Olay Gazetesi Bursa

İstihdam sorunu ve asgari belirsizlik

Meclis, vekil yeminleriyle yeni döneme başladı. Mesai de hayli yoğun olacak. Yasal çalışmalarla birlikte icraata da… Hızlı ve etkili biçimde başlamak gerekiyor. Dolayısıyla yeni hükümetin özellikle de ekonomi kurmaylarına büyük görev düşüyor. Durgun bir ekonomiyi canlandırmak… Hele de dış koşullar çok müsait değilken hayli zor bir iştir. Çift haneye çıkan bir işsizlik sendromuyla… Bu atmosferde […]

Meclis, vekil yeminleriyle yeni döneme başladı.

Mesai de hayli yoğun olacak.

Yasal çalışmalarla birlikte icraata da…

Hızlı ve etkili biçimde başlamak gerekiyor.

Dolayısıyla yeni hükümetin özellikle de ekonomi kurmaylarına büyük görev düşüyor.

Durgun bir ekonomiyi canlandırmak…

Hele de dış koşullar çok müsait değilken hayli zor bir iştir.

Çift haneye çıkan bir işsizlik sendromuyla…

Bu atmosferde baş etmek daha da zor bir iş!

TÜİK’in açıkladığı son rakamlar…

Kronikleşen bir işsizlik tablosunun gündemde olduğunu…

Hatta daha olumsuz manzaralara da hazırlıklı olmamız gerektiğini gösterdi!

Nasıl mı?

Temmuz, ağustos ve eylül aylarının ortalaması olan…

Ağustos dönemi işsizlik oranı temmuza göre 0,3 puan artışla yüzde 10,1‘e çıktı.

İnşaat, tarım ve turizmin istihdam açısından zirve yaptığı bir dönemde…

Çift haneli bir işsizlik oranı gelmesi…

Yılın kalan bölümlerinde sorunun daha da derinleşeceğine işaret ediyor!

Martta kaydedilen yüzde 10,6‘lık orana çıkması zor değil.

Çünkü…

Öncelikle işgücüne katılma oranı artışını sürdürüyor.

Ulaşılan yüzde 52,1‘lik seviye, gelişmiş ülkelerin altında kalsa da…

Türkiye için hayli yüksek!

Yani çok daha fazla insan iş piyasasına çıkıp rızkını aradığı için…

Onlara iş yetiştirmek mevcut durgunlıkta zaman isteyen bir unsur haline geliyor.

Kamu istihdamının yaptığı yüzde 2,6 oranındaki katkı sürgit gündemde kalamaz.

Mevsimsel desteğin de azalacağı bir dönemdeyiz!

Nitekim mevsim etkisini arındırdığımızda…

Ağustosta istihdam bir önceki döneme göre 25 bin kişi azalmış olarak karşımıza çıkıyor.

Bir de son verilere negatif etkisi olduğu sürülen…

Ancak, aylardır gündemde oldukları için…

İşsizliğe şu an radikal bir yansıması görülmeyen Suriyelilerin yaratacağı sorunlar da var!

Kalıcı ikamet sürecinin öne çıkması…

Ve asgari ücret zammının olası baskıları…

Suriyelileri işgücü piyasasına daha fazla sokarak…

İşsizlik oranının artmasına yol açabilir!

 

Ücret zammı şart ama…

 

Tabii ki özellikle 2016 açısından en büyük belirsizlik alanı.

Net bin 300 TL’lik yeni asgari ücretin istihdam üzerinde yaratacağı etkiyle karşımıza çıkıyor.

Asgari ücretle çalışanlar açısından son 10 yılda yıllık ortalama reel artış yüzde 2,5 seviyesinde gerçekleşmiş.

Yani enflasyon arındırdığımzdaki maaş zamları ekonomik büyümenin altında kalmakta!

Çünkü enflasyon etkisi arındırılarak hesaplanan milli gelir artış hızı 10 yıllık dönemde ortalama yüzde 4,1 seviyesinde bulunuyor.

Dolayısıyla asgari ücretlinin daha çok zam hak ettiği kesin.

 

Ciddi riskler mevcut

 

Ancak, bir seferde 10 yılın acısını fazlasıyla çıkaracak yüzde 30’luk zam…

İşveren açısından özellikle de emek yoğun sektörlerde…

Rekabet gücüne ciddi zarar veren bir maliyet baskısı yaratacaktır!

İhracata çalışan Bursa gibi üretici kentlerin…

Bu süreçten daha fazla etkilenmesi riski de var.

Bırakın işgücü ucuz olan Asya veya Afrika ülkelerini!

Türkiye’nin Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan gibi Avrupa Birliği ülkelerini de aşan… Bir işgücü maliyetiyle uluslararası rekabette güçlü olma şansı olamaz çünkü.

Dolayısıyla reel ücretlerin çalışanı tatmin ederken işvereni zorlamaması için…

Hükümetin yeni yüklerin önemli bir bölümü üstlenerek işe başlaması şart!

Ardından da verim artışı ve yüksek katma değer için reformist adımların hızla hayata geçmesi gerekiyor.

Yoksa yabancı raporlarına da yansıdığı gibi…

Yüzde 11’lerin üzerinde bir işsizlik kaçınılmaz olur!