Türkiye’nin istihdam cephesinde tuhaf bir tablo yaşanıyor.
Üç aylık ortalamaları içeren Aralık 2014 verileri…
İstihdamda 100 bin kişilik artış ortaya koyarken…
Buna karşın işsizlik oranı yüzde 10,9’a tırmanarak alarm verdi!
Her ne kadar memur alımları ve kamuda geçici işçi statüsüne ağırlık verilmesiyle işsizlik cephesindeki yük azaltılmaya çalışılacaksa da…
Ekonomideki genel tablo işsizlik rakamlarının daha da artacağını gösteriyor!
Mesela Merkez Bankası’nın dün açıklanan son raporu bu yılın ilk çeyreğinde ekonominin yavaşladığını teyit etti.
Ancak işsizlikteki artış trendi son birkaç ayın meselesi değil.
2011’den bu yana potansiyel büyüme rakamı olan yüzde 5 altında büyüme problemi yaşıyoruz.
Bu da istihdamdaki artışın yetersiz kalmasına neden olmakta.
Çünkü bir yandan nüfus artışına yetişmek…
Diğer yandan da işgücüne katılım daha hızlı artmaya başlamış durumda.
Yani daha çok kişi işgücü piyasasına çıkıp ‘iş arayan’ sıfatını kazandığı için…
Yaratılan iş alanları yetersiz kalıyor.
Ancak, yüzde 60 ile yüzde 80 arasında işgücüne katılımın olduğu Avrupa ve Amerika örnekleri de gösteriyor ki;
Türkiye’de verilere yansıyan yüzde 50,2’lik işgücüne katılım hala çok düşük.
Ve eğer diğer ülkelerin işgücü ve işsizlik rakamlarıyla doğru orantılı bir karşılaştırma yaparsak.
Ülkemizdeki işsizlik oranının yüzde 18 – 20 bandına çıktığını görürüz.
Yani iş arayanların sınırlı kalması işsizlik rakamlarımızın daha düşük kalamsını sağlıyor.
Peki niye iş arayanımız az?
Ekonomik yapının istihdam alanlarını sınırlaması…
Sosyo kültürel nedenlerle kadınların iş hayatında az yer almaları…
Ve vasıflı eğitim düzeyindeki düşüklük…
İşgücüne katılımı sınırlayan temel faktörler.
Neticede bu tablonun değişmesi önemli.
Yani bir yandan işgücüne katılımın önündeki engellerin kaldırılması sağlanırken… Diğer yandan da daha fazla istihdam alanının açılması için projeler geliştirilmeli!
Bu anlamda Bursa önemli bir örnek.
Çünkü işsizlik oranı Türkiye ortalamasının 4 puan altında…
Üstelik diğer illerin çoğundan daha yüksek işgücüne katılım oranıyla bu başarı sağlanmakta!
Ama Bursa’nın da alması gereken bir miktar yol var.
Bu yolsa kalifiye eleman yetiştiren projelerden geçiyor.
İşsizlik fonunda verim artışı şart
İşsizlik sigortası, çalışanların bir nevi can simdi.
Ödenen para yeniden iş sahibi olunana kadar bir nebze de olsa bütçeleri rahatlatabilmekte!
Fona 2014’te yaklaşık yüzde 18 artışla 899 bin 795 kişinin başvurması işsizlikteki artış kadar…
İşsizlik sigortasının önemini de ortaya koymakta.
Geçen yıl fondan toplam ödemenin 1 milyar 657 milyon liraya ulaşmasıysa vatandaşa bir süreliğine de olsa sunulan nefes alma fırsatını temsil ediyor.
Ancak, başvuru koşullarının ağırlığı ve ödenen para miktarı…
Fonla amaçlanan sosyal katkıyı yapmaktan uzak görünüyor.
2014 sonu itibarıyla rakamlara bakmamız net biçimde olanaklarla sunulan arasındaki makası ortaya koyuyor!
İşsizlik ödeneğini almaya hak kazanan kişi sayısı 439 bin...
Yani başvuranların yarısı bile işsizlik maaşı alamamış.
Neden?
Fonun parası mı yok?
Var hem de fazlasıyla! İşsizlik sigortası fonunda biriken para 83 milyar TL’yi aşmış durumda!
Öyle ki; fon olduğu yerde kalsa bile onyıllarca ödenek hak edenlerin tümüne ödeme yapabilir.
Oysa hem çeşitli yatırım araçlarıyla nemalanan… Hem de çalışanlardan yapılan kesintilerle büyüyen bir fon söz konusu!
Dolayısıyla daha fazla kişinin yararlanmaması için parasal anlamda bir neden yok.
Peki yapılması gereken ne?
Maaş bağlama koşullarının esnetilmesi yanında…
Ödenen miktarın da Avrupa standartlarına çıkarılması şart.