.
Öncelikle psikolojik açıdan da önem taşıyan tek haneli işsizlik rakamlarını görmemiz şart!
Ancak o zaman daha umutvar konuşmamız mümkün olur.
Dolayısıyla mücadeleye doludizgin devam etmek gerekiyor.
Peki 2018’de tek hane görülebilir mi?
Teknik olarak mümkün.
Ama artan işgücüne katılım daha fazla iş yaratılmasını zorunlu kılıyor.
Ve istihdamdaki artışın altında kalan bir işsizlik azalmasına yol açan bu durum; istatistiki olarak işleri zorlaştırabilmekte.
Ayrıca yılın ikinci yarısında ekonomik büyümeden hızının azalması ihtimali giderek artıyor.
Yani yeni iş yaratma potansiyelini zorlayacak bir görünüm oluşabilir.
Bu durumda istihdam odaklı proje teşviklerinin önemi bir kat artmakta!
Kısacası yaz aylarında işsizlik oranı; turizm, tarım ve inşaattaki canlanmayla yani mevsimsel etkilerle tek haneye fazlasıyla yaklaşacak.
Ancak, son çeyrekte düşüş trendinin sonlanması ihtimalini dikkate almakta fayda var.