Ekonomik gidişatın en önemli göstergelerinden biridir istihdam.

Yani iş arayanın iş bulma süreçleri ekonomik tabloyu analiz imkanı sunmakta.

Aynı zamanda istihdam yaratan bir ekonomi için ne yapılması gerektiğini de işgücü piyasasını inceleyerek bulmak mümkün.

Eylül 2018’e ait son verilerde sektörel farklılıklar yanında eğitime göre tedbir alınması gereken süreçleri görüyoruz!

Sektörel bazda şubattan bu yana inşatta başlayan istihdam azalması kendini hissetiriyor.

Bir yılda 223 bin kişilik bir azalma gerçekleşmiş inşaat istihdamında.

Sonuçta toplam işsiz sayısında inşaatın payı yüzde 10’da yüzde 13,4’e yükselmiş durumda!

Talep eksikliği nedeniyle yeni projelere başlanılamaması temel etken konumunda.

Vergi ve harç destekleri sayesindeyse stokların eritilmesi çabası öne çıkıyor.

Kamu bankalarının aylık konut kredisi faizini yüzde 1’in altına indirmesi de sektördeki durgunluğun boyutunu göstermekte.

Ve rakamların da gösterdiği üzere konut piyasasına dönük desteklerin kesinlikle bir süre daha gündemde kalması gerekiyor!  

Tarımsal istihdam kaybı da yıllık bazda 264 bin seviyesinde.

İdari işler ve destek personeli bazında da istihdam azalması dikkat çekiyor.

İmalat sanayinde artan çalışan sayısı ise üretimde başlayan gerileme nedeniyle bu trendini koruyamayabilir!

Diğer yanda genç işsizliğindeki bir aylık artışın 1,6 puan olması dikkat çekici.

Yüzde 21,6’ya çıkan genç işsizlik oranı bu alana dönük özel çözümler üretilmesi gerektiğini söylüyor.

Çünkü hem eğitimin iş piyasasıyla uyumsuzluğunun yarattığı sıkıntılar var.

Hem de genç girişimciliğinin zayıf kaldığını gösteriyor veriler.

Türkiye’de ne eğitimde ne de istihdamda olan gençlerin oranı yüzde 27,4 gibi yüksek bir seviyeye çıkmış durumda!

Mezuniyet durumuna göre baktığımızda ise üniversitelilerin umduğunu bulamadığını görüyoruz.

Çünkü yüzde 13,7’lik işsizlik oranıyla başı çekiyor yüksek öğretim mezunları!

 Düz lise ve meslek lise mezunları ise yüzde 12,6’lık eşit oranla ikinci sırada geliyor.

Dolayısıyla eğitim dizaynında iş alanı daralan mesleklerin yerine geleceğin mesleklerini öne çıkarmak şart görünüyor!

Bir de gençleri kendi işinin sahibi yapacak projeleri öne çıkarmakta fayda var. 

 

Döviz ve altın tahvilleri ne getirecek?

 

Devlet vatandaşın önüne yeni yatırım seçenekleri çıkardı.

Dövize ve altına meraklı olanları ilgilendiren yeni enstrümanlar yastıkaltı ile bankadaki mevduatlarını hedef alıyor.

Bir de yurtdışındaki Türklerin dövizini çekme fonksiyonu söz konusu!

Peki yeni yatırım araçları ne kadar ilgi görebilir?

Talep toplama süreci pazartesi başlayan döviz tahvillerinin dolar bazlı olanına yıllık yüzde 4, Euro bazlı olanına ise yine yıllık yüzde 2,5 faiz uygulanacak.

Yani devlete verdiğiniz döviz ayrıca faiz getirisi yaratmış olacak.

Yastık altındaki döviz için miktarına bağlı olarak bir avantaj söz konusu!

Ancak, bankalardaki döviz mevduatlarına uygulanan faiz genelde tahvil faizlerine yakın ya da üstünde.

Bu durumda tahviller sadece düşük meblağlar için bir avantaj olabilir.

Yurtdışındaki Türklerden gelebilecek döviz içinse nispi avantajlar mevcut!

Çünkü Avrupa’da faizler sıfır civarı seyrediyor.

İki yıl vadeli altın tahvillerinin yıllık getirisi ise yüzde 2,4 seviyesinde.

Döviz tahvillerine göre nispi bir cazibe altında mevcut.

Ancak, döviz ve altının olası seyrini de hesaplayarak adım atmakta fayda var!