Olay Gazetesi Bursa

İstihdam trendlerinin çizdiği manzara

Ekonominin en hassas yansımalarından biri istihdamdaki değişimdir. İstihdamın yüksek işsizliğinse düşük olduğu dönemler ekonomik gidişatın kalitesini gösterir. Bu anlamda TÜİK’in dün açıkladığı ve 3 aylık ortalamayı içeren Temmuz 2018 dönemi rakamları önemli sinyaller barındırıyor. Çünkü ekonomik yavaşlama sinyallerinin güçlendiği Haziran-Ağustos döneminin verileri işsizlikle mücadeledeki trendi göstermekte. Peki gelen işaretler nasıl bir trendi karşımıza çıkarmakta?  Öncelikle temel verilere bakalım. İşsiz […]

Ekonominin en hassas yansımalarından biri istihdamdaki değişimdir.

İstihdamın yüksek işsizliğinse düşük olduğu dönemler ekonomik gidişatın kalitesini gösterir.

Bu anlamda TÜİK’in dün açıkladığı ve 3 aylık ortalamayı içeren Temmuz 2018 dönemi rakamları önemli sinyaller barındırıyor.

Çünkü ekonomik yavaşlama sinyallerinin güçlendiği Haziran-Ağustos döneminin verileri işsizlikle mücadeledeki trendi göstermekte.

Peki gelen işaretler nasıl bir trendi karşımıza çıkarmakta?

 Öncelikle temel verilere bakalım.

İşsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 88 bin kişi artarak 3 milyon 531 bin kişiye çıkmış.

İşsizlik oranı 0,1 puanlık artışla yüzde 10,8 seviyesine çıkarken tarım dışı işsizlik 0,1 puanlık azalışla yüzde 12,9’a inmiş.

Genç nüfustaki işsizlik oranı ise 1,2 puanlık azalışla yüzde 19,9’a geriledi.

İstihdam oranındaki 0,2 puanlık artışsa işsizliğin artmasını önleyememiş!

Bunun nedeni ise işgücüne katılımın 0,3 puan artarak yüzde 54’e yükselmesi.

Yani iş aramak üzere işgücü piyasasına katılanlardaki artış istihdam artışını sollamış.

Sonuçsa işsizlikte 0,1 puanlık artış olarak karşımıza çıkıyor!

Söz konusu döneme ait ekonomik koşulları dikkate aldığımızda ortaya çıkan istihdam ve işsizlik rakamları hayli pozitif bir tablo niteliğinde.

Nasıl mı?

Öncelikle yavaşlayan ekonominin istihdamı henüz aynı oranda yavaşlatmadığı ortaya çıkmakta.

Ayrıca milli istihdam seferberliği ve sonrasında gelen desteklerin kısmi olarak işe yaradığı da görülüyor.

Ancak, daha fazla insanın işgücü piyasasına katılması alım gücüne dair negatif işaretler veriyor.

Yani artan enflasyon baskısı; yeni gelir kaynaklarına zorlarken vatandaşı, firmalar üzerinde de karlılığı eriten bir süreçle sıkıntı yaratıyor.

Bu tablo ise piyasa türbülanslarının yaşandığı ağustos sonrasındaki reel ekonomik manzarayı bozmuş vaziyette!

Dolayısıyla istihdamı korumanın zorlaştığı bir sürece girmiş durumdayız.

Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) ortaya konan yılsonu hedefi de yüzde 11,3 seviyesinde bulunuyor.

Dolayısıyla mevsimsel desteğin de sona ereceği sonbahar ve kış aylarında işsizlik oranlarının kaçınılmaz yükselişi görülecektir.

 

Canlandırıcı tedbirlerin önemi

 

Ancak, piyasaların sakinleşme süreci kalıcı kılınır ve özel sektöre sunulan destekler etkisini gösterirse YEP’teki hedefin fazlaca üstüne çıkılmayabilir!

Aksi taktirde yüzde 12’ye doğru giden bir trendle karşılaşmamız zor olmaz.

Temmuza ait son verilerde görülen sektörel istihdam paylarındaki tablo yükün sanayi ve hizmet sektörleri üzerinde olduğunu gösteriyor.

Çünkü…

Tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 1,2 puan, inşaat sektörünün payı 0,7 puan azalırken, sanayi sektörünün 0,8 puan, hizmet sektörünün payı ise 1,1 puan artış kaydetmiş durumda.

Yılsonuna kadar tarım ve inşaatta iyimser bir beklenti yok istihdam anlamında.

Sanayi ve hizmet sektörlerinde ise ivme kaybı kuvvetle muhtemel!

Dolayısıyla ekonomiyi canlandırıcı tedbirlerin önemi çok daha net görülmekte.